Mahir Kaynak

Mahir Kaynak

Koruculuk için yol haritası

Koruculuk için yol haritası

Koruculuk devlet tarafından oluşturulmuş bir kurumdur ve bölgede barış sağlandığı zaman işlevsiz kalacak olan bu kurumun dönüştürülmesi ve bu dönüşüm sürecinde korucuların mağdur edilmemesi devletin görevidir. Son olayları gerekçe göstererek onlara kusurlu gibi davranılması hem haksızlıktır hem de çözülmesi güç sorunlar yaratır.

Yapılacak ilk iş bölgesel bir ekonomik plan hazırlamaktır. Bu plan sınırlarımızın dışında kalan ama ekonomik açıdan bölgenin uzantısı olan yerleri de kapsarsa daha anlamlı olur.

Ayrıntılı bir analiz bir ölçüde değiştirse ve kapsamını genişletse bile ilk bakışta bölge için en uygun ekonomik faaliyetin hayvancılık olduğu söylenebilir. Bu faaliyetin geleneksel metotlarla sürdürülmesi yerine modern teknolojilerin kullanılması uygun olur. Başlangıçta bölge dışından sağlanacak teknik personel kurulacak okullarda eğitilen bölge insanlarıyla yer değiştirir. Başka bir yol bölge okullarında ülkenin genelinde istihdam edilecek insanların yetiştirilmesi ve böylece bölgeden diğer yerlere, oradan da bölgeye emek göçünün sağlanması ve sosyal mobilitenin gerçekleştirilmesi olabilir.

İşletmelerin kurulmasında iki farklı yol izlenebilir ya da her ikisi birden kullanılabilir. Ya devletin hazırladığı projelere uygun işletme kuracaklar teşvik edilir ya da devlet kurduğu işletmeleri çalışır hale gelince halka devreder. Korucular uygun bir zaman sürecinde bu işletmelerin çalışanı, yöneticisi ya da sahibi olurlar.

Bölgede eğitim imkanı bulabilenlerin genellikle müspet ilimlere rağbet etmedikleri, hukuk ve benzeri meslek dallarını tercih ettiği görülmektedir. Bu eğilimin değiştirilmesi ve mühendislik, tıp gibi alanlara ilginin artmasını sağlayacak tedbirler alınabilir. Bölgedeki içe kapanıklılık biraz da evrensel bilgilere rağbetin azlığından kaynaklanmaktadır. Müspet bilimler yanında sanat eğitimi de desteklenmelidir.

Bir insan sahip olduğu tek değerin kimliği olduğuna inanırsa bunun için mücadele eder. Bu kimlik din, soy, kültürel değerler olabilir. Eğer bu kişi kimliği dışında değerlere de önem veriyorsa, mesela bilgi, ahlak, yetenekler onun için önemliyse kimlik ikinci plana düşer. İnsanlarımızın, genel olarak, sadece kimliğe önem veren ama başka hiçbir değeri önemsemeyen kişiler olması çatışmaların ana sebebi olarak görülmektedir. Sosyalizm bu değerleri reddetmiş ve kişinin sahip olduğu tek değerin emeği olduğunu savunmuştur. Ancak onun kurduğu düzende de emek değil akıl egemen olmuştur ve bunu devlet temsil etmiştir. Oysa devletin ortadan kalkacağı düşünülüyordu.

Kimliği bir sevgiliye ya da eşe benzetiyorum. Bir kişi için önemli olan bu değer başkasını ilgilendirmez ama ona karışılmasını da istemem. Artık kimlik siyasetini bırakıp ülkede yaşayanları, kimlikleri de dahil, tüm değerlerine sahip çıkacakları bir ortama kavuşturalım. Bu maddi ortamın yeterli güvenliğin sağlanmış olması demektir. Güçlü ve akıllı bir devlet olamadan bu amaca ulaşılamaz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mahir Kaynak Arşivi