Yavuz'un seferinden daha zor
Mısır rejimini uzaktan tanıyanlar Gazze sınırındaki olaylarla birlikte umarım bu rejimi yakından tanıdılar ve gözlerini açtılar. Arap dünyasındaki son İttihatçı kalıntılardan ve rejimlerden birisini temsil ediyor. Onun ötesinde İttihatçılıktan maada eski Mısır rejiminden (Firavunizm) tevarüs etmiş oldukları kasveti de unutmamak lazım. Ve Mısır'da Türkçe'den geçme 'baltaca' diye bir tabir vardır, Magandalık anlamındadır ve Hayat Damarı veya Gazze'ye Özgürlük Konvoyunun başına gelen de bu türden bir olay olmuştur. Ülke TV'de söylediğim gibi, aslında Mısır rejimi kafileyi veya konvoyu istikbalde ve kabulde isteksizdi. Gönülsüzdü. Refah Kapısı'nın kapalı kalmasını istiyordu bundan dolayı da uluslar arası kamuoyunun baskıları altında zoraki kabul ettiği konvoyun girişini tersine çevirmek için elinden geleni yaptı. Grev kavramlarıyla söyleyecek olursak, yardım konvoyuna karşı bir nevi grev uyguluyor ve faaliyetlerini yavaşlatıyor ve adeta lokavt uyguluyordu. Bundan dolayı Akabe Limanı'ndan gelmelerine izin vermedi ve dolayısıyla kafile başa dönmek zorunda kaldı ve geldiği noktaya yeniden avdet etti. Bir kez de Lazkiye üzerinden şansını denedi ve sonunda kafile veya konvoy 200 araçtan oluşan bir grup olarak Ariş Limanına ulaştı. Lakin burada da savsaklama ve oyalama politikaları devam etti ve araçlardan bir kısmına izin verilmek istenmedi. İzin verilmeyen araçların sayısı önce 55 iken sonra bu sayıya 4 daha ilave edilerek 59'a çıkarıldı. Zaten gerili olan sinirler bunun üzerine patladı ve tam bu anda göstericilerle Mısır kolluk kuvvetleri arasında çatışmalar yaşandı. Geri çevrilen araç sayısına yakın bir yardım gönüllüsü pusudaki Mısırlı maganda görevliler tarafından taş veya sopalarla yaralandı. Aralarında biri de Türk olmak üzere 7 kişi de Mısır makamlarınca tutuklanmış ve şiddetli bir biçimde darp edildikten sonra bırakılmıştı. 48 saatlik sürenin verilmesinden sonra ise kafile Ariş'ten Refah'a hareket edeceği sırada Refah'ın iki tarafında büyük bir gerginlik yaşanmış ve Mısır güçleri Mısır'ın muamelesini kınayan ve gösteri yapan Filistinli siviller üzerine ateş açmış ve 35 Filistinliyi yaralamıştır. Halbuki, ilk anda tam tersine Mısır kaynakları, Filistinli bir keskin nişancının kendi taraflarına ateş açtığını ileri sürmüştü. Yaralananlardan 6'sının durumu ağır olmakla birlikte ikisinin de ölüm döşeğinde olduğu ifade ediliyor. Bütün bunlardan sonra galiba Mısır yönetiminin daha fazla yapacağı bir şey kalmadığından dolayı konvoyun bir bölümüne Gazze'ye geçiş izni verdi.
Gazze'ye ulaşmak yardım gönüllüleri için belki de tarihin en pahalı zaferlerden birisi oldu. Bize Yavuz'un Mısır seferini hatırlatıyor. Mübarek, yardım gönüllülerine Tomambay'dan daha sert, katı ve acımasız davranmıştır. Lakin Mısır rejimi de bu muamelesinden dolayı maşeri vicdanda kapanmayacak bir yara almıştır. Nitekim dünyanın dört bucağından çağrılan Türk diplomatlarının toplantısına davetli olan Mısır elçisi tepkilerden çekinmiş olmalı da ortalıkta görünmedi. Yine ters bir günde Türkiye'ye gelen Mahmut Abbas da Abdullah Gül'le yapacağı ortak basın toplantısını aynı nedenlerden dolayı iptal etme durumunda kalmıştır. Mübarek rejiminin sabıkaları artık gizlenemez hale gelmiştir. Ezher'de yaptığı tahribata bir de Gazze meselesi eklenmiştir. Bilindiği gibi, Sarkozy içişleri bakanı iken Mısır'a bir ziyarette bulunmuş ve Ezher Şeyhi Muhammed Seyyid Tantavi ile birlikte ortak basın toplantısı yapmışlar ve bu toplantıda Şeyh hükümran bir ülke olarak Fransa'nın okullarda başörtüsü yasağı getirilebileceğini söylemiş ve tarihte eşi benzeri görülmeyen bir skandala imza atarak başörtüsüne yasak fetvası verebilmişti. Bununla da kalmamış, Sarkozy'nin peçeyi sokaklarda yasaklama girişimine mümasil olarak o da Ezher'e ve bağlı olduğu okullarına peçe ve çarşaf yasağı getirmiştir.
Mübarek ve Ezher Şeyhi Tantavi'nin yaptıkları bununla da kalmamış Bel'am ile Firavun ikilisini hatırlatırcasına Mübarek, Gazze sınırına çelik duvar dikme faaliyetine girişmiş, Tantavi de batıl fetvasıyla birlikte buna müzahir olmuş ve desteklemiştir. Hem de ulemanın iradesini manipüle ederek. Mısır rejiminin skandalları bununla da bitmiyor. Cezayir-Mısır maçı da iki ülke arasında diplomatik krize neden olmuş ve Mübarek rejimine tepkiler nedeniyle Mısırlılar Hartum'da itilip kakılmıştır. Maalesef Mısır rejiminin ötedenberi Filistinlilere yönelik uygulaması bu yöndedir. Özellikle de Gazzelilere karşı İsrail'i aratmayacak sertlikte uygulamalar yapmakta ve onların dünyadan tecrit edilmelerine katkıda bulunmaktadır. Aynı uygulamayı halkına karşı da reva görmektedir. Lakin Müberek de rejimi de şeyhühet/ ihtiyarlık dönemine girmiş ve yaşlanmıştır. Cemal'le yola devam etmek istese bile Gazze'nin hayat damarını kesen kendi hayat damarlarını keser.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.