Biz bu ülke bölünmesin istedik. Yalnız siyasal sınırları ve toprak bütünlüğü açısından değil, ulus birliğiyle de yara almasın diye uğraştık.

Halk duygusal olarak kutuplaşmasın, kamplara ayrılmasın diye mücadele ettik.

Bu yüzden dilimiz döndüğünce derdimizi anlatmaya ve “Türkiye

üçe bölünüyor. Dikkat!”

demeye çalıştık.

O zamanlar, bu bölünmeye engel olma imkânı hâlâ mevcuttu.

Dinlemediler.

Bugünlere geldik.

Bu ülkenin bütünlüğünü korumak için her yurttaşın insan hakkına saygı gösterin dedik.

Hukukun üstünlüğü ilkesine göre davranın, insanlara işkence yapmayın diye yalvardık.

Bir üniversite eylemine karıştı diye gencecik öğrencileri kurşunlamayın, zulüm yapmayın demekten dilimizde tüy bitti.

Dinlemediler!

Bugünlere geldik.

Kenan Evren yıllar sonra çıkıp “Hata ettik. Diyarbakır cezaevindeki işkenceler hataydı” dedi.

İnsanların ana dillerine müdahale etmeyin; herkesin kültürüne saygı gösterin.

Çanakkale’de, Kurtuluş Savaşı’nda düşmana karşı omuz omza çarpıştığımız yurttaşlarımızı “kart-kurt” diye aşağılamayın, insanların kimliklerini, onurlarını, türkülerini ellerinden almayın dedik.

Dinlemediler.

Bugünlere geldik.

Yazarları, şairleri tutuklayarak bir yere varamazsınız; sadece kendinizi dünyada daha çok rezil edersiniz;

Kültür adamlarına saygı gösterin, aydınlarınızı hasım gibi görmeyin dedik.

Dinlemediler.

Bugünlere geldik.

Dini siyasete alet etmek çok tehlikelidir; Kuran ve bayrak üzerinden siyaset yapmayın;

“bana milliyetçiler suç işliyor dedirtemezsiniz” demek bir başbakana yakışmaz dedik.

Dinletemedik.

Bugünlere geldik.

Atatürk’ün kurduğu partinin başkanına; “Bu ülkede dinciliğin yolunu açmayın. AKP’yle gizli anlaşmalar yapmayın. Çağdaş sol ilkelere göre davranın, yoksul kesimleri kucaklayın. MHP’nin peşine takılmanız size bir şey kazandırmaz. Çünkü o işin sahibi var” dedik.

Dinletemedik.

Bugünlere geldik.

Laiklik, yolsuzluklara maske yapılmasın. 28 Şubat’ın gölgesinde bu ülke soyulmasın dedik.

Dinletemedik.

Bugünlere geldik.

Ey liberaller.

Tarafsız olun; iktidarın hizmetine girmeyin. Eleştiri hakkınızı, bir Acem kılıcı gibi iki yanlı kullanın dedik.

Dinletemedik.

Bugünlere geldik.

Bundan sonra iyi olur diyeceğim ama aynı hastalıkların devam edip gittiğini gördükçe, bunu nasıl söyleyeceğim diye kara kara düşünüyorum.