Fındık kabuğunu doldurmaz mevzulardan bahsetmek okuyucuyu pek kesmez. Eskiden okur ilgisini ölçmek kolay değildi. Şimdi ağ (internet) hayli kolaylaştırdı. Fındık kırmaktan daha kolay “tık” yapmak! Bir de sayfa altlarında yorum imkânı varsa...
Bugün okuyucularımızın arzu ettiği “çetin ceviz” mevzulardansa, fındık içi ve kabuğu konuları yazacağız!
Fındık toplayan kızlar/Fındık dalda kalmasın-Türkü
Fındık kalori ve vitamin bakımından kuru meyvelerin (ceviz, bâdem, üzüm, incir) en üstünü imiş. Anavatanı Anadolu olan bitkilerden sayılmaktaymış. Anadolu’dan Yunanistan ve İtalya’ya gitmiş, o yüzden fındığa “Pontus cevizi” de denirmiş.
Dünya fındık üretiminde Türkiye’nin hatırı sayılır bir yeri var. Tek parti döneminin yüzümüzü güldüren ihracat maddesi olduğunu da unutmayalım!
Bu sene bilmem dikkatinizi çekti mi, fındığı iç piyasaya sürmek için icad edilen “iyi gelir!” reklamı pek yayınlanmıyor... Geçmiş yıllarda temmuz, ağustos ve hatta eylül aylarında Karadeniz illerimiz fındık konusu ile gündeme gelirdi. Geçimini fındıktan sağlayan kalabalıklar bu vilayetlerde toplanır, taban fiyat konuları açılır, meşhur şeflik devri fındık kooperatifi Fiskobirlik ve onun depoları mevzu edilirdi. Hatta bu köhne kurum işini yapamadığı için merkezi hükümet Toprak Mahsulleri Ofisi’ni (TMO) devreye sokmuştu...
Bu sene fındık hükümetin başına dert olmadı! Muhalif siyasetçiler fındık üzerinden iktidara saldıramadı...
Doğrusu bu yazlık müzmin konunun bu yıl gündemimize girmemesinin sebebini merak eder dururdum.
Bir tesadüf müydü?
Meğer değilmiş!
Önce Ordu ve Giresun valiliklerinin müştereken hazırladıkları cönk tarzı bir kitapçık elime ulaştı: Fındıkta Kalıcı Çözüm İçin Or-Gi Konsepti. Fiat ve Stokta Garanti (5x5 formülü). Önsözde valiler, Türkiye’de üretilen fındığın yaklaşık yarısını yetiştiren iki vilayetin öncülüğünde meselenin çözümünü ortaya koyuyorlar. Yılın ilk aylarında yayınlanan bu kitapçık, meselenin çerçevesini çiziyor, çözümüyle ilgili teklifleri ortaya koyuyor. “2009 üretim yılının oldukça düşük fındık rekoltesine sahne olacağı düşünüldüğünde, bu yılın fındıkla ilgili bir eylem planı uygulama açısından en uygun yıl olduğu asla unutulmamalıdır. Bu Allah’ın bize sunduğu büyük bir fırsattır. Bu yılın da, tarafların kısır iddia ve tartışmalarıyla tüketilmesi sonuçta devletimize ve milletimize zarar verecektir” deniliyor.
Ordu valisi Ali Kaban, komşu il Giresun’un valisi Mustafa Taşkesen ile el ele verip, kitaptakini tatbikata geçiriyor. Bu sene Ankara’ya fındıkla ilgili bir şikayet yansımıyor...
Bizim Büyük Türkçe Sözlüğe bakılırsa, eskiden tüfek mermisine, kurşuna “fındık” dendiği görülecektir. Fındığın argo anlamları da ilgi çekicidir: “Hileli zar” ve “cinsî câzibesini kullanan fakat ilişkiye yanaşmayan kadın.”
Bu bilgilendirmeden sonra, fındık üreticilerinin memnuniyetinin işin kaymağını yiyenleri (onlara fındık baronları deniliyormuş) ve onların yönlendirdiği mahallî siyasetçileri “problemli” hâle getirdiğini söyleyebiliriz.
Beni var eden problemi çözersen, sen benim meselem olursun!
Gelelim fındığın içine: Ordu Valisi Ali Kaban görevden alındı! İşin pisuvar tarafı konuya medyatiklik sağladı. Tabiî ki en medyatik bakanlarımızdan Kültür Bakanı’nın pisuvardaşlarını seferber etmesini ve kararnamelerle ilgili güç gösterisini de hatırdan çıkarmamak lâzım! “Güçlü Bakan Güçlü Ordu” yazımızdan sonra bizi arayıp “benim dahlim yok” açıklaması yaptığını okuyucularıma aktarmıştım. Ona şimdilik şöyle diyorum: “Fındık konusunda bana masal anlatma!”*
* Ordu Valiliği’nin konuyla ilgili bir kitabının adı.