Beyni-yüreği-ruhu olan korkuyu bilir
Azeri şair Muhammed Sabir’in şu mısrası beni çok etkiler:
Can görürem, cin görürem, korkmıram
Harda Müselman görürem, korkıram...
Sabir inançsız biri değildir... İnancını zedeleyenlerden korkuyor...
Mesela: Cüppeli-sarıklı ekran soytarılarından korkuyor...
Cahilden korkmayanın aklı yok demektir...
Ben de “hukukçu” sözünü duyunca ürperirim...
Aklıma İstiklâl Mahkemelerinin 3 Alileri gelir... “Zanlının idamına, belgelerin bilahere toplanmasına, şahitlerin ahiren dinlenmesine” diyen hukukçulardan...
“Sizi buraya tıkan güç böyle istiyor” ifadesiyle hukuku aşağılayan Yassıada mahkemesi hakimi Başol ve savcı Ömer Altay Egesel ismi dahi midemi bulandırmaya yeter de artar...
Kimler geçmez hafıza ekranlarımdan?
“Allah’ı insanlar yarattı...” iddiasında bulunan İmran Ökten isimli Yargıtay Başkanı...
İşin garibi, ölünce cenazesi Maltepe Camii’ne getirilmişti, caminin imamı “Bu kâfirdir, ben namazını kıldırmam” restini çekince, İsmet Paşa ve bir general duruma müdahil olunca büyük hadiseler doğmuştu...
Unutulur mu böyle bir hukukçu?
Sonra birisi zuhur etti...
Ecevit’in avukatlığından Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’na sıçradı ve şu veciz beyanda bulundu:
“Solcu olmayan insan bile değildir...”
Daha sonraları Adalet Bakanlığı koltuğuna oturan, mezhepçi icraatlarıyla nümunelik laflar eden hukukçu hiç unutulur mu? Kendisini unutsak, atadığı fanatik yandaşlarını unutmanız mümkün değil...
Hatırlarsınız... C. Başkanlığı boşalmıştı... TBMM’de adam yokmuş gibi, Bülent Ecevit ile yoldaşları, yandaşları adı “kırmızı ışık” kahramanına çıkan A. Necdet Sezer’i C.Başkanlığı’na layık görmüşlerdi... Tarafsızdı çünkü(!).. O ki, makul olanları VETO etmekle, terör elemanlarını “affetmekle” adını tarihe yazdırdı...
Malum üçlünün Türk milletine hediyesi şu anda konforlu bir malikânede devran sürüyor... Ben hatırladıkça ürperirim o kişiyi...
Daha bunlar ne ki?
“Militan hukuk” müellifi Vural Savaş hiç ihmale gelir mi? Hatırlamak istemeyenler Maocu Perinçek’in “Ulusal tv kanalında” savaş levazımatçılığı yaptığını bari öğrenseler...
Ve son yılların muhteşem hukukçusu(!) 367 Sabih hiç taraf tutmadı, yanlış yapmadı, doğruları dile getirdi, genç hukukçuları peşinden sürüklemek suretiyle müthiş hizmetlerde(!!!) bulundu...
28 Şubat sürecinin askeriyeden brifing almış hukukçuları bundan sonra asla bulunmazlar... Bir geldiler, pir geldiler...
Moğultay döneminde atanan mezhepçi çocuklar maşallah büyüdüler ve her biri bir önemli mevkiye yükseldiler...
Türk yargısı mezhebi bir işgal altındadır diyenler galiba haklı söylüyorlar...
Nereden nereye...
Gelecek nesiller aynen bizim gibi bazı hukukçularımızı ayan/beyan hatırlayacaklar...
Sincan hakimi Osman Kaçmaz... Elbette dikkatlerden kaçmaz...
Yargıtay Savcısı Ö. Faruk Eminağaoğlu...
HSYK üyesi Ali Suat Ertosun... Allah bağışlasın...
Erzincan Başsavcısı ki, eli Urum’dan Şam’a yetiyordu...
Ah bir de Danıştay Başsavcılığı’ndan emekli olan Tansel Çölaşan hanım gitmemeliydi ki görecektiniz kadronun tarafsızlıklarını...
Sabir’in mısralarını değiştirelim isterseniz?
Kurt görürem, dev görürem korkmıram
Nerde hukukçu görürem, korkıram...
Özür dilerim adil hukukçularımızdan... Nuşirevan Adil kişiliğini benliğinde yaşatan, Hazreti Ömer Adaleti’ni bihakkın yerli yerine getiren hukukçuların ellerini öpmek şereftir.
Amma şu da unutulmamalı:
Adaletten ayrılırsa mahkeme
Bir hakime, bir de kanuna tükür...
Karlı-tipili hayırlı ve uğurlu kışlar temenni ediyorum sevgili okurlarımıza...
================
Şehir-ova sıkıyor, dağlara gidelim gel
Seninle taştan-sudan sohbetler edelim gel
Yıllarca koyun güttük, ne geçti elimize
Bari bundan sonra da kurtları güdelim gel...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.