Abdurrahim Karakoç

Abdurrahim Karakoç

Hiçbir şey tesadüfi değildir

Hiçbir şey tesadüfi değildir

Laikçi teraneleri, çağdaşlık parolalarını, demokratlık palyaçoluğunu tesadüfen oluşmuş/gelişmiş fikri görüşler şeklinde algılarsanız çok aldanırsınız...
Oynanan oyunların tamamı bir varoluş/yokoluş öfkesi üstüne planlanmıştır...
Osmanlı’nın son dönemlerinden beri mevziler kazanılmış, bu kazanılan mevzilerin elden çıkacağı korkusu başladı şimdi...
Parlamento çoğunluğu izinsiz-ruhsatsız nasıl değiştirilir böyle?
Ya Cumhurbaşkanlığı?
Çankaya adamların Plevne’siydi... Hattı müdafaa-sathı müdafaa her gün tahkim edildi, fakat bir baktılar ki hayatiyet noktaları kurdukları sistemin şartları gereğince kaybedilecek...
Bir yanda feryatlar yükseldi;
Bir yanda ahkâm kesmeler...
Ve bir yanda da hukuki zorlamalara başvuruldu...
367 barikatı hangi aklın eseriydi ki? Encümen-i Daniş ismini verdikleri merkezde toplananlar, ülke için, ülkenin refahı için mi bir araya geldiler sanıyorsunuz?
“Bin yıl sürecek” umutlarının sele gittiğini görmek çılgına çevirdi adamları...
Elbette can dayanacak gibi değildi...
Sistemin sivrilttiği kazık sistem sahiplerine batınca vaveylayı kopardılar... Bence haklıdırlar...
Sistemin basını, sistemin gazetecileri dururken, başkalarının hem gazete çıkartmaları, hem TV kanalı kurmaları önce hayrete, bilahere ise sapıklık saldırılarına vesile oldu...
Sistem ve sistemin sahipleri yara aldılar...
Ergenekon çete örgütüne arka çıkmaları sanki tesadüfi midir? Ya da hukuki midir, akli midir?
Hepsi bir ortak menfaatın elden çıkma hastalığı...
YÖK kalesinin düşmesi kimleri yenilmiş pehlivan durumuna düşürdü bir hatırlayın...
Anayasa Mahkemesi asla hatırlarından çıkmıyor... Bu gidişle üç-beş sene sonra orası da fethedilecek hesapları şimdiden başladı...
Veto’cu bir ANS’leri de yok artık...
Bloke edilmiş hukuk da ellerinden çıkmak üzere...
Kim tahmin ederdi ki sistemin ortadireği adamları gözaltına almak, cezaevine tıkmak ve mahkeme etmek gerçek olacak?
Tabii ki afalladılar...
Basın sahasında olduğu gibi hukuk sahasında da cesaretli, tarafsız insanlar bulunacak... Kimsenin aklına gelmezdi amma başlarına geldi...
Bağımsızlık zılgıtı çekmeye başladılar...
Bağımsız demek kendilerine körü körüne hizmettir aslında...
Baksanıza, kazandıkları üç/beş kıytırık belediyede işçiler üzerinde baskı kurarak sendika değiştirme zorbalığı yapmaktalar...
Mesela, Melih Gökçek aynısını yapsa cayırtı koparmazlar mıydı?
Nerde kaldı hukuk, nerde kaldı demokrasi?
Bütün bunlar tesadüfi değildir...
Yıllar yılı memleketin bağrına, belki de başının üstüne çöreklenmiş ruhsuz, adaletsiz, ahlaksız bir kesimin organize halleridir...
Yassıada mahkemelerini elan savunan soytarılar var...
“Sanığın idamına, delillerin bilahere toplanmasına” mantığı ile karar veren İstiklâl mahkemelerini dahi mazur göstermeye kalkan eski tüfeklerin eski cücükleri köşe başlarını tutmuşlar...
Hiç çırpınmasınlar, bulundukları yerden mutlaka inecekler...
AKP büyük imkânlara rağmen idare-i maslahat yapsa da, bir uyanış başlamıştır...
Gidecekler.
Gitmeleri artık şart olmuştur... Onun içindir ki kadınlı-erkekli 90 yaşı civarındakiler darbe değirmenine su taşıyorlar...
Demokrasiden anladıkları bulundukları mevzileri her ne pahasına olursa olsun, hukuka sığmasa da terk etmemek...
Hukuktan anladıkları tıpkı ANS ve onursal SK gibidir...
Halkı zaten anladıkları, adam yerine koymak istedikleri yok...
Gidecekler mutlaka...
Çünkü uyanış başlamıştır halkımızda...
==========
Adam gözbağcı piri, bir korsa BİN çıkartır
Eskidi tavşan devri, şapkadan CİN çıkartır
Kürsüde ve meydanda girer her türlü renge
Ekranda beyin pisler, locada DİN çıkartır...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahim Karakoç Arşivi