Önce köstebek, sonra mayın... Ama, kartelin derdi türban!
Geçen hafta, "iki olay"ı konuştu Türkiye... Bunlar, "üniversitelerde başörtüsü yasağını serbest bırakan" Anayasa değişikliğinin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylanıp onaylanmayacağı beklentisi ile "Asker'in Kuzey Irak'a karadan girmesi" olaylarıydı... Aslında, her iki olay da, "aynı gün" duyuruldu kamuoyuna... "Kuzey Irak'a girildiği"nin Genelkurmay tarafından açıklandığı gün, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de; "başörtüsünü, 411 gibi, rekor bir oyla üniversitelerde serbest bırakan" Meclis kararını onayladığını açıkladı... Her iki olay da, farklı şekillerde yansıtıldı kamuoyuna... Kartel gazeteleri, "harekât günü onay" başlığını atarak, bir anlamda "yangından mal kaçırır gibi" bir tavır takınıldığını ve "fırsattan istifade" edildiğini ileri sürdüler!..
Oysa, Cumhurbaşkanı sayın Abdullah Gül, "onay" için "tam 11 gün" bekledi... Bu bekleme esnasında, bazı CHP'liler bile "veto edecek" demeye başladılar!..
Demek oluyordu ki;
Sayın Abdullah Gül; "alelacele" değil, "apar-topar" hiç değil, "geç bile" açıklamıştı kararını... Kaldı ki; "Cuma" günü değil de, "bugün" yani "Pazartesi" günü açıklamış olsaydı, "inceleme süresi"ni neredeyse sonuna kadar kullanmış olacaktı!..
CASUSLUĞUN HABER DEĞERİ YOK MU?
Bizce, kartel gazeteleri, "harekât günü onay"dan hareketle, "öküz altında buzağı arama"yı bırakıp, "somut olay"ı ve bunun "neticeleri"ni tartışmalıydı!..
Somut olayı biliyorsunuz:
Genelkurmay Başkanlığı Elektronik Sistemler Komutanı Tuğgeneral Münir Erten, komutanlara bir "brifing" veriyor.
Bu brifingte, Tuğgeneral Erten, "TSK'nın Kuzey Irak'a yapacağı harekâtın 20-22 Şubat tarihleri arasında başlatılacağını" söylüyor!..
Ne zaman söylüyor bunu?..
"Harekâttan 48 saat önce!"
İşin ilginç ve rezalet tarafı;
Tuğgeneral Münir Erten'in konuşması, brifinge katılan bir "casus" tarafından "kaset"e alınıyor ve anında YouTube adlı internet sitesinde yayınlanıyor!..
Ne zaman yayınlanıyor?..
"Harekâttan 48 saat önce!"
Bu "casusluk skandalı"nın ortaya çıkmasından sonra, bazı internet sitelerinde şöyle sorular soruldu:
¥ Komutanın sesi nasıl kaydedildi?.. Harekât tarihi nasıl bu kadar kesin bir şekilde 48 saat önce verilebildi?
¥ Harekât tarihini 48 saat önce dünyaya duyurarak PKK'ya mesaj mı iletmek istediler?.. Bu bilgileri alan teröristler tuzak kurabilir ya da mayın döşeyebilirler mi?..
¥ Mehmetçiklerimize karşı tuzak kurulmasına sebep olabilecek bu ihanetin ardında hangi örgüt ya da uluslararası istihbarat merkezi var?
Ne enteresandır ki;
"öküz altında buzağı aramaya" çalışan kartel medyası, "Harekât günü onay"la ilgilendiği kadar, bu "soru"larla ilgilenmedi!..
Düşünebiliyor musunuz;
"Bir orgeneralin şeker komasına girdiği"ne varıncaya kadar "TSK'ya ait çok özel sır"lar, hem de Genelkurmay çatısı altında "kaset"e kaydediliyor ve "sır"lar PKK da dahil dünyaya duyuruluyor ama, kartel gazeteleri bunu görmezden/duymazdan geliyor!.. Niye?.. çünkü, "başörtüsü serbestisinin harekât günü onaylanması" onlar için çok daha önemli!..
Böyle bir günde anayasa değişikliğinin onaylanmasını "içlerine sindiremiyor"lar, bunun "yangından mal kaçırma" olduğunu iddia ediyorlar!..
Ama, dediğimiz gibi;
Genelkurmay Elektronik Sistemler Komutanlığı'nda yaşanan "skandal"dan hiç söz etmiyorlar!..
YOLLARA MAYIN DöŞEMİŞLER!
Tuğgeneral Münir Erten'in konuşmasının YouTube adlı internet sitesinde yayınlanması demek, ne demektir biliyor musunuz?..
Bu, bir "ihanet" demektir!..
"Vatana ihanet!"
çünkü, "48 saat sonra kara harekâtı" başlayacağını öğrenen PKK, hem "kamp"ları terketmeye, hem de "yolları mayınlamaya" zaman bulabilmiştir!..
Ki, dün gelen haberler de, bu ihtimali güçlendirmektedir!..
Genelkurmay'ın açıklamasına göre, "dün şehit olan 8 askerimiz"in çoğu, "PKK tarafından döşenen mayın"a basarak hayatını kaybetmiştir.
Bu da gösteriyor ki;
PKK'lı teröristler hem "kaçmaya" fırsat bulmuşlar, hem de "mayın döşeme"ye!..
öyle ya;
Harekâtı "48 saat önce"den haber aldılar ve gerekli hazırlıkları yaptılar!..
Peki, komutanın konuşmasının dünyaya ve elbette PKK'ya "sızdırılması" bir ihanet değil midir?.. Bu "ihanet"in hiç mi "haber değeri" yoktur?..
Kartel medyası için, "PKK mayınına basan 8 askerin şehit olması"nın ve bu şehadete zemin hazırlayan "kaset skandalı"nın hiçbir önemi yok mudur?..
Varsa yoksa, "türban" mıdır tek dertleri?!?..
Durum budur... Yorumu sizlere bırakıyoruz!..
ADIYAMAN'DA İSTİŞARE TOPLANTISI
Sohbetimizin başında da ifade ettiğimiz gibi, "Türkiye'nin gündemi"nde, bu iki olay vardı... Evet, Kuzey Irak'a harekât ve Cumhurbaşkanı'nın onayı...
Vakit, her iki olayı ve bu olaylarla ilgili yankıları, en geniş biçimiyle yansıtmaya çalıştı...
Ancak, "Türkiye'nin gündemi"ni sizlere aktarmaya çalışan Vakit'in kendi gündeminde de "iki olay" vardı... Bunlardan biri, Adıyaman'daki "istişare" toplantısı, diğeri de Gaziantep'teki "konferans" idi...
Genel Yayın Koordinatörümüz Mustafa Karahasanoğlu, geçtiğimiz Cuma günü Adıyaman'daydı... Burada, hem "Vakit okurları"yla biraraya gelip, onların sorularını cevapladı, hem de "şehrin ileri gelenleri"yle istişarede bulundu... Tabiî, bu toplantılarda "Vakit'in duruşu" kadar, "Türkiye'nin gidişatı" da masaya yatırıldı ve geniş biçimde tartışıldı!..
Adıyaman'la başlayan "istişare" toplantıları, inşaallah bundan böyle de, diğer illerimizde devam edecek!.. Böylece, "insanımız; hangi konuda, ne düşünüyor?" sorusuna cevap bulmuş olacağız... Ki, "Vakit'in yayın çizgisi"ni belirlemede, insanımızın "görüş ve düşünceleri"nin yeri ve önemi çok büyük.
Kısacası, sizlere "misafirlik"lerimiz sürecek!..
GAZİANTEP'TEKİ COŞKULU KONFERANS
Genel Yayın Koordinatörümüz Mustafa Karahasanoğlu, Adıyaman'daki programını tamamladıktan sonra, aynı gün Gaziantep'e geçti.
Dünkü Vakit'te de okuduğunuz gibi;
Vakit gazetesi ve Ayder Vakfı işbirliğiyle Gaziantep Kamil Ocak Kapalı Spor Salonu'nda düzenlenen "Şehadet ve İslâm Coğrafyası" konulu geceye binlerce kişi katıldı.
Muhteşem gecede Genel Yayın Koordinatörümüz Mustafa Karahasanoğlu, yazarımız Abdurrahman Dilipak ve ilahiyatçı yazar Abdullah Aydın Tevlioğlu, Gazianteplilere hitap etti.
Geceye Gaziantep Milletvekili Mehmet Erdoğan, AK Parti İl Başkanı ökkeş Eruslu, Şehitkamil Belediye Başkanı Metin özkarslı, Başkan Yardımcıları Bekir öztekin, Burhanettin Aşiroğlu ve Ayder Vakfı yöneticileri katıldı.
Kur'an-ı Kerim tilaveti ve meali okunarak başlanan gecede açılış konuşmasını AYDER Onursal Başkanı Süleyman Ata Hocaefendi yaptı. Süleyman Ata yaptığı konuşmada, "Vakit gazetesinin; göstermiş olduğu dik duruşla, inananların gören gözü, işiten kulağı, haykıran sesi olduğunu" dile getirdi.
Sevinçle ifade edelim ki; "Gaziantepli"lerin bu ilgisi, bizleri son derece mutlu etti... Konferans sonrası gerçekleşen "sohbet" ve "ziyaret"lerde de Vakit'e yoğun bir teveccüh gösterildi ki, "Gaziantep'in misafirperverliği"ne bunun için de ayrıca teşekkür ediyoruz.
Bir teşekkür de, bütün "Vakit okurları"na... Vakit okurlarının, "Vakit ailesi"ne bir fert daha kazandırabilmek için, kendi aralarında kampanya düzenlediklerini öğrenmiş bulunuyoruz ki, kendiliğinden oluşan bu kampanyayı ve kampanyaya destek veren "Vakit sevdalı"larını tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyoruz.
Selâm, saygı ve gönül dolusu muhabbetlerimizle...