Sivasspor'un ardından çaykur Rizespor deplasmanında da alınan bu bol gollü galibiyeti neye bağlıyorsunuz?

F.Bahçe ligin ilk yarısında, deplasman fobisi yaşıyordu. 9 maçta tam 12 puan kaybetmişti. Oysa ikinci yarıda çok farklı bir tablo oluştu. Kupada G.Antepspor'a 5 gol atılarak başlatılan süreç Sivas'ta 4-1'lik galibiyetle devam etti. Şimdi de Rize'de bu skor ortaya çıktı. Bunun gerisinde elbette F.Bahçe'nin işi ciddiye almasının ve takım olarak uyumlu oynamasının rolü var. Ancak dünkü maçı biraz daha farklı değerlendirmek ve Rizespor'un kırılgan yapısının bu skorun ortaya çıkmasındaki rolünü de unutmamak lazım. Rizespor bu ligin en kolay ve en fazla gol yiyen ekibi. Gerek içerideki gerekse dışarıdaki maçlarında çok kötü savunma yapıyor. Evet, Rizespor ile F.Bahçe'yi güç olarak kıyaslamak elbette olanaksız. Ama bu kadar dengesiz oynayan, savunmasının arasına ve arkasına atılan toplara ilk müdahaleyi yapmakta bu kadar acz içerisinde kıvranan bir takım da bu ligde yok. F.Bahçe'nin hücum organizasyonunda genel yapı belli. Ya kanatları kullanacak, ya ağırlıklı olarak Alex'in final paslarıyla pozisyonu ve golü zorlayacak, ya da duran toplardan yararlanacak. Rizespor bunların hiçbirine önlem alamadığı için sahasında böylesine bir bedel ödedi.

F.Bahçe ilk golü yemesine karşın oyunu rahat bir tempoda götürdü. Bu yalnızca Rizespor'un yetersizliği nedeniyle miydi?

Rizespor, çok şık bir gol attı. çoğu takımın yaptığı gibi, yine Roberto Carlos'un boşalttığı alana gönderilen bir pas sonucu oluşan pozisyonda skor avantajını yakaladı. Fahri'nin pası da, deneyimli oyuncu Altan'ın hareket serisi de akıllıcaydı. Ancak F.Bahçe, golden sonra hiç panik yapmadı. özellikle sağdan ve ortadan yaptığı ataklar, Alex'in etkili duran top değerlendirmeleri ve yüksek toplardaki belirgin üstünlüğüyle 15 dakikada 4 gol attı. Ayağa çabuk paslarla oynadığında, teknik kapasite üstünlüğünün getirdiği avantajı hemen ortaya koyan F.Bahçe, hem Rizespor'un savunma zaaflarından yararlandı hem de kendi kalitesini sahaya yansıttı. Ancak özellikle ikinci yarı skorda oluşan farkın da getirdiği rahatlıkla Sarı-Lacivertli ekip kendisini hiç sıkmadı ve daha farklı kazanacağı maçı ilk yarıdaki gollerle noktaladı. Hemen bir uyarı; arka alanda hele de ikinci yarıda oluşan zaaflar Sevilla maçı öncesi F.Bahçe gibi takım savunması güçlü olan bir ekibe hiç yakışmadı.

Mateja Kezman'ın bu çıkışını nasıl değerlendiriyorsunuz?

F.Bahçe takım içi rekabeti her geçen gün biraz daha yoğunlaştırıyor. Bu rekabetin bir yanında da birbirinin alternatifi Semih ile Kezman duruyor. Kezman, Semih'e kaptırdığı formayı yeniden alabilmenin peşinde ve sürekli ilk onbirde oynamak istiyor. Son 3 lig maçına 5 gol sığdırması büyük başarı. Kezman tek vuruşu iyi yapan, savunmanın arasında kendisini kolayca unutturan fırsatçı ve önemli bir golcü. Ve F.Bahçe'ye geldikten sonra, ilk kez eski Kezman'ı çağrıştırırcasına oynuyor. çünkü Zico'nun formayı artık isme değil performansa verdiğini bu takımda en iyi o biliyor.