Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Adalet eski Bakanı Müftüoğlu Baykal’ın kafasında neyi kıracaktı?

Adalet eski Bakanı Müftüoğlu Baykal’ın kafasında neyi kıracaktı?

Bu haftaki kitabımızın yazarı Adalet eski Bakanlarından ve Kıbrıs Savaşı döneminde barış görüşmelerinde bulunan Av. İsmail Müftüoğlu. Alioğlu Yayınevi’nden çıkan eserin adı; “Bilinmeyen Yönleriyle Kıbrıs Barış Harekâtı ve Perde Arkası” adını taşıyor.
Kıbrıs Barış Harekâtı ile ilgili bilinenleri ters yüz eden bu eser, karanlıkta kalmış pek çok konuyu aydınlığa çıkarıyor. Kıbrıs meselesi bugüne kadar böylesine ele alınmamıştı. Savaşı bizzat yaşayanlardan dinlemek ve doğruları öğrenmek isteyen herkes, bu kitabı okumalıdır. İşte İsmail Müftüoğlu’nun kaleminden kendi anlattıkları:
“Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’in, yine dönemin Dışişleri Bakanı Turan Güneş’i şaşırtan, istikrarsızlığa sevk eden yönlendirmeleri İngiliz istihbaratı tarafından tespit ediliyordu. Hükümetin ve MGK’nın tavsiye kararları bir tarafa itilerek, sadece Kissinger’ın talimatlarına önem veriliyordu.
Bunu fark eden İngiliz Dışişleri Bakanı Callaghan, Güneş’e hitaben; ‘Ben bir bakanla konuştuğumu zannediyordum, meğerse siz bir telefon ahizesisiniz’ deyince, Güneş bu duruma son derece üzülmüş ve rezidansa gelerek, kapıdan içeri girer girmez, beni ve Haluk Ulman’ı bir odaya çekti. İstifa edeceğini söyledi. Sebebini ve duyduğu azarı bize naklederek;
‘Sayın başbakan beni son derece müşkül durumlara sokuyor, itibarımı zedeliyor, ele güne rezil ediyor’ diyerek, teleksin başına geçip, istifasını yazmaya başladı. Ben bu işe müdahale ettim. Güneş istifaya kararlı, ben de onu istifadan vazgeçirmeye kararlıydım. Silahı masaya koyarak, Güneş’e hitaben;
‘Biz buraya 25 kişi olarak gelmiş bulunuyoruz ve Türkiye’yi temsil ediyoruz. Siz CHP’nin bakanı değil, Türk milletinin Dışişleri Bakanısınız. İstifanızda kararlı ve ısrarlı olursanız, korkarım ki, sizi öldürmeye mecbur kalırım. O zaman da geriye 25 kişi değil, 23 kişi kalır. Siz ölürsünüz, ben de cezaevine girerim. Sizi üzen millet değil, Ecevit’tir. Siz Türk milletini temsil ediyorsunuz’ dedim.
Ciddiyetimin farkına varan Güneş, sapsarı kesilmiş ve biraz düşündükten ve yüzüme dikkatlice baktıktan sonra istifasından vazgeçmiştir. Böylece rahat bir nefes aldık. Güneş’in Cenevre’deki istifası ile ilgili kararı, günümüze kadar saklı tutulmuştur. Biz millet adına icra-i vazife ettiğimizden, bu gerçeği milletle paylaşmakta fayda gördük.
Bu olay akabinde Turan Güneş, Deniz Baykal ile bir görüşme yaptıktan sonra ben de Baykal ile bir görüşme yaptım. Ben Deniz Baykal’a hitaben telefonda;
‘Bizi burada zora sokan, talimat veren, ikide bir talimat değiştiren kimdir? Oraya geldiğimizde oturduğunuz sandalyeyi başınıza geçireceğimizi hiç düşünmüyor musunuz? Ama ben bunu yararım, şüpheniz olmasın’ dedim.
Baykal, son derece soğukkanlı olarak Güneş’in istifasını mutlaka önlememiz gerektiği noktasında ricalarda bulundu. Sonuçta öyle oldu.
Tüm bu olanları hemen Sayın Erbakan’a ulaştırdım. Sayın Erbakan da bana; ‘İsmail bey, gözünü dört değil, sekiz aç. Bunlar bizim haberimizin dışında devamlı politika değiştiriyorlar. Hem hükümeti hem de sizleri zora sokuyorlar. Sana güveniyorum’ dedi.”
Adalet eski Bakanı İsmail Müftüoğlu bu tarihi gerçekleri aktardıktan sonra olaya bir de dipnot düşmüş. TRT dolandırıcılığıyla ünlü ve kısa adı “MAB” olan Mehmet Ali Birand adlı kişi, o dönem “30 Sıcak Gün” adlı kitabında bu hadisenin, şeytanın bile aklına gelmeyecek yöntemlerle tamamen tersini yazmış.
Sayın Müftüoğlu dipnotunda MAB için şunları söylüyor: “Gerçekleri saptırmak Mehmet Ali Birand’a yakışandır. Zira milli meselelerdeki tavrı, cümlenin malumudur. Yazık ki, MAB söylenmeyenleri mizansen ederek söylenmiş gibi kitabına almış ve gerçeği gizlemeye tevessül etmiştir. Kıbrıs için Meclis’te yaptığımız konuşmalar ve yazdıklarım bellidir. Buna rağmen kazip şöhret sahibi olan bu gazetecinin bu tavrını anlamakta hep zorlanmışımdır.”
Eser hakkında bilgi için: Alioğlu Yayınevi 0212 511 29 23

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi