Kaderin bir cilvesi 2002 Davos zirvesi New York'ta yapılmış ve Türkiye Davos'ta üç başbakan adayıyla temsil edilmişti. Bunlar, İsmail Cem, Kemal Derviş ve Recep Tayyip Erdoğan'dı. Bunlardan birisi uluslararası piyasaların, diğeri siyasetin adamıydı. Erdoğan da yedektendi. Lakin Türk halkının tercihi sayesinde yedek, asil hale geldi. Lakin Davos'la birlikte gelen talih veya rüzgâr, başbakan olduktan sonra Erdoğan'ın son Davos zirvesine katılımıyla galiba sonuna yaklaştı. Başbakan Erdoğan'ın çıkışı ve 'Benim için Davos bitmiştir' sözlerinin geride bırakacağı yankı ve tortu bu yıl için olduğu gibi belki de gelecek yıllarda da Davos toplantılarına damgasını vuracak bir gelişmedir. Davos'un gediklisi olan İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres bundan birkaç yıl önce yine Dovos'ta, 'günümüzdeki ve gelecekteki savaşları bitirmenin ve engellemenin tek yolu tarihi unutturmaktır' demişti. Bunu diyen adamlar 3 bin yıl sonra tarihin izinden gelerek bölgeyi işgal etmişlerdir. Ve Başbakan Erdoğan'ın tepkiyle paneli terk etmesinin haklı nedenleri var. Gazze saldırıları sırasındaki üslubunu bir kez daha Davos'ta sergilemiştir. Gazze saldırısı sırasında kendisini kızdıran nedenler burada da fazlasıyla zuhur etmiştir. Kendi ifadesiyle Filistin Özerk Yönetiminin karargahı olan Ramalah'ı ziyareti sırasında yarım saat bekletilmesi haklı olarak aşağılanmak olarak algılanmış ve bunu bir kenara not etmiştir. Bu sebeplerin birikmesi Gazze saldırılarıyla patlamaya dönüşmüştür. Keza Olmert'in saldırı öncesinde geldiği Ankara'da 5 saat görüşmesine rağmen planları hakkına ser verip sır vermemesi ve bir tek kelam etmemesi ve ardından Erdoğan'ın telefonuna çıkmaması başbakanı ciddi bir şekilde rahatsız etmiş ve öfkelendirmiştir. Bu öfkesini de saldırılar sırasında sık sık dile getirmiş ve İsrail politikalarını eleştirmiştir. Hatta Erdoğan'ın bu konuşmaları El Cezire ekranlarına çıkan Peres'e 'sizin 60 yıllık dostunuz Türkiye liderleri bile sizi eleştiriyorlar' şeklinde sorulmuş ve Şimon Peres bu soruları geçiştirmişti. Bu defa ise geçmişten devreden öfkesiyle Erdoğan'ı yüksek ses tonuyla bastırmak istemiş ama bu da geri tepmiştir. Kaldı ki, İsrailliler saldırı öncesinde Erdoğan'a yaptığı kalleşliği Mısırlılara da yapmışlardır. Dünkü (29 Ocak 2009) El Ahram'da yer alan bir habere göre, Mısır Dışişleri Bakanı Ebu'l Geyt de, Tzipi Livni'nin Kahire'den Gazze'ye yönelik açıklamalarının ve esip gürlemesinin Mısır'ın konukseverliğine karşı yapılmış bir istismar ve saygısızlık olarak nitelendirmiştir. Erdoğan bu saygısızlık ifadesini önce söylemiş ama İsrail'in telkinlerine açık olan Mısır bunu Gazze saldırılarından nice sonra yapabilmiştir. Hem de daha alt seviyede.
-
Davos'ta başbakanı kızdıran hususların başında Şimon Peres'e tepe tepe vakit verilmesine ve onun da bu vakti 23 dakika olarak kullanmasına rağmen 10 dakika sonra Erdoğan'ın sesinin kesilmesi, susturulması ve üstelik saygısızca davranılmasıdır. Peres, süresini ve haddini aşarak ve konuşmasını yanlış veriler üzerine bina ederek Başbakan Erdoğan'ın sabrını taşırmış ve onu tahrik etmiştir. Görüşlerini ifade etmesine imkan tanımadılar. Azarlar gibi davranmışlardır. O da öfkesini yutmadan ortaya koymuştur. Zaten paneli terk etmeden önce "Siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz. Plajlardaki masum aileleri yok edersiniz. Ben bizzat başbakanlık yapmış yöneticilerinizden tankların üzerinde Arap topraklarında kendimi mutlu hissettiklerini dinlemiştim" demişti. Başbakan Erdoğan orada da yine Tevrat'ın altıncı emrini ya da Musa aleyhisselam'ın telvihat-ı aşere'sinden (on emir) altıncı emri okumuş ve tekrarlamıştır. Esasen on emir evrensel bir emirdir. Musa aleyhisselam'ınki diğer mesajlarının bir tekrarıdır. Peki, 'bütün Filistinlileri keselim öldürelim' diyen hatta Haaretz gazetesi gibi gazeteleri bile ayağa kaldıran hahamlar neye dayanıyor? Belli ki onlar da Peres gibi muharref Tevrat'a dayanıyorlar. Yuşa bölümlerine dayanıyorlar. Erdoğan'ın alıntıladığı Avi Shalom gibi Yahudi yazarları bile İsrail'in yaptıklarının barbarlıktan öte bir şey olduğunu teslim etmektedir. Gözü dönmüş Yahudi din adamları bir de anti semitizmden bahsediyorlar! Halbuki anti semitizme neden olan kendi elleriyle yaptıkları ve irtikap ettikleri katliamlardır.
-
Binaenaleyh Erdoğan Davos'u sarsmakla kalmamış geride İsrail açısından sarsıcı bir mesaj bırakmıştır. Mabedi başlarına yıkmıştır.