Mustafa Özcan

Mustafa Özcan

Kardavi’nin barış misyonu

Kardavi’nin barış misyonu

20 Ocak (2010) Çarşamba günü ESAM'ın davetlisi olarak Ankara'daydım. ESAM'ın Ankara'daki merkezi Balgat'ta bulunuyor. Esasında, Yeni Şafak gazetesinde çalışırken ESAM ile komşu idik ve ikinci adresim orasıydı. Lakin devran dönünce ve her şey tebeddül edince biz de fiziken olsa da biraz ESAM'a uzak düşmüş olduk. Yemen ile alakalı olarak bendenizi konferansa çağırmışlardı ve bu vesile ile fiziki buzları da kırmış olduk. Ve kadim dostlarla dostluğu tazeleme ve pekiştirme imkanı bulduk. Sağ olsunlar, başta muhterem Prof. Recai Kutan ve Temel Karamollaoğlu olmak üzere Milli Görüş camiasının güzide isimleri ve isimleriyle ve faaliyetleriyle hareketine katkıda bulunmuş ve damgasını vurmuş birçok büyüğümüz de oradaydı. Keza ESAM'la yakından alakadar olan Arif Ersoy Bey de güzel bir takdim konuşması yaptılar. Konuşma sonunda fark ettim; dinleyiciler arasında Prof. Hayri Kırbaşoğlu da vardı ve Zeydilik, Mutezile meselesi ve Yemen'le yakından ve özel olarak alakadar oluyor. Yine dinleyiciler arasında Irak'tan bir heyet de bulunuyordu. Konferans vesilesiyle Yemen İsyanları kitabını yazan İhsan Süreyya Sırma'yı da andık ve onun Yemen'le alakalı yeni bir çalışmanın üzerinde olduğunu öğrendik. Mustafa Balbay ve Mehmet Niyazi Özdemir de Yemen üzerinde son yıllarda Türkiye'de ürün ve eser vermiş yazar ve gazeteciler arasında bulunuyorlar. Yine bu vesile ile kadim dostumuz Ferhat Koç Beyle de yad-ı mazi yapmış olduk. Beni mazur görsünler; isimlerini anamadığım için vefasızlık ettiğimi sanabilirler halbuki, hizmet erleri gençlerin isimlerini anamasam da simaen hafızamda onları anıyor ve gıyaplarında muvaffakiyetleri için niyaz ediyorum. Gençlerle yakında yemek yerken gazeteci-yazar Mustafa Yılmaz da bulunduğumuz yere gelmişti ve o vesile ile kucaklaştık ve Dul Kadının Oğulları adlı son ve yararlı kitabını bendenize hediye ettiler. Kitap Masonluk hakkında bize unuttuklarımızı hatırlatıyor ve bilmediğimiz yeni şeyleri de öğretiyor. Bu vesile ile tebrik ederim.

Hayri Kırbaşoğlu Bey'in bir sorusu üzerine Yemen'le alakalı barış girişimleri hakkında istitrat kabilinden bilgiler verdim. Kardavi ve ulema heyetinin iz üzerinde olduğunu ve barış misyonu ve girişimi başlattıklarını hatırlattım. Bu meyanda, Irak ve Mısır gibi ülkelerin barış misyonları olduğu gibi tek başına bu davada yangını söndürme babından karınca kararınca itfaiye görevi üstlenen şahsiyetlerin varlığını da hatırlattım. Bunlardan birisi, ilgili Suudi Arabistan, İran ve Yemen gibi ülkeleri ziyaret eden ve arabuluculuktan ziyade yangını söndürmek isteyen Malezya PAS partisinin ileri gelenlerinden Abdulhadi Awang Beydi. 1980'li yıllarda kendisiyle ilk Millî Gazete devremde tanışmıştım. Milli Görüş'ün gönül dostları arasında bulunuyor. Lakin son günlerde Yemen meselesinin uluslar arası boyutu biraz tavsadı. Suudi Arabistan, Ekim (2009) başlarında Husilere karşı başlattığı operasyonu bitirdiğini açıkladı. Daha önce onlarca kilometre içeri çekilmeleri halinde operasyonlarına son vereceğini ilan etmişti. Bu şart yerine geldi mi, bilmiyoruz ama Suudi Arabistan tek taraflı olarak operasyonları sona erdirdiğini açıkladı. Ve bu zaman zarfında da 113 asker kaybı verildiğini duyurdu. Suud, askeri iyi teçhiz edilmiş olmasına rağmen deneyimli değil. İkinci olarak, Yemen, Kaide operasyonlarında ilerleme kaydettiğini duyurdu ve Obama yönetimi de asker gönderme niyetleri olmadığını açıkladı. Son olarak da Yemen, Kaide'ye karşı bir önlem olarak yabancılar için daha önce uyguladığı havaalanında girişte vize işlemlerini iptal etti.

Bu gelişmeler nedeniyle Kardavi ve başkanlık ettiği İttihad-ı ulema heyetinin misyonu, Suudi Arabistan ve Husiler arasında arabuluculuk değil. Yani dış boyutu bulunmuyor. Zira, hem Suudi Arabistan operasyonların bittiğini ilan etti hem de girişimin koordinatörü Ali Muhyiddin Karadaği, açıklamasında iltibasa yer bırakmayacak bir biçimde bu meselede Suudi Arabistan'ın haklı olduğunu ve sınırdan içeri sızan ve sınırı ihlal eden Husilere karşı nefs-i müdafaa yaptığını duyurdu (http://www.alarabiya.net/articles/2010/01/20/97908.html ).

Münhasıran Yemen ile Güneyli Ayrılıkçı hareket ve Husiler arasında arabuluculuk misyonuyla hareket eden İttihad-ı ulema heyeti başta Kardavi, Karadaği olmak üzere Moritanyalı Abdullah Bin Beyye, Umman Müftüsü Ahmet Bin Hamd Halili ve Hamaney'in Temsilcisi Muhammed Ali Teshiri'den oluşuyor. Husiler, Sistani'yi isteseler de onun yerini İttihad üyelerinden Teshiri temsil etmiş bulunuyor. Ulema heyeti bu girişimle birlikte iki şeyi hedeflediklerini duyuruyorlar. Birincisi, akan kanı durdurmak ve ikincisi de, iç kargaşayı istismar ederek geçekleşebilecek dış müdahalenin önünü kesmek. İç nedenlerin ve bahanelerin üstesinden gelerek dış müdahalenin önünü kesmek. Dış müdahale noktasında, Yemen uleması da çok hassas. Abdulmecid Zindani ve 150 kişilik Yemen uleması ABD'nin Yemen'in içişlerine karışması ve asker sevk etmesi halinde cihad ilan edeceklerini duyurmuştu.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Özcan Arşivi