Bu sergi görülmelidir
İstanbul, tarihi bir sergiye ev sahipliği yapıyor. Bu sergiyi başta siyasetle ilgilenenler olmak üzere, “Sine-i millet denilince akla ne geliyor” diye merak edenlerin görmesi gerekir.
İstanbul’a su dağıtmak üzere inşaa edilen ve uzun bir zamandır sessiz bir şekilde bekleyen ve adına da Osmanlı döneminde “Maksem” denilen tarihi yapı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından uluslararası bir sergi alanı haline getirilmiş ve çok güzel olmuş.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş. tarafından organize edilen Sine-i Millet Sergisi de Maksem’in tarihi dönüşümünün yeni adı olan, Taksim Cumhuriyet Sanat Galerisi’nde görücüye çıkmış. 23 Mart 2009 tarihine kadar açık kalacak olan sergiyi görmeyenler, çok şey kaçıracaklarından emin olabilirler.
Sergi projesinin teması; Cumhuriyet'in 85. yılında Türk Milletinin 100 yılı aşan yakın dönem seçim deneyimlerinden oluşuyor. Sergi, Tanzimat’tan Meşrutiyet’e, Cumhuriyet’in ilanından çok partili siyasi hayata kadar oluşan seçim kültürümüzün özellikli karelerini izleyenleriyle paylaşıyor.
Seçim kültürümüzün ilk kez görsel dille ele alındığı proje, özellikle genç neslimizde seçim, demokrasi ve Cumhuriyet bilincini pekiştirmeyi amaçlıyor. Son yıllarda sürekli gündemimizden düşmeyen demokrasinin gelişmesi, halkın yönetime katılımı gibi popüler söylemlerin tam yüz yıl önce günümüzden daha canlı ve kardeşçe tartışıldığını ortaya koyuyor.
Özellikle demokrasinin olmazsa olmazı seçimler ne zaman başlamış, hangi evrelerden geçmiş, bu günlere nasıl gelmiş? Türkiye Cumhuriyeti’nin bölgedeki yegâne güvenilebilen demokratik yapısının menşei nedir? 1931 yerel seçimlerinde birçok Avrupa ülkesinden önce seçme ve seçilme hakkı kazanan Türk kadınının mücadelesi ne zaman başlamış, yüz yıl önce bu ülkede seçmenlerden oy talep eden partilerin isimleri neydi? İlk seçtiğimiz milletvekilleri kimlerdi?
Bu sorulara cevap verilirken, bir zamanlar seçimlerin festival havasında yaşandığını ve seçim sandıklarının gelinler gibi süslendiğini, çok partili seçimlerin, tek parti döneminden sonra değil, günümüzden tam yüz yıl önce başladığını göreceksiniz.
“Sine-i Millet” sergi projesi, demokratikleşme sürecimizin yüzlerce bilinmezini görsel bir dille cevaplama çabalarının ürünü olarak ortaya çıkmış. Alanında uzman birçok kültür ve bilim insanının danışmanlığında, özel ve kumu koleksiyonlardan seçilen nadide belgelerle, Kütüphane ve Müzeler Müdürlüğü'nün idareci ve uzmanlarının yoğun emeğiyle hazırlanan Sine-i Millet Sergisine ciddi emek harcanmış.
Sergi dört ana bölümden oluşuyor: “1840’dan 1950’ye Seçimin Serüveni”, “Türk Kadınının Seçen ve Seçilen Olarak Portresi”, “Seçimle Gülmenin Görsel Tarihi”, “Cumhuriyet'in Kültür Değerlerini Seçiyoruz.”
• Birinci bölüm; “1840’dan 1950’ye Seçimin Serüveni” Tanzimat’tan 1950’ye kadar Türkiye’nin seçim kültürünün kronolojik olarak aktarıldığı ilk bölüm. Bu bölüm, Meşrutiyet’te kullanılan seçim sandığı ile başlıyor ve serüven heyecanla devam ediyor.
• İkinci bölüm; “Türk Kadınının Seçen ve Seçilen Olarak Portresi” 1931 yerel seçimlerinde ve 1934 genel seçimlerde Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının verilişi, bu bölümün ana temasını oluşturuyor. “Kadınlar Halk Fırkası” ve benzeri kadın siyasi oluşum ve çabaların özetlendiği bölümde, Cumhuriyet ve demokrasi kültürünün oluşumunda Türk kadınının katkısından yansımalar ziyaretçilere sunuluyor.
• Üçüncü bölüm; “Seçimle Gülmenin Görsel Tarihi” adını taşıyor. İzleyenler, Sine-i Millet sergisinin bu bölümünde, seçim serüvenimizi komik resimler, karikatürler ve video görselleri eşliğinde yine kronolojik olarak yaşıyor.
• Dördüncü bölüm; Sine-i Millet Sergisinin en interaktif bölümünü sergi içinde gerçekleştirilen siyasi değil ama kültürel değerlerin oylandığı seçim oluşturuyor. Okuma-yazma bilen herkesin bu sergiyi gezmesini tavsiye ederim. Özellikle karikatürler bölümünde uzunca kalmalı ve her karikatürü ayrıntılarıyla incelemelisiniz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.