Mediada son durum
Yıl sonu raporu SOS veriyor. Toplam tiraj 4,5 milyona geriledi.. Oysa 2009’a 5 milyon 140 bin ile başlamıştık.
Zaman yine 1. ama 12.000 kaybı var. Posta 62.000 tiraj kaybetmiş, yine 2. sırada. Hürriyet’in ve Sabah’ın kaybı 110.000 civarında. Milliyet son hafta için 11.000 tiraj kaybetse de, yerini korumuş. Vatan 55.000 tiraj kaybetmiş. Nerede ise üçte bir. Akşam da bir o kadar tiraj kaybetmiş..
İlk 10’da durum genel olarak böyle..
Vakit tirajını ve sıralamadaki yerini de koruyor..
Bu arada Habertürk 6. sırada ve tirajı 218.000..
Cumhuriyet 65.000’den 53.000’e gerilemiş. 17. sıradan 20. sıraya..
İlk 10’da artık Akşam yok. Habertürk ve yıl başındaki tirajını koruyan Sözcü gelmiş yerlerine. 92.000 tiraj kaybeden Takvim 7.’likten 13.’lüğe gerilemiş..
Hemen herkes tiraj kaybederken, tirajlarını koruyanlar ya da daha az tiraj kaybedenler bir üst sıralara tırmanmışlar..
Doğan grubunun toplam tiraj kaybı, tek başına toplam tiraj kaybının üçte ikisi kadar. Yani yaklaşık 250.000. Doğan grubu, toplam tirajı ile hâlâ lider: 1.750.000. Bu rakam tamı tamına toplam ulusal tirajın üçte birine eşit..
Bugün ulusal basın olarak günlük 38 gazete çıkıyor.. İlk 10 içindeki gazetelerin yarıdan fazlası Doğan grubuna ait..
İlk beş gazetenin toplam tirajı, ulusal basının toplam tirajının yarısına sahip ve Sabah’la Zaman dışındakilerin tümü Doğan Media Grubu’na ait..
İlk 10’un tirajı 3.300.000. Yani 38’in ilk 10’u, tirajın üçte ikisine sahip. Geri kalan 28’inin tirajı ilk 10’un yarısı kadar bile değil. Toplam 1.300.000 gibi bir şey..
İlk 10’da sadece 4 grup var. Zaman, Hürriyet, Sabah ve Habertürk grubu. Bu gruplar 38 media organının 17’si dışındakilerin tümüne hakim.. Yani 38 yayın organından 21 tanesi bu dört patrona ait. Ve dört grubun da aynı zamanda haber ajansı, radyo ve televizyonları bulunuyor.. Yani diğer 17 media organının radyo, TV, dergi ya da dağıtım imkanları bulunmuyor. Sadece internet siteleri var.. Yine bunun yanında bu 17’nin bazıları, mesela Bugün, Türkiye gibi, Akşam gibi finans, sermaye piyasasında önemli isimler arasında..
Yine bazıları, uluslararası ortaklıklara sahip.. Bunlar arasında en dikkat çekicileri Axel, Rizzoli vd. Ayrıca CNN, CNBC, Sky, Fox Tv, BBC gibi yabancı ortaklıkları da not etmek gerek. Dergi piyasasında yabancı isimler daha etkin..
Bundan sonra bu işler nasıl gelişecek? Hemen söyleyeyim, tiraj kaybı hızlanarak devam edecek.. 2010 sonunda toplam tiraj nüfus artışına, okur-yazar oranındaki artışa inat 4 milyona gerileyebilir..
Peki bu tiraj nereye gidiyor? Adres belli. İnternete..
Televizyon izleyicisi de artık tek bir noktaya kümelenmiyor. Kanal bağımlılığı sona erdi gibi. Diziler daha fazla izleyiciyi kendine bağlıyor.. Haberlerde zaplıyorlar. Yüzlerce yerel ve bölgesel uydu kanalı var. Haber ve haber tartışma programları eskisi kadar ilgi çekmiyor. Sağlık programları daha cazip gibi gözüküyor ve tabii spor karşılaşmaları her zaman en önde.
Yazılı basında da gazete okuru en çok spor, arka sayfa güzelleri ve 1. sayfa haberleri ile ilgili. Sanat, edebiyat, dış politika, hatta ekonomi, çok fazla ilgi görmüyor..
Yani sonuçta gidişat pek iç açıcı değil.
Bu arada internet mediası da yeniden yapılanıyor. POİ MEDİA diye bir media doğuyor.. Yazılı, sesli, görsel birçok media özelliğine sahip hibrit özellikleri ile öne çıkan interaktif bir media bu.. Zamana, mekana, okur tercihlerine duyarlı, talebe göre şekillenen, günlük, haftalık, aylık gibi tanımlanamayacak. Dil tercihine cevap verebilen, yazıyı sese dönüştürebilen, gazete, radyo, televizyon, dergi, kitap karması bir şey.. Siz onu izlerken, o da sizi izliyor. Siz size anlatılanı öğrenirken, o da sizi tanıyor..
G4’le bu işler iyiden iyiye şekil değiştirecek.. İnternet 2 alt yapısının sunduğu hizmetlerin çoğunun farkında değil sokaktaki insan. Media patronları ise hâlâ bu büyük değişimin farkında değil gibi gözüküyorlar..
Mediadaki değişim, pazarlama stratejileri, reklam pazarını da radikal şekilde değiştirecek gibi gözüküyor..
Bana göre bizdeki GSM firmaları da bu büyük değişimin farkında değiller.. Sanırım en büyük sorun da bu konuda milli bir politikanın ve bunu taşıyacak teknik bir altyapının olmamasından kaynaklanıyor..
Aydın Doğan’ın mediadan çekilmesi, Özkök’ün Hürriyet’in Genel Yayın Yönetmenliğinden ayrılması ile “Amiral Gemisi”nde köklü bir değişikliğin ilk işaretleri de verilmiş oldu..
Yeni yılın ilk üç ayında mediada liderliğin kime geçeceği büyük ölçüde belli olacak.. Bu değişim sürecinde reklam pastası da yeniden bölüşüleceğe benziyor.
Görünen o ki, mediada dini hassasiyet daha da artacak. Dindarlar açısından bunu fark etmek çok kolay olmasa da laikçi kesim açısından bu süreç dramatik olacak.. En azından din ve dindarlar sorunu olmayan kişiler ekranlarda daha çok gözükecek..
Bu süreç Ergenekoncular açısından da öyle görülüyor ki, çok iç açıcı olmayacak. Eski kafa “laikçi”ler açısından da gelecek günler, geçen günleri aratacak gibi. Daha çok eleştirilecekler, suçlanacaklar, daha çok yalnızlık çekecekler..
Bizim mahallede genel durum bu.. Selam ve dua ile..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.