Almanya’daki Türkler
Almanya’nın nüfusu 82 milyon 300 bin kişidir. 1969 yılında yabancı işçilerin çoğunluğu İtalyan idi. Bugün ise Türk işçilerdir. Bunun 6 milyon 700 bini yabancı işçidir. (Yüzde 8.2)...
Almanya’daki yabancı işçilerin yüzde 25.4’ü (1 milyon 713 bin 551) Türk asıllıdır. Aslında Türk olanların sayısı 2 milyon 600 bini bulmaktadır. İtalyan yüzde 7.8 (528 bin 318) Polonya yüzde 5.7 (384 bin 808) Eski Sırbistan ve Karadağ Cumhuriyeti yüzde 4.5 (330 bin 608) Yunanistan yüzde 4.4 (294 bin 891) Hırvatistan yüzde 3.3 (225 bin 309) AB ülkelerinden gelen işçi sayısı (İtalya, Yunanistan ve Polonya hariç) yüzde 16.7 (1 milyon 100 bin) diğer ülkeler yüzde 31.7 (2 milyon 138 bin 284)
Almanya’da 40 ülkeden gelen 3 milyon 300 bin (yüzde 4) Müslüman yaşamaktadır. Bunun 2 milyon 600 bini Türk asıllıdır. Türkleri Faslılar, Afganlar ve İranlılar takip etmektedir. 800 bin Müslüman ise Alman vatandaşıdır. Federal Almanya’da Müslümanlara ait 3 bin cami ve ibadethane vardır. Deutschland (5- 2008) dergisinde Göç Uzmanı Prof. Dr. Klaus J. Bade’nin Almanya’daki yabancı işçiler özellikle de Müslümanlarla ilgili yazısında “Müslümanların büyük çoğunluğu Alman toplumuna gayet iyi entegre olmuş bir şekilde hayatlarını sürdürüyorlar... Müslüman çocukların, genellikle de kız çocuklarının yüzme ve cinsellik derslerine katılmalarına izin verilmemesi ya da sınıf gezilerine gitmelerinin engellenmesi gibi problemler...” olduğunu belirtiyor.
2006 yılında Almanya İslam Konferansı (DİK) kuruldu. Daha sonra 4 büyük İslam birliğini çatısı altında birleştiren “Almanya Müslümanları Koordinasyon Konseyi” kuruldu. Ancak konsey Almanya’daki Müslümanların yüzde 9’unu temsil etmektedir. Maalesef Almanya’daki Ehl-i sünnet Müslümanlar bölünmüştür. 500 bin Alevi ise birlik halindedir. 3 eyalette Alevilik dersi için izin çıkmıştır. Prof. Bade yazısına şöyle devam ediyor: “Bugüne kadar sadece bazı eyaletlerdeki okullarda okutulan (İslam Bilgisi) anayasaca güvence altına alınmış standart bir din dersi niteliğinde değil. Eyaletlerin kendi sorumluluk alanlarında sınırlı bir konumdaydı. Düzenli bir İslam dersinin uygulanmasına engel teşkil eden zorluklardan biri de, Almanya’daki bütün Müslümanları temsil edecek nitelikte anayasadaki şekliyle dinî cemaatler yapısına uygun, cemaat üyeliğinin açıkça belirtildiği türden bütünsel bir dinsel topluluğun bulunmamasıydı. Bu meselenin çözülmemesinin çok da karmaşık olmadığı gerçektir.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.