Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Hiç acımıyorlar

Hiç acımıyorlar

3 çocuğumdan ikisi özürlü doğdu. Eşimle akraba değilim, hamilelik döneminde bir sorun da yaşamadım. Ama Allah'ın takdiri iki çocuğum da özürlü doğdu. Bu olaydan sonra kayınvalidemler beni çok dışladılar. Benim büyük bir günahımın olduğunu ya da birine kötülük yapmış olabileceğimi düşündüler. Onların bu düşünceleri beni çok yordu. Ailede lanetlenmiş bir gelin gibi davrandılar, evime gelmediler, dedikodumu yaydılar. Ben ise bir yandan özürlü çocuklarıma yardımcı olmaya çalıştım diğer yanda insanları yaptıklarına karşı sabır göstermeye gayret ettim. Çünkü ben inançlı biriyim ve bunun bir imtihan olduğunu biliyorum... Ama buna rağmen onların bir çok batıl inançları var ve bana hiç acımıyorlar.

Şimdi çocuklarımdan biri sekiz diğeri on yaşında. Aileden tamamen kopmak istemiyorum ama onlara karşı nasıl davranacağımı bilmiyorum. İlişkilerimi tamamen koparsam Allah buna izin vermiyor, görüşsem beni üzüyorlar. Yardım ve destekleriniz için şimdiden teşekkür ederim. K. M

Sınanıyoruz

Yaşadığımız dünyada çeşitli imtihanlarla sınanıyoruz. Kimimiz hastalıklarla, kimimiz acılarla, kimimiz yoksullukla imtihana tabi oluyoruz. Özürlü çocuğa sahip ailelerimiz de yaşadıkları bu imtihan sürecinde çeşitli zorluklarla karşılaşıyorlar. Ne yazık ki, onların bu imtihanları, bazen çevreleri tarafından bir ceza olarak da lanse edilebiliyor. İnsanlar sizin de bahsettiğiniz gibi bunun size verilmiş bir ceza olabileceğini düşünecek kadar ileri gidebiliyorlar. Ama çevrenizde karşılaştığınız onlarca baskıya rağmen siz bunun bir imtihan olduğunu biliyor ve sabır gösteriyorsunuz. Kimbilir belki de özürlü çocuğunuz ahirette sizin cennetiniz olacak ve size büyük bir kazanç sağlayacak. Bizler yaşadığımız imtihanlara sabır göstererek bunun Rabbimizden geldiğine inanırız. Size yaşadığınız zorluklara daha önceden de olduğu gibi İslamın bakış açısıyla bakmanızı tavsiye ederim. Ayrıca kayınvalidenize de, bunun Allah'ın takdiri olduğunu izah edin. Onlardan kopmayın, sadece tutum ve davranışlarından rahatsızlık duyduğunuzu uygun bir dille ifade edin. Ayrıca namazlarınızda dua edin ve Allah'tan yardım dileyin. Özürlü ailelerin katıldığı sosyal faaliyetlere katılın ve burada kendinize arkadaşlar edinmeye çalışın.

Hiç alışamadım
6 ay önce annemi kaybettim. Annem kanser hastasıydı evin küçük bir odasını onun bakımı için tahsis etmiştim. O günlerde ona yardımcı olmaya çalışıyor ama acısına bir çare bulamıyordum. Annem çok acı çekti, bir deri bir kemik kaldı. Kardeşlerim pek ilgilenmediklerinden onun bakımını ben üstlenmiştim. Bir yıl yattıktan sonra vefat etti. Ölümü beni çok etkiledi. İlk ay kendime gelemedim. Şimdi biraz alıştım ama hala onun yattığı odaya giremiyorum, buradaki eşyalara dokunamıyorum. O yüzden annemin kaldığı odayı tamamen kapattım. Orayı sadece temizlemek için girebiliyorum onda da çok kötü oluyorum. Aradan altı ay geçmesine rağmen bu tür sorunlar normal karşılanabilir mi? S. S

Zamana ihtiyaç var

Kaybettiğimiz yakınlarımızın acısını unutamayız. Ve kayıplarımızın ardından yas sürecine gireriz. Yas sürecinde, ölen yakınımızla ilgili duygularımızı çevremizdeki kimselerle paylaşmalı ve yasımızı olması gereken şekilde tutmalıyız. Ancak bizim toplumumuzda aileler ve çevremizdeki insanlar "boş ver ağlama, takma kafana" türünden yaklaşımlarla yasımızı tam anlamıyla tutmamıza izin vermezler. Bu durumda yas ertelenir ve olmadık zamanlarda tekrar ortaya çıkar.

Anladığıma göre, yas sürecini tam atlatamadınız ve annenizin ölümünü tam olarak kabul edemediniz. Bunun için odaya girdiğinizde onunla ilgili anılarınızı yeniden yaşıyor ve acı duyuyorsunuz. Size zor da olsa odaya yavaş yavaş girmenizi ve yasınızı tutmanızı tavsiye ederim. İlk günlerde kapıyı açın ve kısa süreli giriş çıkışlar yapın daha sonra bu uygulamanızı biraz daha uzatarak odada biraz daha uzun süre kalmaya çalışın. Zamanla duruma alışacak ve annenin ölümünü kabulleneceksiniz...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi