Bir manşet haberle başladı merakım...
Hayatımda hiç para verip almadığım Hürriyet isimli gazeteyi aldım...
Çünkü haber orada yayınlanmıştı...
“O şema için soruşturma” diyordu... Hangi şema olduğunu ise manşetin alt başlığından öğrenmek nasip oldu...
Şöyle bir cümle:
“Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ‘Ergenekon’ şemasıyla kamu görevini kötüye kullandığı ve TSK’yı alenen aşağıladığı iddia edilen eski MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun hakkında Başbakanlık'tan soruşturma izni talep etti...”
Haber metninden anlıyoruz ki; esas şikâyetçi yöneticilerinin yarıya yakını ETÖ suçlaması ile hapiste bulunan İP (İşçi Partisi)’nden gelmiş...
Bakıyorum particiliği, parti yandaşlığını bıraktılar, şimdi de önemli kurumlarda görev yapanları şikâyete başladılar... Tutarsa ne âlâ, tutmaz ise zarar edecek değiller ya...
Ergenekoncular, Ergenekon çetesi yandaşları, bundan sonra da ağzımızın tadını bozmaya devam edeceğe benziyor...
Şu ifadeler her şeyi izaha yeter herhalde:
- 69 kişinin ismi var...
- Şemada yok yok...
- Niye Özkök beklendi?
Şemada yer alan isimlerin miktarını sanık sandalyesindeki parti mi belirleyecekti, yandaş basın mı?
İP Genel Başkanı Perinçek ve CHP Genel Başkanı Deniz Baykal da yer alıyormuş şemada...
Allah Allah!..
Böyle saçma bir söz olur mu? Perinçek, Ergenekon çete suçlusu... Deniz Baykal, Ergenekon avukatı... Onların isimleri olmayacak da kimin isimleri olacaktı?
Niye Özkök (eski Gn. Kurmay Başkanı) beklenmiş... Niye eski C.Başkanı Sezer’e verilmemiş rapor?
Size ne kardeşim: Eruygur’a mı verseydi, Tolon’a mı verseydi...
MİT Müsteşarı, eski Cumhurbaşkanı Sezer’in hangi fikre hizmet ettiğini, kimlere yakın durduğunu bilmiyor mu?
Deyim yerindeyse kurda kuzu teslim etmek olmayacak mıydı Sezer’e önemli raporu vermek?
Sezer hiç ETÖ’ye karşı çıktı mı?
Ergenekon darbecisi olarak isimleri geçen ADD Genel Başkanı Şener Eruygur, Tuncay Özkan isimli ajitatör Sezer’in en yakınında olanlar değil miydi?
Cumhurbaşkanlığı bütçesinden kimlere, hangi derneklere paralar aktardığı bir tahkik edilse, görürüz meselenin çekirdeğini...
Özkök son yılların en demokratik Genelkurmay Başkanıdır... Sizlerin hoşuna gitmese de böyledir... Atasagun ona vermeyecekti de Tuncer Kılıç’a mı verecekti, Levent Ersöz’e mi?
Savcılık MİT Müsteşarı’nın sorumlu bulunduğu Başbakanlık'tan “yanıt” bekliyormuş...
Şenkal Atasagun televizyonlara çıkarak Başbakan'dan istenen iznin verilmesini talep etti... Şunu da ekledi:
“Ben general çocuğuyum... Askere, orduya karşı olmam mümkün değil... Aleyhimde yayın yapanlardan daha çok severim ordumuzu... Ancak güvenmeyeceğim kişiler de olabilir içlerinde...”
Ne buyurursunuz be Hürriyetçiler?
Zamanın Başbakanı Bülent Ecevit’e ve Gn.Kurmay Başkanı Hüseyin Kıvrıkoğlu’na verilmeyen şemanın Hilmi Özkök’e verilmesi ifrit etmiş Aydın Doğan yazıcılarını...
Ecevit’e verilecek şema, çöplüğü boylardı kesinlikle... Ecevit ve de Kıvrıkoğlu, 28 Şubat hadiselerinde mayalarını açığa vurmuşlardı... Kim önemli bir belgeyi bir gayrimeşru hareketin bin (1000) yıl süreceği kehanetinde bulunan kişiye teslim eder ki?
Bırakın Atasagun’u da, siz, Sezer’in çok sevdiği, arada bir halvet olduğu Mustafa Balbay’ın notları ve o notlardaki darbe muhtevaları Hürriyetçileri hiç mi ilgilendirmiyor? Amma herkes sizi darbeci yandaşı zanneder... Patronunuz da engelleyemez halkın kanaatini...
Hadi yarın Balbay hakkında bir yazı yazın bakalım... Eğer yüreğiniz yeterse...
============
“Ağrı”dan bir ok atsak, “Aydın”a donuyor
Yahut da beş kocalı kadına dokunuyor
Haramdan ve helalden bahseylesek kazara
Yamyamların ağzının tadına dokunuyor...