İngiltere'de ordu her an yönetime el koyabilir!
İngiltere silahlı kuvvetlerinin yönetime el koyma ihtimali doğdu.. İngiliz Anayasa Mahkemesi Başkanının bu konuda çok sert bir bildiri yayınlaması beklenirken, İngiliz basını Genelkurmaydaki hareketliliği izlemeye aldı.
özellikle İngiliz basınının amiral gemisinin başyazarı bu şartlarda laik rejimin tehlikeye girdiğini ve ordunun laik rejimi korumak için harekete geçmesi gerektiğini söyledi.
Halk Partisi başkanı, (pardon İşçi Partisi olacaktı. Zaten İngiltere’de Anayasa yok ki Anayasa Mahkemesi olsun, önemli değil.) İngiltere’nin şeriat devleti olma yolunda ilerlediğini söyleyerek, zinde kuvvetleri, görevlerinin gereğini yerine getirmeye çağırdı..
ülkede darbe söylentilerinin dolaşmasına sebeb olan gelişmelerin arkasında, İngiltere'de Anglikan Kilisesi'nin de başında bulunan Canterbury Başpiskoposu’nun ülkede evlenme ve mali konularda şeri kanunların uygulanmasından yana tavır koyması var. İngiliz basını haberi “Başpiskopos şeri kanunları istedi” şeklinde verirken, emekli İngiliz generalleri, “böyle bir durumun asla kabul edilemeyeceğini” söylediler..
Evet evet aynen böyle. Bakmayın İngiltere’nin demokrasinin ve liberalizmin beşiği olduğuna. Milli kiliseleri var adamların.. Halbuki laiklik olmadan bırakın cumhuriyet olmayı, adam bile olunmaz. Cumhuriyet olmadan da demokrasi olmaz. Ama İngilizlerin böyle aydın düşünürleri olmadığı için hâlâ ortaçağ karanlığında yaşıyorlar. Laiklik de yok, cumhuriyet de.. ülkede İngilizler zaten bu hakka sahip. Ama bu hakkın şimdi Müslümanlara da tanınmasını istiyor adam.. Belli ki, şeriatçılar bu adamı da kandırmış.. İngilizlerin Hıristiyan ordusu diye kiliseye bağlı birlikleri var. Bunların ülke içinde yasal kampları var. Yani bu, bizde resmi “Hizbullah kampı” olması gibi bir şey... “Christianty Army” diye girin bakın internetten..
“Giderek İran’a benziyoruz” diyen çağdaş İngiliz Kadın Hareketi sözcüsü, laiklikten asla taviz vermeyeceklerini, laiklik olmadan hiçbir şey olamayacağını, insan bile olunamayacağını söyledi..
İngiltere’nin ünlü Prehistorya tarihçisi bir bayan ise “İngiltere'de Canterbury Başpiskoposu Rowan Williams’ın, ülkede evlenme ve mali konularda şeri kanunların uygulanmasını istemesi”nin Sümerler dönemine geri dönüş anlamına geldiğini, bu uygulamanın Sümer fahişelerini model alan toplumlarda olabileceğini söyledi.. İngiliz Yüksek öğrenim Kurumu Başkanı ise, İncil’de böyle bir şey olmadığını, bu durumu asla kabul edemeyeceklerini öne sürdü.
İngiliz liberalleri adına konuşan adının açıklanmasını istemeyen bir akademisyen ise, esasen İngiliz yasalarının ve Amerikan yasalarının, dini kuralların kişi, cemaat içi sorunlar ve cemaatlerin kendi iç meseleleri olduğunu ve bunların tek başına ve toplu olarak güven içinde hayata geçirilebileceğini, bunun din devleti anlamına gelmediğini savundular..
Canterbury Başpiskoposu Rowan Williams’ın, Müslümanların toplumun bir parçası olmaları için şeriat kanunlarının kabulünün "kaçınılmaz" olduğunu söylemesi de, Müslümanları kışkırtmak olarak değerlendirildi.. İngiliz istihbaratından emekli bir uzman ise, bu girişimin İngiltere’nin, Euro İslâm ve İngiliz yanlısı bir hilafet hareketinin ilk işareti olarak değerlendirilmesi gerektiğini, İslâm’ın Amerika’ya ve Almanlara bırakılamayacak kadar önemli bir din olduğunu söyledi..
Başpiskopos'un açıklamalarının, İngiltere'de 1 milyon 700 bin Müslümanın topluma entegre olabilmeleri için atılabilecek adımların sınırları hususunda yeni bir tartışmayı alevlendireceği sanılıyor.
Dünya genelinde 77 milyon üyesi bulunan Anglikan Kilisesi'nin de başında olan Başpiskopos Williams, BBC'ye verdiği mülakatta, ülkede mevcut hukuk sisteminin "çok inançlı toplum" talepleri için yeterli olup olmayacağının tartışılması gerektiğini ifade etti. Williams, İngiltere'nin "bazı vatandaşlarının kendilerini İngiliz hukuk sistemine bağlı hissetmedikleri gerçeğiyle yüz yüze gelmesi gerektiğini" söyledi.
İşin ilginç yanı, Müslümanlar kendi ülkelerinde parya ve garib muamelesi görürken, tam da TBMM’de başörtüsünün tartışıldığı bir zamanda böyle bir tartışmanın Türk laikleri için bir talihsizlik olarak gündeme oturduğu ileri sürülüyor..
Başpiskopos, Müslümanların "kültürel bağlılık"la "devlet bağlılığı" gibi iki keskin alternatif arasında seçim yapmaya zorlanmamaları gerektiğini dile getirdi. Williams, Müslümanlara evlilik ve mali meselelerde mevcut hukuk sistemi veya şeriat kanunlarını seçebilme hakkı tanınmasını talep etti. Başpiskopos, Şeriat'ın iyi bir şekilde öğrenilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
Bu gelişmeler karşısında Ankara’nın İngiltere’ye nota verip vermeyeceği, Türk laiklerinin İngiltere’ye tepkilerinin ne yönde olacağı, Türk Genelkurmayı, Milli Güvenlik Kurulu ve Türk Yargıtayı’nın nasıl bir tepki verecekleri merakla bekleniyor..
Tam da, birtakım media organ ve mensuplarının CIA tarafından tezgahlanan İran, İslâm ve Müslümanlar üzerine yalan ve iftira dolu psikolojik harp takdiklerinin sergilendiği iftira kampanyalarının hız kazandığı, Can Dündar gibi isimlerin bile bu komplo içinde yer aldığı bir zamanda ortaya çıkan bu gelişme, önümüzdeki günlerde siyasi çevrelerde etkisini göstereceğe benzemektedir.. Hadi Kırca’yı, Birand’ı geçtim de, Dündar’a yakışmadı doğrusu, bu kadar ucuz komplolara basit bir şekilde çanak tutması, alet olması.. Yoksa yedekleri de mi göreve çağırdılar?!
Bu gelişmelerin, zaten ekonomik açıdan krizin ardından durgunluğa giren uluslararası piyasalarda gergin bir bekleyişin hakim olduğu günümüzde, bu şekilde gündeme gelmesi ile İngiltere Büyük Locası’nın, Türk Mason Locası’ndan gelen tepki ve talepleri Kraliçe ve Başbakanla görüşmesi bekleniyor..
Hani biz söylüyoruz, dinlemiyor. Bakalım Baykal İngiliz Piskopos’un söylediklerini dinleyecek mi? Yoksa bazı şeyleri anlatmak için Moon tarikatının baş rahibini mi çağırmamız gerekiyor?.
Yarı şaka, yarı ciddi, sahi dünya nereye gidiyor böyle?.
Canterbury Başpiskoposu Rowan Williams’ın anladığını bir de Baykal ve bizim çağdaşlar, laikçiler anlasalar..
Selam ve dua ile..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.