Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Bediüzzaman’a Düşman Olan Başbakana da Düşman Olur Ama

Bediüzzaman’a Düşman Olan Başbakana da Düşman Olur Ama

Başbakan partisinin kongresinde hemen her konuda çok güzel mesajlar verdi. Yalnız konuşmanın bütününe bakmadan; beş on isimle birlikte Bediüzzaman Said Nursi’yi andı diye avının üzerine atlamaya hazır bekleyen sırtlanlar gibi saldırıya geçildi. Başbakana böylesine saldıran zihniyetlerin arızalı olduğu ortada değil mi?
Şimdi denilebilir ki; “Evet arızalı tipler ama sen neden bütünü görmeyip de bu arızalara taktın.” Demek ki, ben de bir arıza var. Hâlbuki Türkiye kervanı yürüyüp duruyor, geçici rahatsızlık verenlere aldırış etmemeli. Tamam, etmeyelim fakat bir kere arıza gösterip yazıya başladım. En iyisi bitireyim bari.
Bediüzzaman Said Nursi’yi hedef tahtasına koyarak, hem üstada hem de Başbakana saldıranlara sormak isterdim; “Sizin yedi sülalenizin içinde, gönüllü alaylar kurarak Ruslara karşı savaşan, esir düşen, Kurtuluş Savaşı’nda yine Van’da gönüllü birlikler kurup, Balkan harbine katılan bir tek komutan veya asker var mı” diye.
Evet, Bediüzzaman Said Nursi’nin hayatında öyle bir kısım vardır ki, tarihçe-i hayatında ve kitaplarında o bölümler yoktur. Bediüzzaman Said Nursi, milli mücadele yıllarında çok büyük kahramanlıklar göstermiştir. Hatta kendisinden daha üst rütbeli kahraman subayların ona danışmadan karar almadıkları bilinir ve yazılır.
Bediüzzaman Said Nursi Hz.leri Kürt kökenli biri olmasına rağmen, Türkleri öve öve bitiremez. Hatta İslâm’a Türk milletinin bayraktarlık yapacağını da yine eserlerinde söyler. Yazdıklarıma itiraz edecek Risale-i Nur talebesi arkadaşlara; “24. Mektup 3. Mebhas’ı” okumalarını tavsiye ederim.
Bediüzzaman’a düşman olanların Başbakana düşman olmasını anlarım. Tabii ki olacaklar. Neden? Çünkü insanlar eğer bir dine düşmansa, o dinin sahiplerine de düşman olur ve bu gayet doğal bir durumdur. Kişiler nefret ettikleri insanların kutsallarını da reddederler. Yalnız bu noktada anlamakta zorlandığım başka bir mevzu var.
Bediüzzaman’ı okuyan ama anlayıp anlamadıklarından şüpheli olduğum, bildiğim kadarıyla alınları secdeye giden, Başbakan ile camilerde, düğünlerde, cenazelerde buluşma imkânları olan ve buluştuklarında da birbirlerine karşı hürmette kusur etmeyecek küçük bir kısım “Risale-i Nur taraftarı,” Başbakana karşı, diğer “batıl taraftarlar” gibi bakıyor.
İşte bu mantığa bir türlü akıl erdiremiyorum. Malum kesimin, sanki iman esaslarından bir esasmış gibi müthiş bir “Demirel bağımlılıkları” var. 28 Şubat’ın baş mimarı olarak ülkenin ve milletin canına okuyan Demirel’den herkes uzaklaşıp, nefret ederken, söz konusu kesim, ısrarla ve inatla bağımlılıklarını sürdürüyorlar.
Bu bağımlılık sebebiyle midir nedir, Risal-i Nur’ların ve Bediüzzaman Hz.lerinin ne dediği ve ne düşündüğü onlar için önemli değil. Demirel’e bağımlılıkta kusur etmemek adına gerektiğinde elli yıllık, altmış yıllık dava arkadaşlarına bile sırtlarını dönebiliyor, haklarında dedikodular üretip, aralarındaki bütün hak ve hukukları çiğneyebiliyorlar.
Demirel bağımlılığı adına en yakın dava arkadaşlarına böyle yapanlardan tabii ki, Başbakana karşı bir saygı, sevgi ve muhabbet beklenemez. Ama hiç olmazsa, Bediüzzaman Hz.lerinin hatırını âli bilip, ona göre hareket edebilirler. Elbet kimsenin siyasi düşüncesini kimse belirleyemez. Kimse onlara; “Neden Süleyman Demirel’e bir din kadar bağımlısınız” demez, diyemez, demeye de hakkı yoktur.
Yukarıda da ifade etmeye çalıştım, alnı secdeli insanlar, Demirel’den peyder peyder uzaklaşmakta. Hele Ergenekonculara destek vermesi, onlardan biri olması, Ergenekoncuların siyasi liderliğinde Deniz Baykal’ı bile sollayan Hüsamettin Cindoruk’la hareket etmesi, samimi Risale-i Nur talebelerinin dikkatinden kaçmıyor ve grup grup Demirel’den uzaklaşıyorlar.
Bediüzzaman Said Nursi Hz.leri’ni Demirel ağzına almaz, hatta almamalı. Eğer alırsa mutlaka bir hinliği vardır. Fakat R. Tayyip Erdoğan samimi olduğu için anmaktadır. Görünen köyün uzağı olmazmış. Bir Tayyip Bey’e bakalım, bir de Said Nursi’yi ağzına aldı diye düşman olanlara. Yetmez mi bu örnek. Bediüzzaman Hz.leri ile Demirel ismini aynı paragrafta yazdığım için Üstad’tan özür dilerim. Ruhu için el Fatiha.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi