Sahi o paşalar nerde?

Sahi o paşalar nerde?

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, medyaya sitem ediyor: “Kafes Planı haberlerini niye görmüyorsunuz?”

Hatırlayın, daha birkaç gün önce yapılan başbakanlık açıklamasında, “kafes” haberlerine tepki vardı. Üstelik Cemil Çiçek, Bakanlar Kurulu’nda bu tür haberlere verilecek cezaların arttırılması yönünde karar alındığını açıkladı.

Biri bizi kafesliyor ama ne olduğunu anlamadım. Toplantıya katılan muhabir arkadaşlara sordum: “Bu çelişkiyi hatırlatmadınız mı?”

Sormuşlar. Arınç, yumruğunu masaya vurarak demiş ki: “Siz yazın, ben arkanızdayım.”

Aklıma, Star TV Spikeri Ertem Şener’in Manchester United maçında başarılı kurtarışlar yapan Beşiktaş kalecisi Rüştü Reçber için söylediği, “Her yerinden öpüyorum Rüştü...” sözleri geldi.

Üstelik ortalıkta domuz gribi riski varken...

Gerçi risk her yerde var. Bakın, kestane fiyatları düşmüş. Neymiş efendim, yaban domuzları kestane ağaçlarının altında uyurmuş, kestane yiyince domuz gribine yakalanma riski artarmış!

Ne alakası var? Ayrıca Sağlık Bakanlığı’nın sloganına uyun, suya sabuna dokunun geçer. Tercihe bağlı, limon kolonyası da dökebilirsiniz.

Bu durumda ekran riskiniz artar, Bahar Feyzan’a toslarsınız. Bir de oto tamircisi babasının ellerinden sızan motor yağını “Clive Christian” sanan genç oğlanların diline düşersiniz.

Ne yaparsın, memleket böyle, toprağı bereketli...

Neron’a özenip memleketi yangın yerine çevirmek isteyen Osman Pamukoğlu gibi çok mahsul var. İçinizden “Adın ne? Osman Pamukoğlu... Demiroğlu olsaydı ne yazardı” diye geçirebilirsiniz.

Veya küfre bir çiçekle karşılık verip Mevlana öğretisine sığınabilirsiniz.

Burası Türkiye...

Genelkurmay’ın güzide subayı Dursun Çiçek’e hakaret ettiğinizi

düşünüp hakkınızda hemen soruşturma açabilirler. Cemil Çiçek, yazanlara daha fazla ceza verilsin diye TCK’daki değişiklik önerisine canhıraş sahip çıkabilir.
Nereye kaçacaksınız? Hele Ankara’da yaşıyorsanız... Sincan 1. Ağır Ceza Reisi Osman Kaçmaz, sınırda bekliyor!

Basın Yayın Genel Müdürlüğü’nün Metro Turizm’den yüzde 50, Ulusoy’dan yüzde 20 oranında sağladığı indirimin sizi kurtaracağını sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Hapis cezaları iki katına çıkıyor.

Askerlik yapmadıysanız işiniz daha da zor. Sakın ha, dalaksıza, genç oğlana özenip yamuk işlere bulaşmayın. Alişan kardeşim, daha güzel bir yöntem bulmuş, vermiş parasını, yazılmış bir futbol takımına, olmuş profesyonel futbolcu.

38 yaşına kadar yan gel yat... Başbakan, “askerlik yan gelip yatma yeri değil” dedi ama gitmeden de bu kurala uyulabilir, üstelik yedek kulübesinde puro içerek...

Askerlik deyince şu bedelli askerlik için yazarları canından bezdiren ak saçlı gençlere gönderme yapmazsak, vay halimize...

Bir de paşalarımız var. Mustafa Balbay Silivri’de soruyor: “Ben buradayım, paşalar nerede?” Yerden göğe haklıdır.

Eğer, Ergenekon davası, özünde darbe davasıysa darbe senaryosunu pişirmekle suçlanan paşalar nerde?

Mesela; Hüseyin Kıvrıkoğlu, Aytaç Yalman, İbrahim Fırtına ve Özden Örnek...

Yoksa onlar, bedelli sivillikten mi yararlandılar?

Katsayı adaletsizliğinde olduğu gibi adaletsizlik her yerde... Silivri’de... Danıştay’da...

Bugün bayram, gündem kurşun gibi ağırdır. Hem keyfiniz kaçmasın hem gündemden kaçmayın istedim, ortaya karışık yaptım.

Kendimi de düşündüm tabi. Bu yazıyla dava sayısı bayram sonuna kadar yerinde sayar.

Hayırlı bayramlar...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi