"Bana göre" kitabını değil, Kur'an'ı okuyalım
Aynı konuda konuşan on insanın onu da ayrı telden çalabiliyor. Hepsi de “Bana göre” kitabını okumuşlar ve oradan ayrı şeyler söylüyorlar.
Rabbimiz, hiçbir insanı diğerinin görüşüne mahkum etmemek için herkese ayrı göz ve ayrı gönül vermiş.
Bazı despotlar, yanında bulunan parmak sayısına güvenerek kendi görüşünü dayatırken bazıları da silahına güvenerek kendi görüşünü göz yapmaya çalışıyor.
Her iki görüş taraftarları da önce kendilerini yoruyorlar, sonra göz takmaya çalıştığı insanı veya insanları yormaya çalışıyorlar.
Böyle on kişinin konuştuğu ve bana göre dediği bir toplantıda konuşmayan birine “Buyurun siz de konuşun” dediklerinde “Ben, o bana göre kitabını okumadığım için bana göre demeyeceğim. Ancak bütün gözleri ve gönülleri yaratan Allah’ın kitabına göre konuşacağım” der ve doğruyu konuşuverir.
Kur’an’ı şifa olarak indirdiğini haber verir Rabbimiz. (İsra 82)
Tabiattaki hava, su, dağ, deniz, çiçekler, yiyecek, içecekler bizim sıhhatimizin devamı için yaratıldığı gibi Kur’an’ı Kerim’de maddi-manevi, ferdi, toplumsal hastalıklarımızın şifası olarak indirilmiştir.
Kur’an eczahanesindeki 114 sure eczahanenin rafları gibidir. Kur’an’daki altı bin küsur ayeti kerime raflardaki ilaçlar gibidir.
Sıhhatimiz için her an havaya ihtiyacımız olduğu gibi her nefes alış verişimizde Kur’an’a imana ihtiyacımız var. üç vakit yemeğe ihtiyacımız olduğu gibi beş vakit namazda da Kur’an ayetlerini okumaya ihtiyacımız var.
“Ama hocam yemesek açlığımızı hissediyoruz. Yine de yemezsek hastalıklar başlıyor. Vücudumuzun içinden ve dışından yaralar baş gösteriyor. Ama Kur’an’ı okumadığımızda ihtiyaç hissetmiyoruz. Yine de okumasak bir şey kaybetmiyoruz.” diyenlere şöyle cevap veriyorum.
- Acıkan insan birkaç gün yemek bulamazsa ondan sonra açlık hissetmez. Bir zaman sonra önüne yemek koysanız isteği olmadığı gibi eliyle alacak desteği de kalmaz. Hastahaneye kaldırılsa ağzından bir şey verilemez. önce serumla kendine getirilir.
Bir kısım erkeklerimiz kadınlığa özenirken, bir kısım kadınlarımız erkekliğe özeniyor. Siyasette bir kısım vekillerimiz, müvekkil olan vatandaşın haklarını zimmetine geçiriyor.
Babasız çocuklar, çocuklarını bilemeyen babalar türedi. Değerli doktorlarımız daha önemli çalışmalar yapması gerekirken kim kimin oğlu, kızı veya babasıdır diye DNA testleriyle vakit kaybediyor.
Kur’an okuyalım. Batılıya veya batı kafası taşıyanlara lâf yetiştirmek için okumayalım.
Müslüman olmanın tadını çıkarmak, zikretmek, fikretmek, Allah’a kulluğun tadına varmak için Kur’an okuyalım.
Elmanın hapı olsa, bir kilo elmanın gıdası bir hapta olsa siz elmayı yemeyi bırakır mısınız?
Elmanın gözü doyuran rengi, burnu doyuran kokusu, ısırmanın, çiğnemenin, dilin, damağın, yutağın zevki hapta olmaz ki.
İbadetsiz İslâm olmaz. İslamı yalnız ideoloji olarak alıp meydana çıkanlar yanlış ederler.