100 çürük temel!
Son haftanın gündemi, bir çok önemli konuyu geri plana itti. Bu arada Çocuk Vakfı’nın Milli Eğitim Bakanlığı’nın “100 temel eser” uygulaması ile ilgili hacimli raporu ve bu raporla ilgili sunuşu da gazetelerde fazla rağbet görmedi.
Büyük emek mahsulü bir çalışma, hem de öğretim çağındaki çocuklarımızın zihni muhtevası ile ilgili tesbitler bakanlık tarafından kaale alınacak mı? Bu konuda çok ümitli olmadığımızı baştan belirtelim.
Okuyucularımız, aralık ayında 100 temel eserle ilgili iki yazımızı hatırlayacaklardır. (“100 Temel rezaleti” 17 aralık, “100 Temel bilmecesi” 18 aralık) Bu yazılarda konunun önemine, Bakanlığın vurdumduymazlığına dikkat çekmiştik. Çocuk Vakfı’nın raporu, rezaleti bütün açıklığı ile gözler önüne seriyor: 100 Temel Eser uygulaması çeviri kitap tahrifatı, haksız kazanca yol açan yayıncılık ve ideolojik hesaplaşma gibi istismarları beraberinde getirdi ve amacına ulaşamadı...
İlk ve orta öğretim çağında milyonlarca çocuğumuzun bulunduğu dikkate alınırsa, pastanın cesameti kolaylıkla anlaşılır. Nitekim, 117 yayınevi “100 temel dizisi” yayınlamış!
Eğitimle, kültürle ilgili bir alan sırf kâr gayesiyle değerlendirilirse ne olur? Yayıncı çoğunun telif hakkı olmayan eserlere hücum eder! 63 çeşit Dede Korkut Hikâyeleri, 72 çeşit La Fontaine’den Seçmeler, 47 çeşit Pinokyo, 57 çeşit Ezop Masalları, 33 çeşit Seksen Günde Devr-i Âlem, 39 çeşit Heidi, 78 çeşit Nasrettin Hoca Fıkraları, 67 çeşit Ömer Seyfettin’den Hikâyeler, 17 çeşit Sefiller, 26 çeşit Robinson Crusoe basılmış. Dünya edebiyatından 56 klasik eser muhtevası tahrif edilerek yayımlanmış.
Çocuk Vakfı Başkanı Ruhi Şirin haklı olarak uygulamanın öğrencilere okuma alışkanlığı kazandırmakta başarısız olduğunu söylüyor. Raporda çok önemli bir hususa dikkat çekiliyor: Rapor hazırlama sürecinde ilk ve orta öğretimde “100 Temel Eser”in tamamını okumuş ve kitaplar üzerinde konuşabilecek tek bir öğretmen bulunamamış!
İşte iyi niyetle başlatılan bir uygulama, baştan itibaren yapılan hatalarla, Bakanlığın otoritesini ortaya koyamaması yüzünden tamamen tersine bir sonuç veriyor.
İlköğretimde 29, orta öğretimde 27 dünya klasiği mütercim ve yayınevi adı belirtilmeden basılmış. Bu 56 kitap, asli hüviyetinden uzaklaştırılarak “uyarlama” adı altında tahrif edilmiş. Bakanlık bu yayımlarla ilgili hiçbir izleme ve değerlendirme yapmamış, amiyane tabiriyle, kendisiyle ilgili işe seyirci kalmış...
Çocuk Vakfı’na ve Mustafa Ruhi Şirin’e, konuya tekrar dikkat çektiği için teşekkür borçluyuz. Bakanlığın yetkilileri kendi alanlarıyla ilgili bu kadar geniş ölçekli bir çalışmadan ötürü böyle bir teşekkür düşünür mü, bilemeyiz. Meselenin önemi ve aciliyeti anlaşılmışsa, atılacak ilk adım konuyu masaya yatırmak ve doğru çözüme ulaşmak için harekete geçmek olmalıdır.
Çocuklarımızı temel eser diye bu bayağılıklara daha fazla mecbur etmeyelim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.