12 Eylül 2010 tarihi Türk demokrasi hayatında önemli bir dönüm noktası oldu. Bir nevi demokraside “milad”dır. Anayasa değişikliğinde evet için çok sebep, hayır için hiç sebep yok idi. Hayır demek bir nevi vesayet rejimini tasvip, darbe anayasasını savunma, darbe ve çileleri özlem, ülkenin gerçek demokrasi, insan haklarına, hukukun üstünlüğüne karşı çıkmak idi. Türk halkının sağduyusu bu referandumda da galip gelerek yüzde 58 oy ile kabul edildi. Hayır cephesinde birleşenler yüzde 42 oyda birbirine düştüler. Hayır diyenler milletin hür iradesine saygı göstermeleri gerekir.
Hayır cephesinde bulunanlar anayasa referandumunu bir nevi AK Parti iktidarına güvenoyu olarak gösterdiler. Yüzde 58 oy verenler AK Parti iktidarının geçmişteki icraatını onayladı ve gelecekteki icraatına güvendiğini ifade etti. Referandumda son derece yorucu bir faaliyet gösteren Başbakan Tayyip Erdoğan’a inandığını gösterdi. Referandum sonuçları AK Parti’nin 2011 Temmuz seçimlerinde yüzde 58 oy alacağını göstermez. Ama 2011 seçimlerinde AK Parti’nin birinci parti ve tek başına iktidarı ufukta göründü. Muhalefet önümüzdeki aylarda adeta 2011 genel seçiminin kampanyası gibi yıkıcı hakaret ve iftira dolu faaliyetleri ile iktidara ve başbakana yüklenecektir. Fakat bu onların aleyhine tecelli edecektir. Türk halkı kavga istemiyor. Üç şeyde akıl devre dışı kalır. İktidar hırsı, şehvet ve öfke halinde. Bunlardan ikisi muhalefette mevcuttur.
Referanduma yüzde 78’e yakın katılım son derece büyük katılımdır. Ve 2011 seçimleri muhtemelen büyük siyasi mücadelelere sahne olacaktır. Geçmişte ülkeyi sağcı-solcu, dindar-laik, Türk-Kürt, Sünni-Alevi olarak bölemeyenler siyasi kamplaşma ile zarar verebilir. Dikkatli olmak gerekir. Her siyasi partinin iktidara talip olması tabii hakkıdır. Ama bu mücadele ülkenin huzurunu, siyasi ve ekonomik istikrarını bozacak seviyede olmamalıdır.
Mevcut anayasa ile AB’nin kapısından içeri girilmez. Bugüne kadar mevcut anayasalar tepeden inme ya da darbeler neticesi hazırlandı. Son 26 madde ise halkın temsilcisi olan parlamentonun hazırladığı ve kendilerinin kabul ettiği ilk anayasa maddeleridir...
Türkiye ekonomi başta olmak üzere her konuda tırmanış içindedir. Gelişme demokrasi ortamında olur. Siyasi mücadeleler siyasi kavgalara dönüşmemelidir. Bu ülke hepimizindir. Referandum sonucu ülke için aydınlık günlere vesile olsun...