Nerede kalmışlardı?
Adına "Demokratik açılım" da denilen Kürt kardeşlerimizle barışma faaliyetlerine verilen mola sona ermek üzere!
Konu artık TBMM çatısı altında da görüşülecek!
Bu arada taş atmaktan suçlu bulunan ve tutuklanan çocuklar yakında tahliye edileceklermiş! Avrupa'dan gelişler durdurulmuş ama Kandil ve Mahmur'dan yurda dönüşler devam edecekmiş!
Dileriz bu dönüşler ilk seferki gibi olmaz ve "Demokratik açılım" diye yola koyulanlar bir kez daha hüsrana uğramazlar!
Bu arada DTP'ye önemli görevler düştüğüne inanıyoruz!
DTP bu süreçte ne kadar akılcı davranabilirse, ne kadar mübalağadan kaçınırsa Demokratik Açılım'a o kadar katkıda bulunmuş olacaktır!
DTP sözcüleri sadece bu katılımlar konusunda değil ağızlarından çıkan laflar konusunda da oldukça dikkatli olmalılar!
Demokratik Açılım'a pek de sıcak bakmayan bir bürokrat dostumuz DTP'nin internet sitesine girip Genel Başkan Ahmet Türk'ün bir konuşmasını indirmiş!
Bu konuşmada geçen bütün Kürt kelimelerini Türk'e çevirmiş ve altına da MHP'nin önde gelen bir siyasetçilerinden birinin ismini yazarak DTP'ye açıktan destek veren bürokrat arkadaşına okuması için vermiş!
DTP sempatizanı bürokrat bu metni okudukça "Faşizmin bu kadarı da olmaz ki!" diye isyan etmeye başlamış!
Demokratik Açılım'a sıcak bakmayan bürokrat dostumuz DTP sempatizanı arkadaşından bu defa da DTP'nin internet sitesine girerek Genel Başkan Ahmet Türk'ün konuşmasına bir bakmasını istemiş.
Arkadaşı bu isteği yerine getirip Türk'ün konuşmasına bakınca Demokratik Açılım'a sıcak bakmayan dostumuzun oynadığı oyunu hemen fark edip "Bu kadar da acımasız olunmaz ki!" diye sitemde bulunmuş!
DTP sempatizanı olanlar ne demek istediğimizi mutlaka anlamışlardır!
DTP sözcüleri hem eylemlerine hem de ağızlarından çıkan laflara çok dikkat etmeliler!
Bir yandan demokrasi mücadelesi verir görünürken bir yandan da nasıl açmaza düştüklerini fark etmelilerinde yarar görürüz.
Demokratik Açılım faaliyetlerine verilen mola sona ererken, yeniden bir dizi adımlar atılmaya başlanırken tarafların hassas davranmalarından daha mantıklı ne olabilir?
Ortamı daha çok gerecek adımlar, "Biz teslim olmuyoruz" derken "Teslim almaya geldik" havası estirmeler mutlaka terk edilmelidir!
Bu işte de en büyük sorumluluk DTP kurmaylarına düşüyor!
Dağdan inecek yakınlarını bu konuda uyarmalılar ve abartılı kutlama törenlerinden kesinlikle uzak durmalıdırlar!
Geçen sefer yaptıkları gibi bu abartılı kutlama törenlerini "Eve dönme sevinci" gibi, "silahlara veda partisi" gibi tanımlamalarla savunarak makul karşılanmasını talep etmeleri işi yokuşa sürmekten başka bir anlam ifade etmeyecektir!
Dileriz dağdan inişte kaldıkları yerden başlama yerine yeni bir adım atmayı yani farklı bir yöntem denemeyi tercih ederler!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.