Mektup selam götür benden Baykal’a
AKP ve CHP arasında teati edilen mektup cilvedaşlığı bu yazıyı yazmama vesile oldu...
Dar-ı Beka’ya göçmüş olan kıymetli sanatçı Ali Ekber Çiçek’in şu türküsünü hatırladım...
Mektup selam götür benden sılaya
Varsın benim için eller ağlasın.
Gözü yaşlı düştüm gurbet ellere
Uzadı aramız yollar ağlasın...
Evet, aklıma bu türkü misafir oldu... Hatırlamak güzeldir...
Ne o bre kart yobaz?
“Anımsadım” mı demeliydim? Hatıraların yerini ne zaman anımsamalar aldı? Solcu olmak, yaşlanmak insanı dilinden, dininden ayırmasa gerek...
Neyse...
Gelelim tarihe geçecek, çiçek çiçek açacak mektubun mahiyetine...
Kanlı/bıçaklı siyasiler arasındaki düşmanlığın ilelebed sürmesi doğru değildir...
Hele her zerresi insanı arzın zeminine çakan sözler... Yani sayın Tayyip Erdoğan ile Deniz Baykal arasında geçen hakaret briketleriyle inşa edilmiş karşılıklı atışmalar insan fıtratına bile aykırıdır...
Ne olacak şimdi?
Baykal, Erdoğan’ın iştiyakla beklediği cevabı verdi nihayet...
Sevinmiş gibi gözüküyordu...
Baykal ise sırtından kocaman bir taşın kalktığını hissettiriyor ve “hele” ile “ama”lı laflar ediyor meşhur mektupta...
İnşallah hayra tebdil olur!..
Kimselerin düşmanlığından beklentimiz yoktur... Keşke MHP başkanı Bahçeli’ye de bir kırmızı mumlu mektup gönderilseydi...
Bahçeli müteessir... En kısa zamanda başta Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere bilumum AKP’lileri “hain” ilan etmesi sabırsızlıkla bekleniyor...
MHP’nin gidişatına uymayan herkesin “hain” ilan edilmesi vaka-i adiyeden oldu maalesef...
Gelelim ana konumuza...
Yemin olsun ki Erdoğan ile Baykal sarmaş-dolaş olmayacaktır...
Üç gün... Bilemediniz üç hafta sonra yine mazgallardan atışlar yapılacaktır... Hem de geçmişe göre daha bir şiddetle...
Mesela, Anadolulu Kemal, Munzurlu Kemal, Baykal hatırına alışkanlıklarını mı terk edecekler?
Mümkün değil...
Mektuplar güzel mi?.. Güzel... Nazik mi? Ona ne şüphe?
Ne var ki ufukta seçim bulutları gözüküyor...
Seçim demek kavga demektir, saldırı başlaması demektir, iftiranın, ithamların yağmur misali yağacağı demektir...
Mektup açılımı Erivan açılımına hiç benzemez arkadaşlar...
Gördünüz, Erivan açılımı doğmadan ölecekti, fakat ABD ve Avrupa devreye giriverdiler... Zaten bu açılımın mimarı, alınan duyumlara göre Amerika-Fransa, İngiltere ve Almanya imiş...
AKP-CHP arasındaki mektup açılımının mimarı veya mimarları kim?
Henüz bilen yok...
Çünkü her iki partide de dünya çapında siyasetçi(!) çok...
İnşallah, “Tilkinin başı şu tarafta, kuyruğu bu tarafta” kavgasına benzemez...
Amma ne yazık ki parti akıldaneleri kafa/kuyruk çatışmasına bir körük, bir bidon benzinle müdahil olmazlar...
Benimkisi temennidir...
Bu mektup barışının şiddetli bir savaşa dönüşeceği ihtimali vardır diye düşünmekteyim...
Hadi benim düşüncemi boşa çıkarsın parti büyükleri...
Hadi genel tahminleri alt/üst edici bir yakınlık kursunlar...
Aydın Doğan’a hacizden bahsediyordu gazeteler... Oradan da sesler gelmeye başladı:
Halıya döküldü boya/Ağlayalım doya doya!..
Size ne kardeşim? Adamların ücretlerine yansıyacak, onun için ağlıyorlar...
Ayda tahminen 150-200 milyar ücret alan Fatih Terim görevinden ayrılıyormuş... Valla kimse ne ağlar, ne üzülür...
Mektuplar yazalım karlı dağlara...
==============
Yaşlandıkça geçmişi daha sık yad ederiz
Okyanuslar üstüne köprü bünyad ederiz
Hayaldeki dünyamız çökünce başımıza
Gafletten uyanırız, ağlar feryad ederiz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.