Gündeme İran düştü çok yere giran düştü
İsrail yanlısı, yerli siyonistler, küt diye şapa oturdular..
İran’da Cumhurbaşkanlığı seçiminin derdi bizim malum medyayı sarmıştı..
“Yeşil Devrim” kakalamasını gerçek sanmıştık..
“Reformcu Musavi”nin yeryüzünün kurtarıcısı gibi yutturulmasına az mı gayret gösterildi?.
İran halkı aksırmadan bizdeki kuyrukçuların öksürüğe yakalanması görülecek şeydi doğrusu..
Meğer Ahmedinejad “diktatör”müş, “yenilik düşmanı” imiş, yani her şeyin en kötüsü imiş, biz Türk medyasının geceli-gündüzlü bu konu üzerinde ahkam yürütmeleri sonucu anlayabildik..
Hangi gazete manşetini okusak, hangi yazarın makalesine baksak, hangi TV haberlerini ve yorumcularını dinlesek, İran yeni bir devrimin eşiğindeydi..
Ahmedinejad gidiyor, Musavi geliyordu..
Tabii bu, gerçeği değil, İsrail yandaşlarının, ABD’nin temennisini yansıtıyordu..
Seçim hiç de tahmin ettikleri gibi çıkmadı..
Ahmedinejad ezici bir çoğunlukla İran Cumhurbaşkanı seçildi..
ABD muhtemelen çok üzüldü bu sonuca..
İsrail kurşun yemiş leş kargası misali kıvım kıvım kıvrandı..
Türkiyeli siyonist şakşakçıları herkesten fazla üzüldüler..
Yalancı çıkmaktan utanacaklarını sanmıyorum..
Dünya kamuoyuna yaydıkları salaklığın hicranını çekiyorlar şimdi..
Daha düne kadar pek kimsenin yakinen tanımadığı Musavi’yi şişire şişire İran’ın Deniz Baykal’ı yapıverdiler..
Duydunuz, Musavi yanlıları meydanlara indi.. Sokaklarda polislerle çatışmalara girdiler..
Seçimlere hile karışmış..
Kim diyor bunu?
Kim olacak, bizim yerli siyonistperverler..
Musavi, “Hile yapıldı, diktatöre direnin” emrini vermiş..
Yani halk adamı, arkasında dalavere bilmeyenlerden oluşan halk adamı Ahmedinejad diktatörmüş..
Yüzsüzlüğün ve iftiranın bile suyunu çıkardı hergeleler..
Hamaney, “Sonuç Allah’ın takdiri” demiş..
Doğrudur.. Amma bizde bu ifadeyi kullanan bir siyasetçi çıksaydı, ya hapse atılırdı, ya da ömür boyu siyasetten men edilirdi..
Beni en çok neşelendiren ne oldu, biliyor musunuz?
İsrail Başbakan Yardımcısı Sivan Şalom, söz konusu zafer için “İran’ın özgür dünya ile gerçek bir diyalog kurmaya hazır olduğuna inananların yüzünde patlayan bir tokat” değerlendirmesinde bulunmuş..
Pek doğru..
Osmanlı tokadına benzer bir tokat.. Sesi ta Çin-i Maçinden ve Latin Amerika’dan duyuldu..
Ellerine sağlık İran halkının..
Yazık oldu önce Türk medyatörlerine, sonra da İsrail’e, Amerika’ya..
Musavi, “Din adamları sesini yükseltsin” diye feryada başlamış..
Niye ki?
Orada din adamlarının ses yükseltmeleri laikliğe hiç mi dokunmaz?
İkincisi:
Bu yenilgiye çare bulacak emekli hukukçu yok mudur İran’da?
Bizde olacaktı da görecektiniz “hukuksal olanaklar ihdas edenleri!”
Bakıyorum, Türk medyası diye bildiğimiz, aslında İsrail lehinde haber yazan siyonistlerin dertleri yeğin, ateşleri yükselmiş..
“Tahran’daki yeşil isyana çevik kuvvet dayağı” ifadesi kullanılmış..
Acaba Türkiye’den polisler mi gitti oraya?
Devrim Muhafızları deseler, anlaşılır..
Çevik kuvvet Türkiye’ye mahsus bir polis kuruluşudur..
Haklıdırlar belki de.. Tokat fena patladı suratlarında.. Muhtemelen travma geçiriyorlar..
İlk kutlama Venezüella devlet başkanı Hugo Chavez’den gelmiş..
Chavez bizdeki siyonist gazetelerin, gazetecilerin düşmanlıklarına muhatap olacak bundan sonra..
Ben de canü gönülden tebrik ediyorum İran halkını ve cumhurbaşkanı seçilen Ahmedinejad’ı..
Allah (cc) yardımcıları olsun..
================
Kurduğu tuzağa düştü, uslanmadı hiç
Şeytanla günah bölüştü, uslanmadı hiç
Aynı yolda aynı mantıkla yürüdü ve
Yaşarken her gün ölmüştü, uslanmadı hiç...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.