Diyanet’te neler oluyor?
Dün bu sütunlarda, BBC'nin Ankara'da yapılan devrim çapındaki hadîs revizyonuyla ilgili yazısının tercümesini okudunuz. Dünyanın en ciddî ve güvenilir medya kuruluşunun bu konudaki iddia ve beyanları şunlardır:
1. Türkiye, İslâm'ı temelden yorumlayan bir yayının hazırlığındadır.
2. Bu çalışma ve teşebbüs, radikal (kökten) olduğu kadar da tartışmalıdır.
3. Diyanet İşleri Başkanlığı Ankara Üniversitesi'nden bir grup ilâhiyatçıyı, hadîsleri kökten revize etmek (gözden geçirmek) ile görevlendirmiştir.
4. Bu çalışma Hıristiyan reform hareketine benziyor.
5. İslâm ilâhiyatının temelleri değiştiriliyor.
6. Türkiye rejimi, çağdaşlaştırma sıkıntısı çektiği bir toplumda, hadîslerin çoğu zaman olumsuz etkileri olduğunu fark etti.
7. İslâm'ın gerçek değerlerinin gizli kalmasından hadîsler sorumlu tutuluyor.
8. Hadîslerin önemli bir kısmını, Hz. Muhammed'in söylemediği iddia ediliyor.
9. Bir kısım hadîslerin de yeniden yorumlanması gerektiği iddia ediliyor.
10. Diyanet Başkan yardımcısı söylüyor: Kadınların, kocasının izni olmadan yalnız başına seyahat etmemesiyle ilgili sahih hadîs tarihseldir. Peygamber zamanında yol güvenliği yoktu, şimdi var, o halde kadınlar kocalarının izni olmadan tek başına seyahat edebilir...
11. Yorumcular, radikal (kökten, tümden) bir islâmî yenilenme için İslâm ilâhiyatının yeniden yorumlandığını söylüyor.
12. Projenin destekçileri 1400 yıl önce İslâm'ın özünde bulunan mantık ve akıl ruhunun yeniden keşfedildiğini belirtiyor.
13. Bazıları bunun İslâm'da bir reform için bir başlangıç olabileceğini düşünüyor.
14. Gelenekçi Müslümanlar arasında tartışmaya sebep olabileceği için bugüne kadar projeye dair açıklama yapmak istemeyen Türk resmî makamları BBC'ye konuştular.
15. Tartışmalı hadîs projesinin bilimsel araştırmaları Ankara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi'nde yürütülüyor.
16. Projeyi izleyen Hıristiyan ilâhiyatçı Peder (Cizvit rahibi) Felix Körner, hadîs olarak bilinen bazı sözlerin Hz. Muhammed'in vefatından yüzlerce yıl sonra, toplum çıkarlarına uygun olarak uydurulduğunun ispat edilebileceğini söylüyor.
17. Cizvit rahibi Körner, "Bugün maalesef hadîs kabul edilen sözler yoluyla kadın sünneti denilen İslâmî veya sözde İslâmî uygulamayı bile haklı çıkartabilirsiniz diyor.
18. Cizvit papazı Körner, "Bu Peygamberin bize emr ettiği şeydir, şeklinde rivayetler görürsünüz. Fakat bu emirlerin, nasıl diğer kültürlerin etkisiyle ortaya çıktığını ve sonradan hadîslere haml edildiğini tarihsel olarak gösterebilirsiniz" diye ilave ediyor.
19. Diyanet'in hadîs projesi yöneticileri, sonraki nesillerin, hadîsleri hayal ürünü şeylerle doldurduklarını, bu arada Peygamber'i siyasî emellerine âlet ettiklerini iddia ediyor.
20. Bu projenin devrimci bir doğası vardır.
21. Türkiye, "Kültürel yükü" üzerinden atmak istiyor.
22. Türkiye (Ankara İlâhiyatçılarına göre) Peygambere uygun bir İslâm'a dönmek istiyor.
23. Gerçekten Hz. Muhammed tarafından söylenmiş olduğu kabul edilen bazı hadîsler de değiştirilip yeniden yorumlanıyor.
24. Türkiye, iddialı yenileşme programının bir parçası olarak 450 kadına ilâhiyat eğitimi verip bunları "vâize" olarak atamıştır. Bu vâizelere, geniş Türkiye topraklarının ücra köşelerindeki halka İslâm'ı anlatma vazifesi verilmiştir.
25. Bu vâizelerden Hülya Koç, bugün kadınlara reva görülen şiddetli baskıyı meşrulaştırmak için İslâm'ın çokça kullanıldığını söylüyor.
26. Londra'daki Chatham House'ın Türkiye uzmanlarından Fadi Fakura'ya göre Türkiye'nin yaptığı, İslâm'ı yeniden yaratmaktan başka bir şey değil.
27. İslâm, kurallarına uyulması gereken bir dinden, çağdaş seküler (lâikleşmiş) bir demokraside yaşayan insanların ihtiyaçlarına karşılık verecek bir din haline getiriliyor.
28. Türkiye devleti yeni bir din inşa ediyor.
29. Bu, Hıristiyan reformasyonuna benziyor... Tam olarak aynısı değil ama yakından baktığınızda görürsünüz ki, İslâm ilâhiyatının temelleri değiştiriliyor.
30. Türkiye'de yeni bir İslâm oluşturuluyor.
31. Projede çalışan Ankara Ekolü İlâhiyatçıları Batı'nın eleştirisel tekniklerini ve felsefesini kullanıyor.
32. Ankara Ekolü ilâhiyatçıları, İslâm fıkhının temellerinden olan, sonradan gelen nassların öncekileri geçersiz kıldığı kuralını reddettiler.
BBC'nin 32 maddede özetlediğim iddiaları doğru mudur? Bence maalesef doğrudur. Diyanet'in devrim çapındaki hadîs çalışması Ankara Ekolü mensubu Fazlurrahmancı ilâhiyatçılara verilmiştir.
Bu çalışmalar, Müslümanların tepkisinden korkularak gizlenmiştir.
Daha sonra BBC'ye Ankara resmî otoriteleri bilgi vermiştir.
Ankara'da ikamet eden Cizvit papazı Körner bu projeyi "izlemektedir".
Ankara'da lâik bir İslâm türetilmek istenmektedir.
Sahih olan hadîsler beğenilmemektedir.
Ankara'da İslâmî bir reform hareketi başlatılmıştır.
Şimdi bir Müslüman olarak soruyorum:
Bu kadar önemli bir proje çalışmalarının uzun müddet İslâm ulemâsından ve Müslüman halktan gizlenmesi doğru mudur?
Bu iş niçin sadece Ankara Ekolü ilâhiyatçılarına verilmiştir?
Bu proje için ne miktarda bir bütçe oluşturulmuştur ve şimdiye kadar ne kadar para dağıtılmıştır?
Fikirleri, görüşleri, tezleri tartışmalı bazı ilâhiyatçılar niçin bu ekibe alınmıştır? Onları tenkit eden Sünnî hocalar niçin saf dışı edilmiştir?
Hadîs çalışmaları içinde niçin icazetli muhaddisler yoktur?
Bu kadar ehemmiyetli bir projede bütün dünyanın Sünnî ulemâsından ve muhaddislerinden yardım ve katkı istenmesi gerekmez miydi?
Biz reform yapmıyoruz diyorlar ve sonra sahih hadîsleri tenkit ediyorlar yahut bugün hükmü yoktur diyorlar. Böyle şey olur mu?
Bu konu alabildiğine tartışılmalıdır. Durumdan bütün İslâm dünyasına bilgi verilmelidir.
Ortada gerçekten çok üzücü, çok şüphe ve kaygı verici bir durum vardır.
Bu konularda kimsenin taqiyye yapmaya, Müslümanları aldatmaya veya şaşırtmaya hakkı yoktur.
Bu iş burada bitmez. Geleneksel Ehl-i Sünnet ve Cemaat İslâmlığına bağlı bir Müslüman olarak bu konuda yazmaya devam edeceğim.
Benim yüce dinim, Ankara Ekolü ilâhiyatçılarının, Tarihselcilik mezhebinin, Fazlurrahmancıların, reformcuların ellerine bırakılamaz.
Diyanet, devrim çapındaki bu hadîs projesi işinde çalıştırılan ilâhiyatçıların listesini yayınlamalıdır. Bunu öğrenmek bütün Müslümanların hakkıdır. Böyle bir çalışma gizli tutulamaz, gizlenemez.
Bir hakikat kalmasın Allah'ım âlemde nihan...