Bir kadimci portresi
Bugün geleneğe muhtaç bir kadimciyi huzurlarınıza getirmek istiyorum. O da Mısır Müftüsü Ali Cum'a'dan başkası değil. Ali Cum'a da bazı fetvalarıyla tartışmalı bir isim. Gelenekçi olmasına rağmen gelenekçi lakin bu gelenekçiliği tartışmaya açıktır. The Washington Post yazarlarından Michael Gerson 'The Grand Mufti's mission' başlıklı yazısında ( Friday, October 23, 2009) Mısır Başmüftüsü Ali Cum'a'nın misyonunu anlatmaya çalışıyor. Ali Cum'a, ABD ziyareti sırasında Michael Gerson ile de görüşmüş ve ona tarzını anlatmış. Michael Gerson, Ali Cum'a'nın misyonunu şöyle tanımlıyor : "Rescuing Orthodoxy from extremism' yani Sünniliği aşırılıktan kurtarmak ve korumak." Lakin Ali Cum'a'nın panzehir Sünniliği galiba Sünniliğin sadece aşırı kesimlerini hedef alıyor. Zira geçmişte bazı konuşmalarında Sünnilik ile Şiilik arasında bir fark bulunmadığını savunmuştu. Bu itibarla, Ali Cum'a'nın gelenekçiliğinin nerede durduğu belirsiz. Zaten Ezher ve Mısır'da sadece gelenekçilik değil bütün fikri akımlar amacından sapmış ve ekseninin dışına çıkmıştır. Savrulmuştur. Sözgelimi, Muhammed Abduh zamanında Maliki Müftüsü Şeyh Aliş gibilerin temsil ettiği sağlam bir gelenekçi akım vardı. Bugün ise böyle bir akım yok. Muhammed Hüseyin adlı Mısırlı yazar Modernizm'in İslam Dünyasına Girişi adlı çalışmasında Mısır'da gelenekçilerle modernistlerin tarihçesini yazmıştır. Şeyhülislam Mustafa Sabri ve Zahid el Kevseri gibi son Osmanlı ulemasından sonra Mısır'da gerçek gelenekçi bir alime rastlamak adeta imkansız hale gelmiştir. Olanlara da Ali Cum'a gibi modern-gelenekçi demek daha doğru olur. Zaten Ali Cum'a kendisini liberal çizgiye yerleştirmese bile Michael Gerson onu kaçamak bir biçimde de olsa liberal olarak tanımlıyor.
Cum'a günde beş bin fetva yayınlayan Daru'l ifta'nın (Mısır Başmüftülüğü) başında bulunuyor. ABD ziyareti sırasında Michael Gerson'la bir araya gelen Müftü Hazretleri 'modern hayatın problemlerini (halli müşkilat) çözmek istiyorum' demiş. Bunlar arasında bizdeki gibi tartışma konusu olan minarelere baz istisyonları (mobile phone transmitters on the tops of minarets) kurulup kurulamayacağı konuları olduğu gibi organ nakli gibi hassas mevzular da var. Kitle imha silahlarının durumu ve müsabakalar sırasında sporcuların oruç tutmaması ve kadın yargıçlar da bunlar arasında. Geçtiğimiz yıllarda bu bağlamda ilk defa olarak kadınlar nikah memuru (me'zun eş şer'i) olarak atanmışlardı. Hermenötik bir anlayışın egemen olduğu bir dini atmosferden ve kültürden gelen Gerson bu tartışmalara bir anlam veremiyor. Beyhude görüyor. Nasıl olsa Batı bunları pratik olarak çözüyor, üstesinden geliyor! Her şey pratik teorik alana kaymış durumda. Bu tarz tartışmaların Batı'da kamuoyu önüne gelmeyeceğini en iyi ihtimalle medreselerde yani teoloji okullarında veya mezhebi kurum ve kurullar arasında tartışılacağını söylüyor. Anlaşılan hermenötik onlarda bütün dini meseleleri yuvarlayarak üstesinden gelmiş. Bununla birlikte Arap dünyasındaki dini reform algısının, teolojik inançları özelleştirmeyle sınırlı olmadığını hatırlatıyor. İslam hukuku ve kurallarının yöneticiler nezdinde bir nevi meşruiyet kaynağı ve sağlama aracı olduğunu da hatırlatıyor. Müellif, 'Papa'sı olmayan İslam dünyası genelinde' muhtelif mezheplerin bir genişlik unsuru olduğuna da işaret ediyor. Suudi Arabistan'daki modelin 7'inci yüzyıla dayanan püriten ve katıksız bir model olduğunu modernizm, çoğulculuk, demokrasi kadın haklarıyla bağdaşmadığını ileri sürüyor. Bu anlamda Ali Cum'a'nın gelenekselciliği Suudi Arabistan'ın püritenizmiyle uyumlu gitmiyor. Mesela Saad Şeşri gibilerin Kral Abdullah Teknoloji ve Bilimler Üniversitesi'nde ihtilat yani kız erkek karma eğitimine karşı çıkmalarına mukabil Yusuf Karadavi ile gelenekçi Ali Cum'a'dan olur fetvası almıştır.
Bununla birlikte temel ahlaki görevlerin 1400 yıldan beri hiç değişmediğini ve yarın da değişmeyeceğini ortaya koyuyor. Yalnız ona göre gelenekçi İslam, geleneksel değerlerle modern gelişmeleri birbirine uydurmakta pragmatiktir. Bu bağlamda, 'İslam alimlerinin görevi İslami kurallar ve naslar ile mevcut hayat arasındaki boşluğu doldurmaktır' diyor. Bu bağlamda, geçmişteki bazı yorumların isabetsiz olduğunu da beyan etmektedir. Zira o günün gerekleri ile dini kuralları arasında sağlıklı bir ilişki türü geliştirilememiştir. Ona göre, gelenek bir metodoloji ve usuldür; kesinlikle 500 yıl önceki verilmiş hükümler demeti ve bütünü değildir. Esasında Bediüzzaman ve Karadavi'nin de bu husustaki yaklaşımı da böyledir. Zira bağlayıcı olan tekil fetvalar değil onun arkasında yatan usuldür. Cum'a, Şeriatın onur ve temel değerlere atıf yaptığını ve amme hukukunu teminat altına aldığını da ifade etmektedir. Uzak ve nihai amacının dünyayı yok etmek değil onu ıslah etmek olduğunu da hatırlatmaktadır. Peygamberimizin kıyafet sünneti konusunda bir ayrım yapıyor. Peygamberimizin giydiği libasların tarihi ve hükümlerinin de tarihsel olduğunu ileri sürmektedir. Ona göre, Peygamberimiz (S.A.V.) bu tarihi süreçte bugünkü Sudanlılara benzer giyinmiştir Dolayısıyla bu kıyafette ısrar edenlerin sünnette, dini olanda değil tarihi kostümlerde ısrar ettiklerini ileri sürmektedir. Bu hususta Murad Hofmann, Mevdudi, Hasan Turabi ve Türkiye'de İhsan Eliaçık ve benzerleri aynı görüşü savunmaktadır. Bununla birlikte, Ali Cum'a İslam içinde gelenekçi ilmi çizgiyi titizlikle savunmaktadır. Vasıfsız radikallerin fetva vermelerinin dini alanda kaosa neden ve müncer olduğunu savunmaktadır. Gelenekçi ulemanın İslam hukuku alanında öncü bir rol almaları gerektiğini müdafaa etmektedir. Yazara göre, Onun hedefi İslam'ı liberalize etmek değil belki Sünniliği aşırılıklardan kurtarmaktır. Bu misyonun içinde insani liberalizm yoktur. Bu bağlamda, Ali Cum'a radikalizmi İslam'ı sığlaştıran bir görüş olarak görmektedir (But Gomaa stands for an important and encouraging principle: Radicalism is the shallowest view of Islam). Evet Ali Cum'a hala fikri düzeyde geleneği savunmasına ve temsil etmesine rağmen pratikte onu biraz modernizme bulandırmış gibidir. Bu anlamda klasik kadimcilerden ayrılmaktadır. Kendisine, pragmatik gelenekçi denilebilir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.