Hekim’den sonra Irak…
Irak siyasi ve şiddet sarsıntılarıyla çalkalanıyor. Kanlı Çarşamba olarak tarihe geçen eşzamanlı patlamalardan sonra Irak ile Suriye arasında büyük bir gerilim baş gösterdi. Beşşar Esad, İran ziyareti sırasında dörtlü bir bölgesel ittifak teklif ederken Bağdatlılar neredeyse Şam rejiminin uluslararası bir mahkemede yargılanmasını isteyecek duruma geldi. Hariri olayından sonra Şam'ın yaşadıkları sanki Bağdat patlamalarından sonra tekerrür ediyor. Bağdat yönetimi Irak'ta eşzamanlı meydana gelen patlamaların faillerinin Şam'dan geldiklerine inanıyor. İşin ilginç yanı bu suçlamalardan sonra taraflara sukunet ve itidal telkini ABD canibinden geldi. Halbuki, Beşşar Esad, İran ziyareti sırasında dörtlü bir bölgesel ittifaktan veya pakttan söz ediyordu. Suriye, Türkiye, İran ve Irak. Patlamaların hararetiyle tablo tersyüz oldu.
İkinci sarsıntı siyasi idi. Bu sarsıntıyı ise Abdulaziz Hekim'in menhus kanser hastalığıyla boğuşmasından sonra ölümü temsil ediyordu. Dağıldıktan sonra yeniden toparlanan ve yola koyulan Birleşik Irak Koalisyonu'nu veya Irak Milli Koalisyonu'nu oluşturan partilerin aralarında mutabakata varmalarından fazla değil iki gün sonra İran resmi olarak, hastanelerinden birinde kanser tedavisi gören Abdulaziz el Hekim'in vefat ettiğini duyurdu. Kimileri Abdulaziz Hekim'in daha önce vefat ettiğini lakin yeni koalisyon anlaşması yapılana kadar İran'ın bu haberi gizlediğini ileri sürüyor. Zira ölümü büyük bir siyasi boşluk anlamına gelen Hekim'in öldüğünün önceden duyurulması koalisyon görüşmelerinde birilerine avantaj temin edebilirdi. Elbette ki, buradaki birilerinden kasıt Başbakan Nuri Maliki'den başkası değil. Birleşik Irak Koalisyonu yaklaşık olarak 20 partiden oluşuyor. Aralarında iki Kürt partisiyle birlikte Nuri Maliki'nin başkanı olduğu Dava Partisi ile Hekim'in başı olduğu Irak İslami Yüksek Konseyi de bulunuyor. Hekim'in başkanı olduğu Konsey koalisyonda temsil edilmesine rağmen koalisyonun başbakanlığını iki dönemdir Dava Partisi temsilcileri yürütüyor. İbrahim Caferi aynı partiden başbakanlık yapmış lakin Nuri Maliki başbakan olduktan sonra onunla yollarını ayırmıştı. İran, Maliki'nin koalisyon çatısı altında güçlenmemesi için belki Hekim'in vefat haberini birkaç gün ilan etmese de sonuçta Hekim'in siyasi vasattan ayrılması en fazla siyasi rakibi Maliki'ye yarar sağlayacaktır. Zira, büyük ihtimalle İran'ın da desteğiyle verasetle Ammar el Hekim babasının yerine geçecektir. Lakin kimilerine göre bu parti içinde çalkalanma meydana getirebilir.
Çalkalanma Konsey'de olmasa bile denklem değiştiğinden dolayı koalisyonda olacağına kesin gözüyle bakılıyor. Ve Ammar babası gibi karizma sağlayıncaya kadar Maliki, Şii vasatta rakip mevkiini ve pozisyonunu daha fazla güçlendirecektir. Kimilerine göre, Bedir Örgütü Lideri Hadi Amiri ile Şii kontenjanından cumhurbaşkanı yardımcısı olan ve ılımlı bazı açıklamalarıyla tanınan Adil Abdulmehdi'nin tevrise yani Ammar'ın babasının yerine geçmesine karşı olduğu ileri sürülüyor. Lakin kimileri bu yorumu kuşkuyla karşılıyorlar ve Abdulaziz Hekim'in birkaç yıldır İran'da kanser tedavisi görmesine rağmen liderlik boşluğu görülmediğini ve Ammar'ın babasının yerine ısındığını ve doldurduğunu ifade ediyorlar.
Bilindiği gibi Hekim ailesi veya Al-i Hekim Irak'ın en köklü Şii ailelerinden birisi. Babaları Muhsin el Hekim Şii camia içinde en önemli merci-i taklitlerden birisiydi. Muhsin el Hekim'in iki oğlundan birisi olan Muhammed Bakır el Hekim 25 yıl İran'da ikametinden sonra Irak dönüşünde adeta kim vurduya gitti. Necef'te İmam Ali Türbesi ziyaretinden çıkarken bombalı bir saldırıya maruz kalmış ve bunun neticesinde hayatını kaybetmişti. Irak'ta ikinci büyük Şii siyasi teşekkül ise Muhammed Bakır Es Sadr'ın kurmuş olduğu ed Dava Partisiydi. Abdulaziz Hekim'in vefatıyla birlikte Irak Şii liderliği yeni bir döneme girmiştir. Kürtler arasında Goran Partisi nasıl yeni bir siyasi etkiyi ve dağılımı beraberinde getirmişse aynı şey Hekim'in vefatıyla Şiiler arasında olmaya namzettir. Bunun ilk sonuçlarından birisi Maliki'nin pozisyonunu güçlendirmesidir. Önümüzdeki dönem yapılacak seçimlere ister koalisyon çatısı altında isterse tek başına girsin, genel seçimlerin favorisi Nuri Maliki'dir. İbrahim Caferi Nuri Maliki'nin rakiplerinden olmasıyla birlikte Hekim'in siyasi varisleriyle de başı hoş değildir. Velhasıl Irak, Kürtlerden sonra, Hekim'in ölümüyle de Şii vasatta yeni bir siyasi dağılımla karşı karşıya bulunuyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.