İktidarın bürokrasi ayağı topal!
Bir yönetimin siyasi kadrosu ne kadar güçlü olursa olsun, idari yani bürokratik kadrosu ona ayak uydurmuyorsa/uyduramıyorsa, ciddi sıkıntı var demektir. Tek ayakla hızlı yürünmez, hatta normal yürünmez; tökezleme ihtimali de kuvvetlidir. Mevcut hükümetin bürokrasi ayağı topal! Sağlam ayağı da geri çekiyor, hatta zaman zaman çelmeliyor!
Geçen hafta, Milli Eğitim’in önemli bir meselesi ile ilgili iki yazı kaleme aldım. Esasen konuyla ilgili başka yazacaklarım da var. Bakalım nasıl bir tepki gelecek diye bekledim. Milli Eğitim’den tık çıkmadı! “Bu yoktur, doğru değildir veya bakanlığımız bu konuyla ilgili gerekli soruşturmayı yapıyor veya bu tür kitaplarla ilgili çalışmamız var, düzene sokacağız... ”
Müsbet veya menfi hiç bir tepki yok!
Hassasiyetimiz çok sayıda okuyucumuz tarafından paylaşıldı. Milyonlarca ailenin çocuğu ilk ve orta öğretim çağında, bu acayip, “tavsiyeli” kitaplarla vatandaş muhatab oluyor. Demek ki, çocuklarımızın geleceği gibi, ailelerin hassasiyeti de bürokrasiyi ilgilendirmiyor!
Böyle vurdumduymazlıklar sadece Milli Eğitim’e mi mahsus? Değil elbette. Vatandaşı kaale almayan, huzursuzluk kaynağı olan uygulamalardan rahatsız olmayan, çözüm için kapılarına gidilince baştan savan geniş bir bürokratik yelpaze var. Maaşlarını alıyorlar, dereceleri kademeleri yükseliyor, devlete sırtlarını dayamışlar, emekliliklerini bekliyorlar!
Biz de bir vatandaş olarak, çok sayıda vatandaşın yaşadığı problemleri yaşıyoruz. Kendimize has çözümler değil, vatandaşı dikkate alan, devlet olmanın, hükümet olmanın gereklerini eşit olarak yerine getiren uygulamalar için zaman zaman şahsi meselelerimiz üzerinden yazılar yazıyoruz. Bunların muhayyel kişilere has ve hayali meseleler olmadığını böylece de ısbatlıyoruz. Daimi okuyucularımız hatırlayacaklardır, geçen ay (11 kasım) “Devlet Kara Yolları” diye bir yazımız yayınlandı. Burada şahsi bir maddi çıkarımız varmış gibi görünüyor. O yazıda da belirtmiştik, avukatların davaya girmeye tenezzül etmediği bir meblağ! Ama Karayolları’nın vatandaşın arazisini haksızca gasp edip kamulaştırma işlemlerini geciktirmesi, bunun yılları alması. (Bizim örnekte 5 yıl idi, okuyucular daha uzun sürelilerinin olduğunu bize bildirdiler.)
Devleti gaasıp durumuna düşüren bu akçalı meseleler neden çözülmez? Daha doğrusu gerçekten çözülmez mi?
Elbette çözülenler var! O zaman ne akla geliyor? Kurum’un içinde tepeden aşağı bir rüşvet çarkının işlediği, bu çarka gerekli su verildiğinde çözümün sağlandığı!
Elbette yazımızda bunu açıkça yazmadık, fakat eğer Karayolları genel müdürünün okur yazarlığı varsa, ne demek istediğimizi anlamış olmalıdır. Eğer okuduğunu anlayamayan bir kişiyse şimdi açıkça yazıyoruz! Karayolları bu şaibeyi ortadan kaldıracak adımı atmalı!
Bürokrat, vatandaşın meselelerini çözmezse ne olur? Bürokrata bir şey olmaz! O öyle veya böyle devletten emekli olur! Vatandaş faturayı bürokrasiye kesemez, keseceği merci belli: Siyasiler!
AK Parti kamuoyu yoklamalarında hâlâ yukarılarda görünüyor. Vatandaş, meselelerinin çözülmediğini gördükçe kanaatler değişecek. Bu iktidarın sonunu da, eğer siyasiler gereken hassasiyeti gösteremezse, bürokratlar getirecek!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.