2. Sovyet’in “topyekûn savaş” ilanı mı?!
Hilmi Özkök, Kırıkoğlu, Karadayı, Çevik Bir.. Konuşmayacak mısınız?
Apo konuşacak ama.. Ertuğrul Özkök yazdı.. “Kürtleri sahiplenmek, Türkiye için bir toprak kaybı değil, toprak kazanımına vesile olabilir” diyor birileri..
Kürt Ergenekonu, Türk Ergenekonundan daha akıllı ve daha hızlı hareket ediyor.
Ayşe Arman bile, daha akıllı bir çıkış yaptı, kendi açısından bana kalırsa..
Magazindi, şöyleydi, böyleydi, ama sonunda mayınlı tarlada top oynamaya gitti. Korkuların üzerinde dans etti, topuklarını vurarak..
Özkök, “İmralı’da hareket var” derken, ne demek istedi? Böyle bir açıklamayı herhalde Rodos şovalyeleri ile konuşmadan yapmamıştır.. “Silah bırakma”, “Yeni bir yol haritası”, Patronların bu konuya bakışı filan.. Koç ve Doğan, Yalçındağ’ın bu konuda görüşünü almadan “15 Ağustos” haberi manşete çıkmamıştır herhalde..
Ankara’daki kapalı kapılar arkasında arkası arkasına yapılan toplantıların mahiyeti şimdi daha iyi anlaşılıyor.. Biz Ayşe Arman’ın “bayram değil, seyran değil, Etiler’de bir Türbanlı” dedikodusu yaparken, birileri başka yerlerde başka şeyler tezgahlıyordu..
Siz işin “gerçekliği”ni “doğruluğunu” tartışmayı bırakın, Ayşe kendi mahallesinde, kendi bedeni üzerinde test ederek Türbanı (?!) ve türbanlıları meşrulaştırmaya alıştırıyor. Bir bakıma rehabilitasyon, fobileri yenme çabası yani.. “Birileri Ayşe tatile çıkabilir” demiş olabilir mi bu arada?..
Hani yarın kimi emekli vali, paşa, işadamı kızları da çarşafla korkularını test etmeye çıkarlarsa şaşmayın..
Ayşe iyi bir iş çıkardı yani, kendi cephesinde.. Ne yaptığınız kadar, toplumda bunun nasıl anlaşıldığı da önemli. Bu haberler geçip gider de, toplumun zihninde kalan tortusu ne bu olayların, ona bakmak gerek...
Madem birileri iş üzerinde, peki Genelkurmay ne iş yapıyor bu arada?.. “Taburda Toplu Mezar” iddiaları konusunda söyleyecek bir sözleri olsa gerek.. Bu iş de, “kağıt parçası”, “Boru” gibi bir şey mi yoksa!
Bizim “eski” Genelkurmay Başkanlarının bu süreçte söyleyecek bir sözleri yok mu?
Hani şu Apo Şam’da kalırken, evinin altında üstünde oturan MİT ajanları, askeri ataşeler filan ne düşünüyorlar bu hususta..
Herkes konuşurken Doğu Perinçek ve Yalçın Küçük susmaya devam edecek mi?
Apo, yeni durumu gördü. Bu sürecin geri dönüşü mümkün olmadığını da. O zaman bu veriler üzerinde yeni duruma göre bir siyaset belgesi oluşturmak gerekiyor..
Bakalım Apo’nun gördüğü gerçekleri; bizim paşalar, CHP, Baykal, Bahçeli kimi GATA, HSYK, AYM üyeleri, kimi Media patronları da görecek mi?
Haydi artık “Başörtüsü gerçeği”ne, “Kürt gerçeği”ne alışmaya başlayın.. Bu memlekette İmam Hatipliler de var, Kur’an Kursu talebeleri de..
Haydi şimdi bizim 2. Sovyet “topyekûn savaş” ilan etsin bakalım edebiliyorsa..
Tamam! Gündem belli oldu. Şimdi sırada HSYK dönem kararları var. AYM malûm davayı görüşecek. YAŞ var. Ardından Apo çözüm planını masaya koyacak.. Ergenekon’da yeni bir dalga ve yeni bir iddianame gündemde. Diyarbakır’da yeni bir dava başlayacak ve arkası gelecek..
Bu kadar işin üstesinden 3-5 Yüksek Yargıç gelemez.. Tolon, Eruygur, Çevik Paşa filan da artık bu işin böyle gidemeyeceğini görmesi gerek.. Hani direndikçe bu yara derinleşecek ve daha fazla zarar görecekler. Şimdi uslu uslu oturup, özür dilemeleri ve affedilmek için “iyi hal” üzere olmaları, affedilmeyi haketmeleri gerekiyor..
Bana kalırsa 2. Sovyet, son bir hamleye hazırlanıyor. Onu da başaramazlarsa, artık geriye fazla bir umutları kalmayacak.. Şimdi sırada Ramazan var. İki bayram arasında ne olacaksa olacak..
Başbuğ’un da bu adamlara fazla umut vermemesi gerek. Sonunda süreç uzuyor, kendilerine yönelik talebler ve baskılar artıyor..
Bu iş tek Ergenekon meselesi değil. Anayasa değişecek ve Türkiye 19. yy. sonrası, Kapitalizm, Komünizm ve Faşizmin gölgesinde oluşan 1. Dünya Savaşı’nın ardından oluşan kavram ve kurumların cenderesinden kurtulacak. Yeni bir dünya kurulurken, yeni bir Türkiye doğacak..
Bu sürecin bedelini ve zamanını zeka ve performansımız gösterecek.. Eğer darbe karşıtları, darbeciler kadar cesur ve akıllı değilse işimiz zor.. Ama neyse ki darbeciler çok da akıllı değiller.. Ama bu işin iktisadi maliyetini ve zaman maliyetini yine bizim zeka ve performansımız gösterecek ve tabiî bir de ne kadar dürüst olduğumuz ve Allah’ın yardımına müstahak olduğumuzla ilgili bir konu bu...
Çünkü insanlar lâyık oldukları gibi idare olunur ve Allah, cahil ve zalim bir kavme hidayet nasib etmez...
Selâm ve dua ile...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.