Erzurum Kongresi’ni Mustafa Kemal mi topladı?
Bugün Erzurum Kongresi’nin 90. yıldönümü. Yine resmî ağızlar bildik hikâyeleri anlatacaklar… Çünkü öğretilenler öyle! Aradan doksan yıl geçmiş olmasına rağmen, sakin kafayla, ideolojik arkaplan teşkil etmeyen bir tarih metni oluşturmak düşünülmüyor.
Dün, İnönü/Türk Ansiklopedisi’nde “Atatürk” maddesinin bazı saptırmalarını okuyucularımızla paylaşmıştık. M. Kemal Paşa’nın Alman İmparatoru’nun dâveti üzerine veliahd “Vahidetdin’le birlikte” Almanya’ya gittiği ifadesi ilim ciddiyetiyle bağdaşır bir şey değildir. M. Kemal Paşa’nın geleceğin padişahı ile yakınlaşmak için kendini heyete zorla dahil ettirdiğini, kaynağını belirterek yazmıştık. Gerçekten bu seyahat, M. Kemal Paşa’nın sonraki hayatını büyük ölçüde etkilemiştir. Vahidetdin Padişah olduktan sonra onunla en çok görüşen Osmanlı paşası M. Kemal olmuştur. Padişah, İttihatçılardan sonra yeni bir hükümet kurulması gerektiğinde onun tekliflerini dikkate almış, İzzet Paşa’yı sadrazam olarak o teklif etmiştir. Bazı kabine üyelerinin onun verdiği isimlerden oluşmasını da sağlamıştır. Mondros Mütarekesi’ni imzalayan Rauf Bey de Mustafa Kemal Paşa’nın kabineye bilhassa girmesini istediği isimler arasındadır.
İlgili maddede, Paşa’nın Almanya seyahatinden hasta olarak döndüğü, tedavi ve istirahat için Viyana’ya ve Karlsbad’a gittiği belirtilmekte ve “Orta Avrupa’da yalnız başına geçirdiği bu kısa tedavi ve istirahat dönemi, ona memleketin çağdaş medeniyet safları arasındaki geri durumunu bütün açıklığı ile gösteren ve Türk milletinin bütün dertlerini bir bir düşündürerek gelecekteki hayatı için tedbirler bulup uygulamak kararını aldıran önemli bir merhale teşkil eder” denilmektedir!
M. Kemal Paşa, seyahatten döndükten 5 ay sonra, 25 Mayıs’ta böbrek rahatsızlığı gerekçesiyle kaplıca tedavisi için Viyana-Karlsbad’a gitmiştir. Bunu nereden biliyoruz? Kendi elyazısı ile tuttuğu hatıratından! Karlsbad Hatıraları’nın tam metin olarak yayınlanıp yayınlanmadığını bilemiyoruz, ama yayınlanan kısım bize gerekli ipuçları vermektedir. Paşa bu seyahatte yalnız değildir. Yanında emir subayı vardır. Otelde kendisine ayrılan iki odayı beğenmemiş, daha büyük bir bölüme yerleşmiştir. Bir taraftan tedavi olurken, lisan öğrenmek için bir hanım öğretici bulunmuştur. Bu sırada Karlsbad, Osmanlı ekabirinin tedavi veya tatil merkezi olarak görülüyor olmalıdır. Çünkü İttihat Terakkinin bazı ünlü isimleri, bu arada ünlü gazeteci Hüseyin Cahit de oradadır. M. Kemal Paşa bunlarla çok fazla yakınlaşmamıştır.
Ansiklopedi maddesine göre, Padişah tahta çıktıktan birkaç gün sonra onu İstanbul’a çağırtmıştır! Bu gerçek dışı bilginin, olayların yakın olduğu bir dönemde yazılması hayret vericidir!
3 Temmuz’da Sultan 5. Mehmed Reşad vefat etmiş, ertesi gün Vahidetdin hükümdar olmuştur. 5 Temmuz’da Mustafa Kemal, Sultan Reşad’ın vefatından haberdar olmuştur. Bu hatıratta şöyle anlatılmaktadır:
“-Malûmatınız yok mu? Padişah vefat etti!
-Teessür ve teessüf ederim, dedim.
Bu zevat bu sözlerimin medlûlünü anlayamadılar. Hakları vardı. Çünkü ben, ne ölen padişaha acıdığımdan ve ne de yeni padişahın ömrünün uzun veya kısa olacağından müteessir değildim. Teessüf ettiğim cihet İstanbul’da bulunmayışımdı. Fakat bunun için de neden teessüf ettiğimi kendim de takdir edemiyordum. Filhakika padişahın değişmesi bir memleket ve millet için pek büyük hadisedir. Ben veliahd hazretlerini Almanya seyahati münasebeti ile pek iyi tanımıştım. Aramızda bir dereceye kadar hususiyet ve samimiyet hâsıl olmuştu. Gönlüm onun tahta cülus ettiğini müteakip bizzat tebrik etmek mi istiyordu? Acaba bunun için mi teessür ediyordum! Hayır zannederim bu da değil! Kendisiyle başlamış olan münasebeti azami derecede ilerletmek için fırsat elimde iken, müstağni davrandım. Bir defadan maada (başka) ziyaretine gitmedim. Hatta bu defa istanbul’dan ayrılırken veda dahi etmedi. İşte teessürüm bundan ileri geliyor…”
…
“…Doktor geldi, yatak odasına girdi. Ona padişahın vefatını ve yeni padişahın bana muhabbetini söyledim.” (A.Afet İnan: M. Kemal Atatürk’ün Karlsbad Hatıraları, Ankara 1983, sf. 40).
9 Temmuz’da Mustafa Kemal Başmabeyinci Lütfi Simavi aracılığı ile Vahidetdin’e tebrik mektubu gönderir. 27 Temmuz’da tedavi tamamlanmadan İstanbul’a dönmeye karar verir…
Aslında olayların akışını kaybetmeden Erzurum Kongresine gelmek niyetindeydim. Fakat, bu mümkün olmadı. Yarın devam edeceğiz. Fakat, hemen söyleyelim: Erzurumlular! Erzurum kongresini toplama şerefi size aittir! Elbette Trabzonlularla birlikte… Çünkü Erzurum Kongresi, Trabzon Muhafaza-yı Hukuk-ı Milliye Cemiyeti ile Vilayat-ı Şarkiya Müdafaa-yı Hukuk-ı Milliye Cemiyeti Erzurum Şubesi’nin anlaşarak gerçekleştirdiği bir faaliyettir. M. Kemal Paşa, bu kongrenin katılımcısıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.