Darbeciler Honduras'a
Önceki gün askerî bir darbe gerçekleşti. Honduras, sabaha karşı tank sesleriyle uyandı.
Darbecileri protesto etmek isteyen bir grup protestocu Başkanlık Sarayı önünde toplanmak isteyince asker sert karşılık vereceğini ilan etti. Durum şimdilik sakin gözüküyor. Ancak sürgüne gönderilen Devlet Başkanı Manuel Zelaya, hâlâ görevinin sürdüğünü iddia ediyor ve ABD Başkanı Obama'nın bu darbeye destek verip vermediğini soruyor...
Honduras'ta darbe olur da Türkiye'de bir sevinç yumağı oluşmaz mı? Kaşlarınızı çatıp 'Oluşmaz tabii ki!' dediğinizi duyar gibiyim. Ben demokrasiyi içine sindirmiş, Cumhuriyet'in ilkelerini içselleştirmiş halkımızı kastetmiyorum ki! Onlar darbenin ne zalim bir şey olduğunu gayet iyi bilir. Maksadım bizim medya. Honduras darbesini çağrışımlarıyla ele almak için ellerini ovuştura ovuştura bekleşen aydınları kastediyorum. Mesela Cumhuriyet, birinci sayfadan patlatmış haberi ve demiş ki; 'Honduras'ta darbe geliyorum dedi'. Gördünüz mü; darbe geliyorum dermiş. Bu haberi önemsemeyebilirsiniz ancak; birinci sayfanın en solunda yazılan imzasız yazıdaki şu başlığı dikkate almak zorundasınız: 'AKP ve TSK'. Yazıyı okuyunca askeri kışkırtmak görevinin nasıl bir vecd ve istiğrak haliyle yapıldığını görüyorsunuz.
Darbecilerin sivil mahkemelerde yargılanmasını sağlayan kanun değişikliğine o kadar içerlemişler ki! Anlamak mümkün değil! Hangi akıl ve mantık 'Darbecileri askerî mahkeme yargılasın' diyebilir ki? Böyle bir ucube, dünyanın neresinde görülür? Pardon. Bu soruyu soracak günü şaşırdım galiba. Honduras'ta sivilleri askerler yargılıyor olabilir. Başbakan Tayyip Erdoğan, 'Kanunu darbelere karşı çıkardık.' diyor ama '12 Eylül darbecilerini yargılayalım' diyen CHP Genel Başkanı, 'Askeri germeyin' diyerek askeri geriyor. Hâlbuki bahsi geçen yasada CHP'nin de, MHP'nin de katkısı ve desteği var. Üstelik hem CHP hem MHP darbe mağduru partiler. Cumhuriyet'in durumu epey farklı. Adamlar sabahtan akşama askeri tahrik etmekle meşgul. Mesela İlhan Selçuk'u sürekli okuyan bir adamın ya Honduras gibi bir ülke arzulaması veya 'Komünistler Moskova'ya' yerine 'Selçuk'lar Honduras'a!' diye slogan atması...
Sahi Honduras neresi? İspanyolcada Honduras'ın anlamı derinlikler demekmiş. Bak bu, bizim darbecilere uyar. Orta Amerika'nın en fakir ve en güvensiz ülkesi. Gelir dağılımındaki adaletsizlik ve suç oranının yüksek olması Honduras'ın en önemli özelliği. Bu da bizim darbecilere uygun bir durum. Halk fakir olacak ki imtiyazlı zümrelerin mutluluk hikâyesi devam ettirilebilsin. Darbecilerin yönetim becerisini atlamayalım. Cunta yönetiminin 18 yıl yönettiği ülkede 7 milyon insanın dörtte üçü açlık sınırında yaşıyor. Ülkenin en önemli geliri, Honduras'tan kaçan kişilerin bu ülkeye gönderdiği paralar.
Son darbeye sebep, solcu lider Zelaya'nın ikinci dönem devlet başkanı olmak için anayasa değişikliğine gitmek istemesi olarak gösteriliyor. Bu ayrıntıları Vatan Gazetesi ballandıra ballandıra anlatmış. 'Zelaya, anayasa değişikliğine hazırlanıyordu' ayrıntısını tam göbek sayfadan arz eden gazete 'Honduras'ta ordunun, anayasa mahkemesinin talimatıyla darbe yaptığını' anlatıyor. Honduras haberini Vatan kadar geniş ve ilhama açık veren olmamış. Art niyet aramak istemem; ancak nedir askerî mahkemelerin yetkisini kısıtlayan yasa ile ilgili kopardıkları fırtına? Darbeye teşebbüs edenler askerî mahkemede yargılansın diye yapılacak ısrarı hangi özgür ve demokratik ülkeye anlatmak mümkün? Üstelik Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden aldığı cezalar ortadayken. Üstelik hukukun tartışıldığı her özgür platformda yargıdaki çift başlılıktan bahsedildiği ve askerî yargının sadece askerî disiplin kovuşturmasına yönelik olması gerektiği ifade edilirken.
Artık şu gerçeği idrak etmek gerekiyor: Türkiye, Honduras olmaz! İçine kapanıp temel hak ve özgürlüklerini belli bir zümreye peşkeş çekemez. Türk halkı da demokrasiyi içine sindirmiştir, Türk ordusu da. Ne var ki hâlâ cunta özentisi taşıyanlar da yok değil. Honduras, birilerine ilham veriyor olabilir; ancak bu ülkeye sevdalı herkesin midesini bulandıran bir manzara olduğunda kuşku yok.