İsrail fena halde köşeye sıkıştı!
İsrail’e dikkat. İsrail fena şekilde köşeye sıkıştı.. Onun için çılgınca birtakım işlere kalkışabilir. Bir emrivaki ile bölgeyi ateşe verebilir..
Şu üç haber başlığını dikkatlerinize sunuyorum:
1- 179 İngiliz ve binlerce Iraklı’nın ölümünden sorumlu tutulan Blair’in savaş suçundan yargılanması isteniyor. Unutmamak gerekir ki, Blair, Irak’ın kimyasal ve nükleer silaha sahip olmadığını bilse bile bu savaşa destek vermekten çekinmeyeceğine ilişkin sözlerini de not edelim bu arada.. Irak’ta ABD ve İngiltere’nin himayesinde İsrail’in ve MOSSAD’ın terör estirdiği ve derin bir örgütlenmeye gittiği de görünen bir gerçekken, bugün bu projenin en önemli destekçilerinden biri olan Blair savaş suçlusu olarak yargılanmaya çalışılıyor..
2- Ortadoğu’ya ilişkin ilk konuşmasında İsrail’e sert eleştirilerde bulunan AB’nin yeni Dışişleri Bakanı İngiliz Barones Ashton, “Bize göre Batı Şeria ve Doğu Kudüs İsrail işgali altında” dedi.
Bunlar alışık olduğumuz şeyler değil.. ABD’den değil sadece, Yahudi cemaati içinde de aykırı sesler yükselmeye devam ediyor.
Gazze’ye giden insani yardım konvoyunda İngiliz milletvekili yanında Yahudi din adamları da var.. Adam İngiltere’den çıkıp yollara düşmüş, bizim arkadaşlarımız zahmet buyurup Taksim’e kadar bile uğurlamaya gelmediler..
Hani her camiden bir kişi gelse, uğurlamaya gelenlerin 100 katı kalabalık toplanırdı.. Düşünün ki, Türkiye bu konuda en duyarlı İslam ülkelerinin başında geliyor. Varın siz ötekileri hesab edin..
Gelinen noktada, artık Yahudiler bile gerçeği görmeye başladılar. Biz hep İsrail Filistin halkını eziyor diyoruz ama, aslında İsrail, Musevilik dinini ve dindar cemaati de acımasızca eziyor. Siyonist bir ideoloji, toplumu hızla sekülerize ediyor ve kendi halkına baskı kuran Siyonist rejim, dini ve dindarları kendi faşist planları çerçevesinde yeniden yapılandırıyor.. Yani İsrail’in Yahudileri yücelttiği propagandası aksine, aslında dini ve dindarları eziyor..
3- Erdoğan’ın “One Minute”ı bir başlangıçtı.. Çelik bir ağ gibi gözüken perdenin tozlanmış bir örümcek ağı olduğu görüldü.. Büyü bozuldu..
Gül Kopenhag’da Şimon Peres’le görüştü ve yeni yerleşim inşaatlarının durdurulması, 1967 sınırları esas alınarak bir Filistin devletinin kurulması; Batı Yaka ve Doğu Kudüs’ün Filistinlilere bırakılmasını istedi..
Daha başka olaylar da var. Buyurun size bir başka haber: “Amerikan eski Başkanlarından Jimmy Carter, Ortadoğu Barışı için ‘Yol Haritası’ hazırlayan BM, AB, ABD ve Rusya dörtlüsünün BM Güvenlik Konseyi’nin bu yerleşim birimlerini kınama kararlarını veto etmekten vazgeçmesini, Türkiye’nin Suriye ve İsrail arasındaki arabuluculuk çalışmalarına katılmasını ve Golan Tepeleri konusundaki sorunu çözmeleri gerektiğini söyledi. “Filistin: Ayrımcılık Değil, Barış” isimli kitabıyla Filistin’de Güney Afrika’daki ‘apartheid’ rejimine benzer bir süreç yaşandığını belirten ABD eski Başkanı Jimmy Carter, İngiliz The Guardian gazetesine yazdığı makalede İsrail tarafından Gazze’ye uygulanan ablukanın kaldırılması çağrısında bulundu. Daha önce yaptığı açıklamalarda ABD’nin ve uluslararası toplumun HAMAS’la görüşmesini isteyen Carter, İsrail’in Doğu Kudüs’te yeni yerleşim birimi açarak barışa engeller çıkardığını belirtti.”
Buyurun bu da bir başka haber: “Roma Katolik Kilisesi lideri Alman Papa 16. Benediktus tarafından 12. Pius’a azizlik yolunun açılması, Yahudilerin tepkisine neden oldu. Papa 12. Pius’un Adolf Hitler’in toplama kampları karşısında sessizliği yeğleyen bir kişi olduğunu savunan Yahudi yetkililer, Alman Papanın dün imzaladığı kararnameyi “üzüntü verici” diye niteledi ve “Yahudilerin hassasiyeti umursanmadı” biçiminde yorumladı. İsrail Hahamlar Genel Kurulu üyelerinden David Rosen, Papa 16. Benediktus’un 12. Pius’a azizlik yolunu açma amacıyla “ululuk unvanı” veren kararnameyi imzalamasını “derin üzüntü” ile karşıladıklarını belirterek, “Papa’nın 12. Pius konusundaki kararı, Yahudi cemaatinin endişelerinin pek umursanmadığını göstermiştir. Vatikan’ın 12. Pius konusunda aceleci davranmamasını umuyorum” dedi.”
Bunlar İsrail yönetiminin duymak istediği şeyler değil..
Dünyanın en tehlikeli derin devleti İsrail’in derin devletidir... Bugünkü İsrail, ayzbergin görünen kısmıdır..
İsrail ilk kez bu kadar yalnızlaşıyor..
İsrail aslında ABD, İngiltere ve AB’nin, bölgedeki Truva atı, sıçrama tahtası ve ajanı rolünü üstlenmişti..
Yunanistan niye Anadolu’ya girdi ise İsrail onun için Filistin’e sokuldu. Her ikisi de aynı planın parçası idi aslında. Filistin cephesi, Çanakkale cephesinin devamı idi.. Tamam, Kudüs ve Yahudi yurdu dendi ama, aslında batılıların, Yahudileri Avrupa’dan sürecek bir yer bulmaları da gerekiyordu.. Yani Yahudileri Avrupa’dan atmak için bir bahane gerekti.. Hitler sopa uzattı, İngilizler havuç ve gidecekleri adres de belli idi..
Nasıl Türkiye’de Ergenekon artık başlarına bela oldu ve bu iş bitti ise, aynı şekilde İsrail’e de ihtiyaçları kalmadı ve hatta İsrail başlarına bela oldu. Dahası İsrail, Yahudilerin de başına bela oldu..
Yani İsrail macerası başlamadan bitti..
Gazze konvoyuna katılan Yahudi hahamlar tek ve uç örnekler değil. Bunları sadece İran’da da görmeyeceksiniz. Bundan sonra Amerika’da da, İngiltere’de de Antisiyonist hahamların sesi daha gür çıkacak..
Umarım Mısır meliki Hüsnü Mübarek de, giderek yalnızlaşan İsrail’in peşine takılıp şu utanç duvarı işine olur vermez.. Şimdi yapması gereken şey, Gazze’ye giden kapıyı açıp, konvoyun içeri girmesini desteklemektir.. Filistin yönetimi, artık İsrail yönetimine karşı tavrını değiştirse daha iyi olur.. İsrail ise bu konvoya mani olmaya kalkarsa, dünyadan alacağı sert tepkiye şimdiden hazır olmalıdır. İsrail’in, giderek her gün biraz daha fazla can sıkıcı olmaya başladığını dünya basınındaki tepkilere bakarak anlaması gerekir aslında. Ama onlar da bizim Ergenekonculara benziyorlar.. Selam ve dua ile..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.