-Edison'u sever misiniz?

- Sevmem...

- Niçin? Elektrik ampülünü ve daha bir sürü faydalı şeyi icat etti, bunlardan yararlanıyorsun...

- Sağ olsaydı kendisine teşekkür ederdim. Lakin onu bir Müslüman olarak sevmem mümkün değildir. Çünkü imanı yoktu. Hıristiyan bile değildi. Saçma sapan inançları vardı. Ben Müslümanım ve İslâm böyle bir kişiyi sevmemi istemez.

- Peki George Washington'u sever misiniz?

- Ne onu, ne Napolyon'u, ne Bismarck'ı, ne Churchull'i, ne de Hıristiyan Yahudi dünyasının öteki büyüklerini sevmem.

- Tarihe geçmiş ünlülerden kimleri seversin?

- Peygamber'i severim, Ashabını severim, Ashaptan sonra gelen Tâbiîn'i severim. İslâm tarihinin, sevgi ve saygıya layık bütün gerçek büyüklerini severim. Halife Ömer İbn Abdülaziz'i severim. Selahaddin Eyyubî'yi severim. Fatih'i, Kanunî'yi, Sultan Abdülhamid'i severim... Müctehid imamları, ulemayı, fukahayı, kâmil mürşidleri, gerçek şeyhleri, büyük İslâm şairlerini, ediblerini hükemasını, hizmet etmiş devlet adamlarını, vüzerayı hep severim.

- Son Padişah Sultah Vahdettin'i sever misin?

- Severim...Kendisi mazlum ve mağdur olmuştur, haksızlığa uğramıştır. Hiçbir şekilde Türkiye'ye ihanet etmemiştir.

- Bütün mü'minleri sever misiniz?

- Bütün mü'minleri, imanları ve mü'minlik sıfatları dolayısıyla severim. Kendilerinde fısk, fücur, bid'at varsa onların o taraflarını sevmem.

- Şeyhülislâm Mustafa Sabri Efendi'yi sever misin?

- Çok severim.

- Düzceli Muhammed Zahid el-Kevserî'yi sever misin?

- Onu da çok sever ve taktir ederim.

- Mustafa Sabri Efendi ile Zahid Efendi ilmî bir konuda tartışmışlar...

- O tartışma, iki büyük âlim arasındadır. Kendilerini sevmeme engel teşkil etmez.

- Bediüzzaman'ı sever misin?

- Severim... Şeyh Abdülhakim Arsvasî'yi de severim... Şeyh-i Ekber Muhyiddin Arabî'yi severim... Bursalı İsmail Hakkı'yı, Erzurumlu İbrahim Hakkı'yı, Abdülkadir Geylanî'yi, Şah Muhammed Bahaüddin'i, İmamı Rabbanî'yi, Mevlana Celalüddin Rumî'yi, Hacı Bayram Velî'yi, Şabanı Velî'yi, Hacı Bektaş Velî'yi ve diğer bütün Pîran efendilerimizi çok severim.

- Sana düşmanlık eden, sana hakaret eden bir Müslümanın arkasında namaz kılar mısın?

- Kıldığı ve kıldırdığı namazın sıhhatine mâni olacak (namazı ifsad edecek) bir bid'ati yoksa kılarım.

- Dinde reform yapmak isteyenlere kızıyorsun. Hem kızmak, hem sevmek olur mu?

- Reformculukları onları maazallah küfre götürürse sevmem. Götürmezse, reform taraflarını tenkit ederim, imanlarını da severim.

- İtikadda mezhebin nedir, imamın kimdir?

- İtikadda Ehl-i Sünnet mezhebindenim. İmamım Mâturidî hazretleridir. Diğer itikad imamı olan Eş'arî hazretleriyle aralarında usûlde ihtilaf yoktur.

- Amelde mezhebin nedir?

- Hanefi mezhebidir. İmamı A'zam Ebû Hanife hazretleri, aynı zamanda itikadda da imamımdır.

- Her imamın arkasında namaz kılınır mı?

- Fâsık, fâcir ve bid'atçi olsa da kılınır, yeter ki, fıskı, fücuru, bid'ati onu küfre götürmesin, kıldığı namazı ifsad etmesin.

- Diyalogçu bir imamın arkasında namaz kılar mısın?

- Yahudilik, Musevîlik hak dinlerdir, onlar da ehl-i necat ve Cennet'tir, Tevhid ile Teslis esasta birdir diyorlarsa kılmam.

- Şu mâlum ve mâhud ilahiyatçının arkasında namaz kılar mısın?

- O zat namaz kılmaz ki!.. Kazara namaz kılacak ve mihraba geçecek olsa kılmam. Çünkü birçok inanç, düşünce, görüş ve tenkitlerinin onu küfre götürdüğüne dair tevâtür derecesine gelmiş yaygın rivayetler vardır.

- Kur'ân Yahudileri ve Hıristiyanları İslâm'a çağırmıyor diyen zatın ardında namaz kılar mısın?

- Tecdid-i iman ve nikah etmedikçe kılmam.

- Bir toplulukta böyle kişiler imam olurlarsa ne yaparsın?

- Fitne ve fesat çıkmaması için safa katılırım. Onların imametine niyet etmem. Farzı ayrıca (sünnet kılıyormuş gibi) kılarım.

- Dinde bid'at nedir?

- Usûlde Kur'ân'a, Sünnet'e, icmâ-i ümmete, fıkha, ahlâka aykırı yeniliklerdir.

İslâm dininde reform olur mu?

- Kesinlikle olmaz. Dinde değil, kendimizde reform yapmalıyız. Dini kendimize değil, kendimizi dine uydurmalıyız. İslâm dinî ilahî hak dindir, onda ne reform, ne yenilik, ne değişiklik olur. İslâm'ı, Yahudi ve Haçlıların istekleri doğrultusunda evcilleştirmek, sulandırmak, ılımlı hale getirmek isteyenler sapıktır.

- Müslüman politikacıları sever ve destekler misin?

- İstikamet (doğruluk ve dürüstlük) üzere olmaları şartıyla sever ve desteklerim. Lakin, bozuk bir düzende haram yemek caizdir gibi, küfre götürecek sözler söylüyorlarsa, bu söz ve inançlar imanlarını kaldıracağından öylelerini bizzarure sevmem.

- Senin gıybetini yapanları sever misin?

- Pek sevmem ama kendilerine teşekkür ederim ve hediye vermek isterim. Gıybetimi yaptıkları için, günahlarımı yüklenmiş ve sevaplarını bana vermiş oluyorlar. Buna teşekkür edilip hediye verilmek gerekmez mi?

- Pek sevgi taraftarı görünüyorsun?

- Öyledir. Resûl-i Kibriya aleyhi ekmelüttahaya Efendimiz bir gün yanında birkaç kişi olduğu halde bir mezbelenin (çöplüğün) yanından geçiyormuş. Orada sıcaktan şişmiş ve kokmuş bir köpek leşi varmış, ağır ve tiksindirici kokular saçıyormuş. Ashab "Aman buradan uzaklaşalım..." demişler. Fahr-i Kâinat Efendimiz tebessüm buyurup "Bu köpeğin dişleri ne kadar beyaz..." buyurmuşlar... Bir köpek leşinde bile beğenilecek bir taraf varsa, iman sahipleri niçin sevilmesin?

- Türkiye'de yaşayan Ehl-i Sünnet kökenli Müslümanların ne yapması lazımdır?

- Ehl-i Sünnet çizgisinden, icazetli ve gerçek Sünnî ulemanın direktiflerinden, yine Sünnî mürşidlerin emirlerinden ayrılmamaları gerekir.

- Ülkemizde Alevî ve Caferî kardeşlerimiz de yaşıyor...

- Onlara selam ve hürmetlerimi sunuyorum. Fitne ve fesattan kaçınmamız gerekir. Birlikte barış içinde yaşamalıyız.