Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

İki teyze bana bakarak laf attı

İki teyze bana bakarak laf attı

Enes'in günlüğünden

Geçen gün otobüsteyim... Hemen yanıbaşımda iki teyze bana bakarak laf atmaya başladılar. Yok onlara niçin yer vermiyormuşum, yok onların zamanında gençler çok saygılıymışlar, yok benden adam olmazmış... Ya ben anlayamıyorum, bu insanlar beni hiç tanımıyorlar hayatlarında ilk defa gördükleri biri için nasıl oluyor da bu kadar önyargılı olabiliyorlar. Bir an yerimden kalkıp onlara "buyurun" demek istedim. Ama o gün gerçekten hastaydım, ağır grip geçiriyordum sırf sınavım var diye evden çıkmıştım. Kalktım ama ayaklarım titredi, başım döndü, sendeledim ve geri yerime oturdum. Bu kez hakarete varan sözlerle başladılar konuşmaya... Olur ya yaşlanırsam kimseler de bana yer vermezlermiş, benim zaten ne olduğum gözlerimden belliymiş...

Ağlar mısın güler misin... Hiç tanımadığım iki insan benimle ilgili akıl almaz tahminlerde bulunuyorlar... Bir süre susmaya çalıştım ama olmadı... Başımı kaldırdım ve "teyze, inanın size yerimi vermeyi çok isterdim, zaten ben her zaman büyüklerime yer veriyorum ama bu gün çok hastayım, ilaç kullanıyorum ağır gribim, bak burnum bile tıkalı..." dedim. Yüzüme baktılar ve "Gençsin dayanırsın ama işte fedakarlık yapmıyorsun, biz senin gibileri çok iyi tanırız..." dediler.

Dişimi sıktım ve hiç konuşmadım. Annem saygının ne kadar değerli bir şey olduğunu, insanları olduğu gibi kabul etmenin büyüklük olduğunu anlatır dururdu. Sırf o yüzden sustum, hiç cevap vermedim ama gerçekten sinirlenmiştim.

Ben gerçekten şu büyüklerimizin neden bizlere bu kadar çok yük yüklediklerini anlayamıyorum. Kardeşim, biz hasta olamaz mıyız? Biz yorgun olamaz mıyız? Eğer hiçbir mazeretimiz yoksa zaten yer veriyoruz, onlara gerekli saygıyı gösteriyoruz ama bir türlü ikna olmuyorlar. Sanki bu insanların biz gençleri eleştirmek hoşlarına gidiyor gibi geliyor bana...

Bakın sabahın altısında evden çıkıyoruz. Dışarıda kalabalık ve yorucu bir hayat var... Yarım saat otobüs bekliyoruz sonra o tıkış tıkış insanların arasına dalıp otobüse biniyoruz. Her taraf insan nefes alacak yer kalmıyor. Okula yakın bir yerde iniyoruz ve derse giriyoruz. Düşünün ben meslek lisesinde okuyorum ve sabah altıda çıkıyorum akşam altıda eve geliyorum. Bu süre içersinde gerçekten yoruluyorum, arkadaşlarımız da yoruluyor... O yüzden arasıra onlara yer verecek durumda değilsek bizlere gücenmesinler, anlayışla karşılasınlar... Annem "oğlum bizim zamanımızda gençler sağlıklıydılar, şimdiki nesil çabuk hastalanıyor..." diyor. Bilmiyorum doğru mu ama gerçekten akşam eve geldiğimde ayaklarımın altından ateş çıkıyor, elimi kaldıracak halde olmuyorum. Anlıyorum büyüklerimiz de gerçekten çok yoruluyorlar, bizden beklentileri var... Ama lütfen bazen de anlayışlı olmaya çalışsınlar ve kendilerini bizim yerimize koysunlar.

Büyüklerimiz bizleri ne kadar çok saygısızlıkla itham ediyorlarsa ben de onları o kadar empati kurmamakla ve bizleri anlamamakla suçluyorum. Ne olur bir an kendilerini bizim yerimize koysunlar ve bizi anlamaya çalışsınlar. Unutmasınlar ki bizleri ne kadar çok eleştirirlerse o kadar uzaklaşırız onlardan... O yüzden uzlaşmaya ve sevgi eksenli iletişim kurmaya özen göstersinler... Yine de o gün yer veremediğim teyzelerden özür diliyorum ve onlara sesleniyorum...

"Teyzeciğim, o gün gerçekten hastaydım, kusura bakmayın, bir dahaki sefere öyle yapmam, siz demez miydiniz büyükler küçükleri af eder diye ben de buna büyükler küçüklerin halini anlar diye ekliyorum...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi