İmamdan başbakan olur mu?
Ortam dinlemeden elde edilen ses kayıtları video paylaşım sitelerinde yayınlanmaya devam ediyor. Haber 7’ye gelen bir mailde video paylaşım sitelerinde yayınlanan yeni bir ses kaydının linkleri yer alıyordu. Maili gönderen isimle videoyu siteye atan isim aynı. Yeni videoda Eski Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı’nın ses kaydı olduğu iddia edilen konuşmalar yer alıyor. Ses kaydı daha öncekiler gibi yazı ve fotoğraflarla desteklenerek, bozuk bir imla ile yazılmış. Karadayı istemdışı/gayri ihtiyari bir biçimde ortalığa saçılan kasetlerle ikide bir karşımıza çıkıp duruyor. Sonu hayırdır inşallah. Adam bir defasında kafayı ezana takmış ve bütün olumsuz gelişmelerin miladını ezana bağlamıştı. Herifin eline 28 Şubat sürecinde fırsat geçmişti ama niye değerlendiremedi acaba? Yeteri kadar cesareti yok muydu yoksa dirayeti mi eksikti? O, ezanın orjinaline karşı. Yaşar Nuri’nin tezi ve projesi olan Türkçe diliyle ibadet teranesi gibi o da ezanı keyfine göre Türkçe istiyor. Peki camiyle ve ezanla bir ilişkisi var mı? Namazda gözü olmayanın ezanda kulağı olmazmış hesabı. Galiba adam ‘ezanın defterini dürecek’ ama bunu doğrudan yapmak yerine adım adım, sindire sindire gerçekleştirmeye çalışıyor yani kademeye koyuyor. Ama başaramıyor. Ama yine de 28 Şubat sürecinde iyi bir marifet işledi (buna halt da denebilir), merkezi ezan bidatı çıkardılar. Bu ‘Somali Fatihi Çevik Bir’in marifetiymiş! Şimdi yakın komşu ve uzak komşu Arap ülkeleri de bu bidatı taklitte yarışıyorlar. Bu; Gazze’ye bile sahip çıkamayan kimi şaşkın Arap devletleri ezan Türkçe’ye çevrilseydi Mühenned (Kıvanç Tatlıtuğ) misali onu bile taklit etmekten kaçınmaz ve hicap duymazlardı. Neyse ki konumuz bu değil. Ezan meselesinden sonra Karadayı Başbakan’ın imamlığına kafayı takmış. Hatırlarsanız Erdoğan’dan, başbakan olmadan geçmiş döneminde ‘İstanbul’un imamı benim’ dediği aktarılmıştı. Hemen hatırlatmakta fayda var: İmamın anlamı önde olan ve önder demektir. Bu hem cami için geçerlidir hem de siyaseten de önce ve önde gelenlere imam denilir. Hatta bu anlamda Karadayı bile belki kıyamette temsil ettiği Encümen-i Daniş mensuplarının (küllü ünasın yüd’a bi imamihim) imamı ve lideri olarak çağrılacak. Kur’an-ı Kerim’de kıyamet sahneleri bağlamında ‘her topluluk veya bölük imamıyla yani önderiyle çağrılacak’ buyruluyor. Buna göre kimbilir, Osman Özbek Paşa gibiler de imamları yani önderleri olan Karadayı ile birlikte çağrılabilirler. Çevik Bir orada da ‘Yanlış yaparken niye beni engellemedin, zapt etmedin’ diye Karadayı’nın yakasına da yapışabilir! Bu anlamda darbecilerin de imam ve tayfa olarak ayrı bir darbe cemaatı olarak rüz-i mahşerde yargılanabilecekleri söylenebilir. Ne de olsa hesapları ortak görülecektir.
•
Karadayı galiba imamlığı hafife alıyor ki, Encümen-i Daniş üyeleriyle sohbetinde şunları söylemekten kendini alamıyor: “Ondan sonra şeyden, İstanbul Belediyesi’nden gelmiş imam kökenli adam, oraya geçiyor imam, böyle şey olur mu?” Kenan Evren de 12 Eylül de halka şöyle hitap etmişti: “Birileri diyor ki imam olacak ve Cum’a kıldıracakmışım. Yahu hiç olacak şey mi?” Adam bilmiyor ki, sadece Cum’a namazı kıldırmakla imam olunmuyor. Baş olanlara gerçek manada imam deniliyor. ‘Müezzinim’ deseydi belki kavramdan yırtardı da neyse! Aslında aynı durum kimilerine göre Filistin’in seçilmiş başbakanı, kimilerine göre de (Fetihçiler ve onun gibi düşünenler) azledilmiş başbakanı olan İsmail Heniyye de bir zafer yıldönümünde şükür secdesine varmış ve bir konuşma irat etmiş. Bilindiği gibi, Hazreti Ömer ve Selahaddin Eyyübi gibiler zaferlerden sonra şükür secdesine varırlardı. Heniye de onların sünnetine iktidaen aynı şekilde yapmış ve akabinde bir nutuk irat etmiş. Nutku sanki Türkiye’dekinin izdüşümü ve yansıması gibi. Zira dert müşterek. İmam takıntısı. İsmail Heniye sanki bu konuşmasıyla birlikte İsmail Karadayı gibilerine de gönderme yapıyor ve cevap veriyor. “Bazıları ‘İmamdan başbakan olur mu’ diyorlar! (Bal gibi olur) Biz işte bu tabuyu kırdık. (Karadayı’ya göre anlaşılan Recep Tayyip Erdoğan da bu tabuyu Türkiye’de kırmış olmalı) Helal olsun bize. Bush’u bile eskittik ve hâlâ ayaktayız...”
•
Gerçekten de Gazze’de bazıları imam kökenli başbakana tahammül edemiyorlar. Bunlar olsa olsa Adil Serdar Saçan tipinde Fetih’in güvenlik güçlerinin başları olan Muhammed Dahlan gibilerdir. İsmail Heniyye aslında ‘İmamdan başbakan olmaz diyorlardı biz onu da kırdık’ derken Filistin’de de geçerli olan bir mahalle baskısına işaret ediyor. Tersinden mahalle baskısının sürgit devam etmesini isteyen Binnaz Toprak ve Karadayı gibiler imam deyince sadece cenaze imamını anlıyorlar. İmamın cenaze levazımatçısı gibi olmasını istiyorlar. Bunları İmdat Kaya hocaya havale ederdik ama neyse? Artık İmdat Kaya’nın da bu işlerle uğraşacak mecali kalmadı. İki profesöre tahammül edemeyen (Erbakan ve Çiller) adamın akibeti imama tahammül etmektir. Öteki mahalleye duyrula.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.