Önemli bilgiler...

Marmara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erhan Afyoncu’nun “Truva’nın İntikamı” adlı kitabında: Fatih Sultan Mehmed Han’ın 1462’de Truva’nın kalıntılarının bulunduğu yere gelerek şehirden geriye kalanları incelediğini ve başını sallayarak “Allahü teâlâ beni bu şehrin ve halkının müttefiki olarak bu zamana kadar sakladı. Biz bu şehrin düşmanlarına galip geldik ve onların vatanlarını aldık. Burayı Yunanlılar, Makedonyalılar, Teselyalılar ve Moralılar almışlardır. Bunların biz Asyalılara karşı defalarca yaptıkları kötü davranışların intikamını, aradan birçok devirler ve yıllar geçmesine rağmen onların torunlarından aldık” dediği yazılıdır. Truvalılar Türk kavmindendir.
Yıldız Sarayı Silahhane binası kütüphane olarak düzenlendi. İslam Sanat Kültür ve Araştırma Merkezine (IRCICA) devredildi. Burada 130 dilde 400 binden fazla belge yer almaktadır. “Dünyada bizim kadar çok devlet ve imparatorluk kuran bir başka millet yoktur. Biz 32 beylik, 38 devlet, 17 hanlık, 16 imparatorluk, 10 cumhuriyet, 4 atabeylik kuran bir milletiz. Demek ki 117 irili ufaklı devlet altında bizim imzamız var.” (Yavuz Bülent Bakiler)
Osmanlı Devleti 20 milyon kilometrekarelik bir coğrafyayı vatan ve de medeniyetlerin en güzeli ve üstününü yapan bir devlettir. Hak ve adalete riayetle en üstün seviyeye yükselen İslamiyete hizmette, dünya tarihinde, Peygamber Efendimizin (Sallallahü aleyhi ve sellem) “Asr-ı Saadeti” ve Hulef-i Raşidin devirlerinden sonra ikinci sırayı alan bir devlettir.
Oğuz Gökmen’in “Bir zamanlar Hariciye” kitabından:
“Tito çok keyifli idi. Bana ‘Bu sülünler Mohaç’tan kaçmışlar. Osmanlı’dan kaçmışlar’ diyerek latife etmek istedi. Kendisine ‘Bizler artık Osmanlı değiliz!’ diyecek oldum. Daha tercümeyi beklemeden ‘Osmanlısınız bre, Osmanlısınız... Ne çekiniyorsun Osmanlıyım demekten!.. Biz bu memlekette altı milleti bir arada yaşatmayı, yönetmeyi Osmanlıdan öğrendik. Ben de Osmanlıyım’ dedi.”
Şubat 2007’de New York Times’te çıkan inceleme yazısında İngiltere Oxford Üniversitesi İslam Çalışmaları Merkezinde görevli Ehl-i sünnet ilim adamı Muhammed Ekrem 8 yıl önce “kadın âlimler” ile ilgili tek ciltlik biyografik bir sözlük hazırlamak üzere çalışmaya başladı. Ancak konunun derinliği sonucunda 40 ciltlik eser meydana geldi. 1400 yıl öncesine dayanan kayıtlarda 8 bin kadın âlimin geldiği ve bunların çoğunun fıkıh âlimi olduğu yönündedir.
Macar Doğu Bilimci İgnaz Goldziher’e göre Orta Çağda hadis-i şerif âlimlerinin yüzde 15’i kadın idi.