Mustafa Özcan

Mustafa Özcan

Ladin değil, imajı lazım

Ladin değil, imajı lazım

Önce Russia Today kanalının duyurduğu ve oradan da Al Menar kanalının internet sitesinin alıntıladığı haberin yankıları dalga dalga yayılıyor. Gazeteci Wayne Madsen’in Russia Today kanalına bu yönde yaptığı konuşmadan bir müddet sonra Pulitzer ödüllü ünlü gazeteci Seymour Hersh iddianın boyutunu ve mahiyetini daha da genişletti. Şunları söylüyordu: "Pakistan'ın eski Başbakanı Benazır Butto, Dick Cheney'in emriyle öldürüldü. Eski Amerikan Başkan Yardımcısı, Lübnan Başbakanı Refik Hariri'nin de öldürülmesi emrini verdi..." Arap medyasına konuşan Hersh, "Lübnan Başbakanı Refik Hariri gibi Butto'nun öldürülmesi emrini de Cheney verdi. Suikast CIA içinde kurulan "Özel Operasyon Birimi" tarafından gerçekleştirildi. Bu birimin amacı ABD karşıtlarının elimine edilmesi" diye konuştu. Hersh, ayrıca Usame bin Ladin'in ABD tarafından öldü kabul edilmemesinin sebebinin bu ülkedeki varlığının sona ermesi olduğunu da iddia etti. Bu tezi Zerdari de seslendirdi. Ayrıca Cheney’in ölüm mangasının başındaki komutan Stanley McChrystal Obama tarafından Afganistan’a atandı. Böylece Obama’nın ya samimiyetsiz ya da kukla olduğu iyice pekişmiş oldu.
Bu yeni bilgilere veya iddialara göre, Ziya ul Hak’ı 1988 yılında öldüren ABD, 20 yıl sonra da onun en önemli siyasi hasmı Benazır Butto’yu ortadan kaldırdı veya kaldırttı! Peki, öyleyse neden? Benazır Butto ABD’nin dostu ve müttefiki değil miydi? Elbette ki Benazır Butto, ABD tarafından Pakistan’a ‘Doğunun kızı’ diye pazarlandı. Onu Ziya döneminde Pakistan’a gönderenler Bin Ladin’i de bir dönem sonra Sudan’dan Afganistan’a sevk etmişlerdi. Buna rağmen yine de suikastında Amerikan parmağı olabilir mi? Bilindiği gibi, Adnan Menderes gibi politikacılar Amerikan yanlısı olarak bilinmelerine ve kabul edilmelerine rağmen kendilerine yapılan darbeler bir şekilde Amerikan icazetliydi. Bu açıdan ABD’nin dost görünenleri öldürmesi pek de alışılmadık bir husus değil. ABD, Benazır Butto suikastının arkasından iki hedefe ulaşmak istemiş olabilir. Pakistan’ı başarısız bir devlet haline getirmek ya da çok ihtiraslı olan Benazır’dan kurtularak yola bir şekilde Müşerref ile devam etmek. Tabii arkasında daha başka nedenler yoksa.
¥
Bu bağlamda, ezber bozan ve ters köşeye yatıran haberlerden birisi de Benazır Butto’nun eşi Asıf Ali Zerdari’nin Bin Ladin ile ilgili ifşaatı oldu. Daha önce Ladin’in ölmüş olabileceği yönündeki tahminlerini açıklayan Zerdari, bugüne kadar gizli kalmış bir sırrı da paylaşıyor. Buna göre, Bin Ladin’i yakaladıkları halde Bush yönetimi teslim almak istememiş. Bu haberler doğruysa bu tarihin seyrini değiştirir. Nedenine gelecek olursak, böyle bir durum 11 Eylül’le ilgili resmi tezleri daha şüpheli hale getirecektir. Besbelli ki, ABD, 11 Eylül ve benzeri sırların açığa çıkmasını istememektedir. Zerdari’nin söylediklerinin doğru olduğunu teyit eden karineler var. Bunlardan birisi de, Sudan’da olduğu sıralarda Hartum yönetiminin Bin Ladin’i teslim etmeyi Clinton yönetimine teklif etmiş olması, onun ise oralı olmamasıdır. Bundan dolayı, Suudi İçişleri Bakanı Nayıf Bin Abdulaziz bir konuşmasında şunları söylemiştir: “Bin Ladin niçin Sudan’dan alınıp da Afganistan’a uçurulduğunu bile bilmez. Onun etrafında olaylar ve efsane kurgulanmış, o da figüran durumuna düşmüştür...” Demek ki, Sudanlılardan sonra Pakistanlılar da ellerindeki Bin Ladin’i teslim etmek istemişler ama Amerikalılar teslim almamış. Yani Amerikalılar yanaşmış olsalardı muhtemelen Bin Ladin bugün Carlos’un Fransız cezaevlerinden birisinde yattığı gibi ve Ömer Abdurrahman’a benzer şekilde ABD’de bir hapishanede yatıyor olacaktı.
Ama bu defa Bin Ladin gerçeği senaryosuna uymayacaktı. Peki bundan Bin Ladin’in muvazaalı bir adam olduğu ortaya çıkar mı? Yani samimiyetsiz birisi mi? Burada samimiyetin lafı olmaz. Yani siz geniş anlamda rehine durumuna düşmüşken samimi olup olmamanızın bir anlamı yoktur. Onlar Bin Ladin’i dünya imparatorluğuna ulaşmak için bir köprü ve manivela aracı olarak kullanmak istediler. Bunda başarılı oldular mı? Pek söylenemez. Bu noktada Bin Ladin imajı başta ABD olmak üzere birçok ülke tarafından kullanılmıştır. Bunlar arasında Rusya da vardır. Bir kıyas olması açısından AIS eski Komutanı Medani Merzak’ın tanıklığına başvurmakta fayda var: GIA yüzünden neredeyse Cezayir devleti çökmek üzereydi. Elbette bunu derken, Cezayir devletinin masumiyetinden bahsetmiyoruz. Lakin böyle bir denklem var. ABD de Kaide üzerinden önce Afganistan’ı, ardından da Pakistan’ı çökertmek istiyor. Zerdari, Taliban'ın CIA tarafından kurdurulduğunu açıkladıktan sonra şimdi de Aralık 2001'de Usame Bin Ladin'i yakalayıp ABD'lilere teslim ettiklerini ama Amerikan Ordusu'nun Ladin'i serbest bıraktığını iddia etti. Pakistan güçlerinin ABD'lilerle birlikte Afganistan dağlarında operasyon yaptığını anlatan Zerdari, Pakistan ordusunun Tora Bora dağlarında Usame bin Ladin'i yakaladığını, Amerikan güçlerine teslim ettiğini ama ardından ABD askerlerinin onu serbest bıraktığını söyledi. 2001 Aralık ayında yani 11 Eylül'den üç ay sonra yakalanan Ladin'in şimdi yaşadığına inanmadığını belirten Zerdari CIA'nın sekiz yıldır Ladin'den haber alamadığını bildiğini söyledi. Zerdari, ayrıca Washington ve müttefiklerinin Ladin'in Tora Bora dağlarında saklandığına dünyayı inandırmasının arkasında başka hesaplar olduğunu ima etti.
Öldürülmeden önce de Benazır Butto, Amerikalı dostlarına gönderdiği elektronik posta mesajlarında onlarla hayatının tehlikede olduğunu paylaşmış ama resmi çevrelerin uyarılarını ve yardım çağrılarını dikkate almadıklarından yakınmıştı. Artık Amerikan dostları da bu ülkenin nasıl bir Frankeştayn olduğunu anlamışa benziyorlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Özcan Arşivi