Hayata dair küçük öneriler (3)
Aynı konuda bu üçüncü yazı... Durum “köşe yazısı” ilkelerine aykırılık arzediyor. Ama doğrudan insanı ilgilendirdiği için, konu bence güncel politikadan çok daha önemli. Dün bıraktığımız yerden devam ediyorum...
35. Kaybettiklerinize yanarak hayatı kendinize zehir edeceğinize, sizi kayba sürükleyen hatalarınızdan ders çıkarıp onları tekrarlamama kararlılığında mutlu olmayı deneyin.
36. Kaç yaşında olursanız olun, annenizi ihmal etmeyin. Annenizle konuşmak her yaşta sizi mutlu edecektir.
37. Büyük dostluklar küçük kırgınlıklar yüzünden yıkılır. Küçük kırgınlıkların dostluklarınızı bitirmesine izin vermeyin. Sonra çok pişman ve mutsuz olabilirsiniz.
38. Bir işin “hata” olduğunu görürseniz, ya da hissederseniz “bakalım ne olacak, nasıl bitecek?” merakıyla daha ilerilere gitmeyin. Gittiğiniz nokta dönülmez nokta olabilir. Bu da sizi hırpalar. Yol yakınken hatadan dönün, ibret dersinizi alın ve hemen etkisinden kurtulmaya çalışın. Bir hatayı sürekli düşünmek, insanı kendi beceriksizliğine inandırır. Bu da insanı mutsuz eder.
39. Özellikle sevdiğiniz birinin telefonuna gülümseyerek cevap verin. Karşınızdaki bunu hemen hissedip mutlu olacaktır. Ve onun mutluluğu hemen size de yansıyacaktır. Böylece yalnız sesinizle değil, bir yüreğinizle de konuşmuş olacaksınız.
40. Ara sına kendinizle baş başa kalın. Kendinize vakit ayırın. Ne zamandır işten-güçten fırsat bulup yapamadığınız bir şeyi yapın. Meselâ eski muhitinize gidip eski komşularınızı ziyaret edin.
41. Doğru değerlerinizi korumak kaydıyla değişmeye ve yenileşmeye daima açık olun. Bu yapınız çocuklarınız ve torunlarınızla aranızdaki kuşak farkını bile ortadan kaldırabilir.
42. Televizyona ayırdığınız zamanı (ortalama her gün beş saat) git gide sınırlayıp kitaba ayırdığınız vakti arttırın. Kitap okumak insanı mutlu eder.
43. Kadere iman insan ruhunu rahatlatır. Ama daha da rahatlamak istiyorsanız, tedbirde kusur etmeyin.
44. Evinizi, iş yerindeki ve trafikteki sorunlardan sizi kurtaracak bir mutluluk sığınağı olarak görün. Yuvanızı mutluluk sığınağına dönüştürmek için çaba harcayın.
45. Evinizin tüm odalarını kullanın. Zaman zaman dekorunda değişiklikler yapın.
46. Eşler zaman zaman tartışır. Bu kaçınılmazdır. Eğer günün birinde eşinizle bir tartışmaya girerseniz, sakın konu dışına çıkmayın. Konu neyse tartışmayı onunla sınırlayın. Geçmişte yaşanan bazı olumsuzlukları bir birinize hatırlatmayın. Bu hatırlatma ve dokundurmalar tartışmayı kavgaya dönüştürür.
47. Tartışmanız bitmeden yanından ayrılmanız gerekiyorsa, eşinizden özür dileyerek mazeretinizi bildirin. Ve gideceğiniz yerden ilk fırsatta onu arayın. Böylece fikirlerine ve kendisine değer verdiğinizi göstermiş olursunuz. Bu onu mutlu edecek, belki de tartışma böylece bitecektir.
48. Zaman zaman eşinize hediye alın, bir birinizi hafifçe şımartın.
49. Her şeyin açıkça söylenmesini beklemeyin, satır aralarını okumaya da çalışın.
50. Bilgilerinizi başkalarıyla da paylaşın, bu sizin hem değerinizi arttıracak, hem de mutlu edecektir.
51. Çevreye karşı duyarlı davranın. Bir çiçeği, kelebeği sevmek, severek onları seyretmek insana mutluluk verir.
52. Üzerinize elzem olmayan işlere karışmayın. Sonra üzülebilirsiniz.
53. Yoksullara yardım edin. Yardım etmek için çok paranızın olmasını beklemeyin. “Çok veren maldan, az veren candan” hesabı, olandan verin. Bu da sizi rahatlatacaktır.
54. Zorlandığınız zaman “Bu da geçer ya hu!” deyin. (Bu deyiş ceddimiz tarafından levhalaştırılıp her mekâna asılmıştı).
55. Bunlara rağmen, ille de strese girmek ve üzülmek istiyorsanız, günde beşon dakikanızı üzülmeye ayırabilirsiniz. Ayırdığınız on dakika sonuna kadar ne kadar istiyorsanız üzülün. Ama süre bitiminde yeni bir enerji ile işinize dönün ve o gün başka hiçbir şeye üzülmeyin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.