D.Mehmet Doğan

D.Mehmet Doğan

Yeşilçam’dan TRT’ye Yücel Çakmaklı

Yeşilçam’dan TRT’ye Yücel Çakmaklı

Tanıdığımdan beri kalın gözlüklü, son yıllarda aksakallı bu durduğu yerde durmaz babacan adam; Yücel Çakmaklı, Türk sinemasının 1970’lerdeki değişiminin başlatıcılarındandı.
Türk sinemasında fikir, tek parti patentliydi. Sonra bu patent altında, sol sosyalist filmler yapıldı. Bu filmlerin geniş halk ilgisine ulaştığını söylemek zordur. Sinemamızın yeni bir düşünceyle, bakış açısıyla tanışması, diyebiliriz ki Yücel Çakmaklı ile oldu. Dini, geleneklik kültürü, değerleri doğru anlama ve yorumlama yönünde ilk adımları Çakmaklı attı. Fakat Yeşilçam kalıpları içinde bunu yapmaya çalıştı. Birleşen Yollar, her yönüyle bir Yeşilçam filmidir, düşünce altyapısı hariç!
“Birleşen Yollar” sonradan çeşitli farklı örnekleri çekilen bir “öze dönüş” filmidir. Öz, değerler sapasağlamdır, kuşatıcıdır. Onu anlamama, anlamsız kılma çabaları boşunadır. Sonunda o engelleri ortadan kaldırır ve toplumu kuşatır...
Yücel Çakmaklı’nın ortaya attığı “millî sinema” kavramı, kendisi dışında Mesut Uçakan gibi yönetmenler tarafından da hayata geçirilmeye çalışıldı. O sıralar, millî sinema kavramı yanında, “ulusal sinema” kavramı da ortaya atıldı. Aslında ulusal sinema, büyük romancımız Kemal Tahir’in pişirdiği, bilhassa Halit Refiğ ve Metin Ersan gibi yönetmenlerin uygulamaya çalıştığı, konu ve estetik olarak yerli, millî temellere dayanan bir sinema anlayışı idi.
Yücel Çakmaklı ile kırk yıllık tanışıklığımız olduğunu söyleyebilirim. Onun Yeni İstanbul’daki ve yanılmıyorsam Tohum dergisindeki sinema yazılarının okuyucularındandım. Sonra filmleri geldi. Ardından TRT’de beraber olduk. TRT’nin o çok tek partili, durağan, üretemeyen yapısı içinde Şaban Karataş’ın genel müdür olduğu dönemde, ilk eli yüzü düzgün eserleri Yücel Bey ortaya koydu. TRT yönetmenlerinden bizzat duymuştum: “Yücel Bey gelmeden biz adamı kapıdan içeri nasıl sokacağımızı bilemezdik. Meğer ne kadar kolaymış.” TRT’nin sinema dilini kullanabilmesi onun pratiği ile mümkün olmuştu. TRT Tarihini yazanlar, inşallah onun bu önemli hizmetini unutmazlar!
Çakmaklı, yarım asırlık Yeşilçam pratiğini kullanarak TRT’de piyasa kaygısı da olmadan güzel şeyler yaptı. Küçük yapımlarla başladı, sonra dizilere yöneldi. Büyük romancımız Tarık Buğra’nın Küçük Ağa romanından uyarlanan dizi TRT’de bir devrimdi. Bu millî mücadele dizisi, çarpıcı fikri ve yorumuyla Çakmaklı tarafından sinemaya aktarıldıktan sonra kitlelere ulaştı ve İstanbullu Hoca’nın Küçük Ağa oluşunun hikâyesi geniş kabul gördü. Tarık Buğra-Yücel Çakmaklı işbirliğinin önemli bir verimi de Osmanlı Devletinin başlangıç devrini anlatan Kuruluş dizisi olmuştur.
Çakmaklı Turan Oflazoğlu’nun Dördüncü Murat oyununu televizyon dizisi olarak çekti. Gerçekten yüz ağartıcı bir eserdi. O sıralar Kültür Bakanlığı Sinema Dairesinde sözleşmeli Film Yapımcısı ve Senaryo Yazarı olarak çalışıyordum. Yurt dışına gönderilecek filmlerin seçimi, 12 Eylül sonrasında sıkıntılı bir hal almıştı. Adaylar arasında Dördüncü Murat da vardı. 12 Eylül darbesinden sonra Kültür Bakanlığı’nın müsteşarı emekli bir tümgeneral, yardımcıları tuğgeneral, Sinema Dairesi başkanı da albay olmuştu! Dördüncü Murat filmini beğenen üst düzey yöneticilerin itirazı şu olmuştu: “Yahu batılılar bizi böyle hâlâ sarıklı cübbeli sanırlar, bunu gönderemeyiz!”
Yücel Çakmaklı, örneğine fazla rastlanmayan yapıcı üretici tip insanlardandı. Hep bir şeyler üretmek, insanları bir araya getirmek, sonuç alıcı çalışmalar yapmak isterdi. Birkaç yıl önce aziz şair Atilla Maraş’ın 40. sanat yılı dolayısıyla Ankara’dan Antakya’ya, oradan Şanlıurfa’ya beraber seyahat etmiştik. Dr. Mehmet Sılay, Kur’an-ı Kerim’in Yasin Sûresi’nin başında çok canlı tasvirlerle anlatılan Habib Neccar hakkında bir film düşüncesi oluşturmuştu. Antakya’da Habib Neccar Camiini, diğer tarihî izleri beraber dolaştık. Çakmaklı bütün dinlere hitap eden böyle bir filmi samimiyetle yapmak istiyordu. Galiba, kaynak temin edilemedi.
Sinemamızın emekdar “Yücel Ağabeyi”ne Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
D.Mehmet Doğan Arşivi