H.Celal Güzel

H.Celal Güzel

Kim kazandı, kim kaybetti?

Kim kazandı, kim kaybetti?

26 Mart 1989 Mahallî Seçimleri’nde tek başına iktidarda bulunan ANAP yüzde 21 civarında oy alabilmişti. Halbuki ANAP’ın oyu, 1983 Genel Seçimleri’nde yüzde 45, 1984 Mahallî Seçimleri’nde yüzde 42 idi. 1987 Genel Seçimleri’nde ise oylarının yüzde 36’ya düşmesine rağmen, seçim sistemindeki değişiklik sayesinde ANAP 292 milletvekili çıkararak 450 üyelik TBMM’nin neredeyse üçte ikisine sahip olmuştu. Halbuki, 26 Mart Mahallî Seçimleri’nde ANAP’ın oyları, 1983’e göre yarının altına inerek bir misli, 1987’ye göre ise yüzde 42 oranında azalmıştı. Demirel, ortaya düşmüş, büyük bir keyifle,’ANAP’ın oyları 21,75’e düşmüştür, binaenaleyh çekilmelidir’ diyerek avazı çıktığı kadar bağırıyordu.
Özal, buna hiç aldırmadan devam etti ve bildiğiniz gibi aynı yılın sonunda da Cumhurbaşkanlığı’na seçildi.
Sözün özü, AK Parti’nin oylarındaki birkaç puanlık düşmenin siyasî iktidarın gücünü azaltmayacağı açıktır.
***
29 Mart Mahallî Seçimleri’nin galibi ve mağlubu arandığında ortaya şu tablo çıkmaktadır:
1. Evvelâ, şu hususu altını çizerek tespit edelim ki, bu seçimlerin galibi, Başbakan’ın tâbiriyle açık ve net şekilde AK Parti’dir. Zira, oyların yüzde 40’ını alarak açık farkla birinci parti olmuş ve 897 belediyeden 484’ünü, yani yarısından fazlasını kazanmıştır. Kendisinden sonra gelen iki partinin, CHP ile MHP’nin oy toplamı kadar oy almıştır.
2. Beş yıl önceki 2004 Mahallî Seçimleri’ne göre, 1,8 puan, yani sadece yüzde 04’lük ihmal edilebilir bir oy kaybına uğramıştır. 2007 Genel Seçimleri ile mukayesede zorluklar vardır ama gene de karşılaştırma yapılınca 6,5 puanlık, yani yüzde 13’lük bir azalma olduğu görülmektedir. Ancak bu azalma, AK Parti için kârdan kayıp şeklinde mütalâa edilmelidir.
3. AK Parti’nin 2007 Genel Seçimleri’ne göre kayıp 6,5 puanlık oyunun sebepleri ana hatlarıyla şöyle açıklanabilir:
a) Küresel ekonomik krizin, muhalefet partileri ve medya tarafından ısrarla iktidarın aleyhinde kullanılması bir ölçüde tesirli olmuştur.
b) AK Parti, aday seçiminde önemli hatâlar yapmış ve lüzumsuz inatlaşmalarda bulunmuştur.
c) AK Parti’nin, doğru olduğuna inandığımız Güneydoğu politikası, bölgede sandıklara yansımamış; Ege ve Trakya’da ise MHP’ye oy kaymasına sebep olmuştur.
d) AK Parti, yeni lideriyle moral kazanan SP’ye de 2 puanlık oy kaybetmiştir.
e) AK Parti’nin yüzde 46,5 aldığı 2007 Seçimleri’nde Cumhurbaşkanlığı seçiminde yaşanan haksızlıklara karşı halkın gösterdiği demokratik tepkinin de önemli rolü vardır. AK Parti’nin gerçek oy potansiyeli yüzde 40 civarındadır.
4. AK Parti’nin 29 Mart’ta yüzde 40 oranında oy alması, millet iradesinin doğrudan güven oyunu kazanması ve halk önünde güven tazelemesi demektir.
5. 29 Mart’ta CHP’nin de kazanç ve kayıpları vardır. Bir defa CHP oyunu 2004’e göre 5 puan, 2007’e göreyse 2,5 puan arttırmıştır. Üstelik bu sefer DSP’nin oyları da yoktur. Böylece, toplam sol oyları yüzde 25’i bulmuştur. CHP, bir önceki mahallî seçimlere göre, kazandığı belediye başkanlığı sayısında da bir miktar kazançlı çıkmıştır. Bundan CHP’nin yeni açılımlarının sandığı olumlu etkilemeye başladığı sonucunu çıkarmak mümkündür. Lâkin, CHP’nin hâlâ yüzde 23’lerde gezinmesi başlıbaşına bir kayıptır.
6. Bizce, sandıktan en kârlı çıkan parti MHP olmuştur. 2004 Mahallî Seçimleri’nde yüzde 10,4 oranında oy alan MHP, 2007’de oyunu yüzde 14,3’e ve 29 Mart’ta yüzde 16,14’e çıkararak; oylarını 2004’e göre yüzde 55, 2007’ye göre ise yüzde 13 oranında arttırmıştır. Ayrıca, MHP, bir önceki mahallî seçimlere göre bir misli daha fazla belediye başkanlığı kazanmıştır. Ancak, MHP oylarının yurt sathında dengeli dağılmamış olması önemli bir kayıp teşkil etmektedir.
7. DTP, çıkardığı bütün patırtıya rağmen Türkiye çapında yüzde 5,4’ü geçememiş ve bu oyuyla 2002 Genel Seçimleri’nde DEHAP’ın aldığı yüzde 6,2’lik oy oranının bile gerisinde kalmıştır. Ancak, PKK terör örgütüyle birlikte Güneydoğu bölgesinde kurduğu baskı ve uyguladığı etnik kimlik politikasıyla kısmen de olsa sonuç almıştır. Bu sonuçta, değişen Kuzey Irak politikasının, Diyarbakır’daki iddialaşmanın ve özellikle AK Parti adaylarının seçimindeki yanlışlıkların da tesirli olduğu söylenebilir.
8. SP’nin, Prof. Kurtulmuş’la birlikte moral kazanarak oylarını arttırması; DP ve DSP’nin ise oylarının tamamen silinmeyip yüzde 3-4 civarında seyredebilmesi; BBP’nin merhum Yazıcıoğlu’nun ardından yüzde 3’e doğru uzanabilmesi, 29 Mart’ın diğer dikkate değer sonuçlarıdır.
***
Bu seçimde beni en fazla sevindiren netice, vefakâr Sivaslıların, BBP adayını belediye başkanlığına seçerek şehidimiz Muhsin Yazıcıoğlu’na gösterdikleri sevgidir. En çok da Antalya’da AK Parti’nin çalışkan adayı Menderes’in kaybetmesi ve yerine CHP’den aday olan eski YÖK karıştırıcısının seçilmesine üzüldüm.
Klâsik lâftır ya, biz de söyleyelim: Bu seçimde gerçekten demokrasi kazandı. Bir yandan darbecilerin rezilliğinin ortaya çıkmasının, diğer yandan seçim sonuçlarının değişebileceğinin görülmesinin, iktidarı sandık dışında arayanları demokratik çizgiye çekmekte yararlı olacağını ümit ediyoruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
H.Celal Güzel Arşivi