Tarihte şehrin etrafını surla çevirmek peygamberlerin sünneti değil, Firavunların, Romalıların, Perslerin, Bizanslıların adetidir.

Etrafa verdikleri yangınlar, yaptıkları işkenceler, çaldıkları servetlerin hesabını soracak insanlara karşı alınan tedbirlerdirler.

Halife Ömer bin Abdülaziz döneminde valinin biri şehrin etrafındaki gayri Müslimlerden kalma surların yıkılmaya yüz tuttuğunu, şehrin savunması için yapılması gerektiğini söylediğinde Halife "Şehrin etrafını adalet duvarıyla çevir. Hırsızlar ve katiller, surları aşmasını bilirler ama adalet duvarını aşamazlar" demiş.

İslam tarihinde güvenlik için yapılan tek sur yoktur. Çin seddi, Bizans surları, Berlin duvarı gibi duvarlar bizim tarihimizde yoktur. Harp taktiği gereği karargah gibi yapılan kaleler, sur sayılmazlar.

Son yıllarda aynı surdan işgalci İsrail yaptı.

Ama şunu bilemedi ki, her duvarın iki yüzü vardır.

Bir yüzü mazlumlara bakarken ve onları mahkum ederken öbür yüzü de zalimlere bakar ve zalimleri mahkum eder.

Son yüz yıl içinde batının kışkırttığı ırkçılık hastalığı bir devletlerin arasına yeniden sur çekme yerine mayın döşetti.

Kendi yaptıkları ve sattıkları bu mayın mikrobu kendilerine de zarar vermeye başladığını görünce mayınların temizlenmesi kararı alındı.

Türkiye Büyük Millet Meclisine Mayınların temizlenmesi kanunu gelince muhalefet bağırmaya başladı: "Kıbrıs büyüklüğünde ülke toprağı İsrail'e peşkeş çekiliyoooor"

Başbakan bağırıyor:" Nereden çıkarıyorsunuuuuz?"

Teklif geri çekiliyor, komisyonda tekrar görüşülüyor, tekrar Meclise geliyor ve muhalefet yine bağırıyor: "Vatan satılıyoooor, bunun adı vatana ihanettir."

Başbakan yine avazı çıktığınca "İsrail'e verileceğini nereden çıkarıyorsunuuuz?" diyor da "İsrail'e verilmeyecektir" demiyor.

Bu görüşmelerin Temmuz ayı boyunca da süreceğini akşamki haberlerde dinledim.

Yani, daha önce yapılan bir ankette halkımızın yüzde sekseni İsrail'e karşı iken bu oranı yükseltmeye çalışıyor hükümetle muhalefet.

Yani, İsrail mayınlı tarlada dolaştırılıyor.

Eskiden kaçakçılar, mayınlı tarladan geçerken önce katırı sürerlerdi. Sonra katırın izinden katırın izine sahibi basarak karşıya geçerdi.

Benim aklıma gelen acaba bu ihale Amerika'ya verilecek de İsrail bu işte kullanılıyor mu?

Bugünlerde yeniden bir anket yapılsa Siyonist İsrail devletine karşı olan insan sayısı yüzde doksanı geçer.

Çünkü muhalefetin İsrail fobisi ile hükümetin İsrail Hobisi birleşince millette nefret artıyor.

Sultanahmet meydanında mısır alıp yiyen adam, "acaba İsrail bunun da genini bozdu mu, kanser mi olacağım" endişesini yaşarken nefreti arttığının farkında değil.

Yediği domatesin, ekmeğin, salatalığın genleriyle oynama.

Onların parasını kaparken nefretini çekiyorsun ve kendine yazık ediyorsun.

Bak bu günlerde bana bir saldırı olursa ne yaparız diye durup dururken yediden yetmişe bütün halkına savunma tatbikatı yaptırırken kendi milletinin yüreklerine korku ekiyorsun.

Başkalarına acımazsan bari kendi milletine acı.