Moraliniz bozulmasın ama!..
Herkesin biraz sakinleşmeye ihtiyacı var. Özellikle de Başbuğ, Baykal ve Bahçeli.. Yani bir 3B!
Bu sonuç, bu iktidardan önce, bu 3B’nin, yani BAŞBAYBAH’ın eseridir..
Öfke sirayet eder.. 3B sürekli öfke pompalıyor topluma.. Hesap vermesi gerekenler, hesap sormaya kalkınca işler daha da karışıyor.. Altan’ın, Kütahyalı’nın ya da Teoman’ın, daha birçok kişinin öfkesi boşuna değil..
Dün kaldığımız yerden bugün devam edeceğimizi söylemiştik. Hani şu holding, banka yöneticisi olan paşalardan söz etmiştik ya.. Şimdi sıra 28 Şubat’ın o imtiyazlı paşalarında..
İşte size bir güvenlik şirketi haberi: Oktay Yıldırım’ın güvenlik müdürü olarak çalıştığı Reina’yı koruyan, emekli paşalar Baha Tüzüner ve Atilla Kurtaran’ın sahibi olduğu güvenlik şirketi İstanbul Güvenlik, ünlü siyasetçi, gazeteci ve sanatçıların oturduğu Beykoz Konakları’nın güvenliğini de sağlıyor. İstanbul Güvenlik ayrıca, Crystal Ortaköy, Jass Lounge, Bebek Diamond, Ekşioğlu Sadabad Park Evleri’nin de aralarında bulunduğu 25 ayrı yerin korumalığını yapıyor. Yine bazı stadyumlarla büyük holdinglerin de aralarında bulunduğu çok sayıda şirketin güvenlikleri, emekli generaller, MİT mensupları, Emniyet Müdürleri, subay ve astsubaylar tarafından korunuyor.
İnternette bu konuda yığınla haber var. Veli Küçük, İstanbul eski Valisi Erol Çakır’la birlikte kurduğu ‘Stratejik Güvenlik Koruma ve Eğitim Merkezi’nde yöneticilik yapıyordu.
Emekli Korgeneral Köksal Karabay’ın adı, bir süre önce kurulan ‘Black Hawk Security’ güvenlik şirketinin isminde de duyuldu. Karabay ve Hüseyin Atkın ile birlikte kurulan bu şirketin danışmanlığına ise eski MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun getirildi. Bu şirket, iddiaya göre Habur Sınır Kapısı’na 5 kilometre mesafede lojistik bir üs kurmuştu.
Taha Kıvanç da bir ara Yeni Şafak’ta “Hüsnü Özyeğin’e buradan sorayım” diye şu soruyu soruyordu: Veli Küçük ile nasıl ve nerede tanıştınız, kendisini hangi özellikleri sebebiyle önce yönetim kurulu üyesi, sonra ortak yaptınız? Bankanızı Yunan Kilisesi’nin de ortağı olduğu bir şirkete satarken aldığınız söylenen Genelkurmay izninde Veli Küçük mü aracılık yaptı?
İnternette derlediğim isimleri özet olarak size sunuyorum: 28 Şubat döneminde, batan bankaların yönetim kurullarında emekli generaller vardı. Siviller hâlâ yargılanıyor ama bu emekli generallerin hiçbiri yargılanmadı! Şimdi herkes şu soruyu soruyor: “28 Şubat’ta kurtarılmak istenen, acaba özel şirketlerin çıkarları mıydı?” Yönetimde ortak sorumluluk sahibi bu kişileri kim, nasıl kurtardı? Yargıtay, Danıştay, Sayıştay, İstanbul Barosu.. kimse o, niçin sustu ya da kim nasıl susturuldu. Media neden bu olayın üzerine gitmedi? Bu soruların cevabını bilen var mı?
İşte bir internet haberi: Doğan Güreş’in görev süresi uzatılınca Fisunoğlu, G.K.B. olamayınca Sümerbank’a yönetici oldu! Sümerbank davasında Ömer Hayyam Garipoğlu yargılandı, ceza aldı, ama savcılarımız Fisunoğlu’nun ifadesini bile almadı. Fisunoğlu ve Koman’ın derin ilişkileri Garipoğlu ve Cavit Çağlar’a lazım olmuş olacak ki, emekli olunca transfer edildiler. Yöneticileri arasında “paşa” bulunan Etibank, İnterbank ve Sümerbank’ın, sadece patronları sanık oldu. Oysa yönetiminde paşa bulunmayan Yurtbank ve Egebank’ın ise hem patronları hem de tüm yöneticileri hapsedildi. 28 Şubat’ın ünlü generallerinden Güven Erkaya (hani şu benim hakkımı helal etmediğim, “toprağı bol olsun” dediğim adam), daha önce el konulan Bank Ekspres’in ve sürekli el değiştiren Kanal-6’nın patronu Korkmaz Yiğit’in danışmanlığını yaptı. Hükümetler deviren Türkbank skandalı yaşanırken, kimse danışmanına soru soramadı. Çevik Bir ise, doğrudan bir şirkette yer almak yerine ordunun birçok ihalesinde ABD, İsrail ve Almanya şirketleri lehine lobi yapmayı yeğledi. Etibank’ın paşası Deniz Kuvvetleri eski Komutanı emekli Orgeneral Vural Beyazıt, Dinç Bilgin cezalandırılırken, diğer yönetim kurulu üyeleri cezalandırılmadığı için sorgulanmadan serbest kalan talihlilerdendi.. 28 Şubat sürecinde yargıda bağımsızlığın yok olduğunu simgeleyen çifte standart bir uygulamaya gidildi. Can Ataklı, eski patronu Bilgin için “O tek kişilik çete mi ki, sadece o içeride, onun dışında herkes dışarıda” diye soruyordu. Ataklı, “Eski komutanlar bir de hapse girerek ordunun haysiyetinin daha fazla zedelenmemesini sağlamaya çalışıyorlar. Savcılar da ordunun bu hassasiyeti nedeniyle şimdilik eski komutanlara dokunmuyor” diye yazmıştı. İnternette birileri soruyor: Şimdi asıl soru şu: Peki asıl hortumcuları korumak Ordu’nun haysiyetini zedelemiyor mu? Hortumcuları kurtarmaya çalışmak ne zamandan beri haysiyeti kurtarmak oldu?
Aşağıdaki listede ismi bulunan bazı kişiler hayatta değil. Bir kısmı artık orada bulunmuyorlar.. İşte o isimler: Eski Genelkurmay Başkanlarından Orgeneral Semih Sancar / Akbank, Org. Teoman Koman / İnterbank, Oramiral Vural Beyazıt / Etibank, 12 Eylül’ün Orgenerallerinden Turgut Sunalp / Netaş ve Garanti Bankası; Org. Adnan Ersöz / İşbankası; Org. Faik Türün / Umumi Mağazalar; Org. Süreyya Yüksel / Yaşar Holding; Org. İbrahim Şenocak / Etibank; Org. İsmail Hakkı Akansel / PETKİM; Org. Vecihi Akın / AKSİGORTA; Org. Doğan Özgöçmen / Yapı Kredi Bankası; Org. Suat Aktulga / LASSA; Org. Şeref Akıncı / Doğuş; Org. Kemalettin Eken / Şekerbank; Org. Sabri Deliç / Profilo; Oramiral Bülent Ulusu / AKSA; Org. Nazif Oka / Hema; Org. Halil Sözer / Borusan; Korg. Fevzi Aysun / Derborsa; Korg. Hikmet Kesim / TAİ; Korg. Tevfik Alpaslan / Altay; Tümg. Cemil Mete / Minex; Tümg. Hayri Sözen / Borusan; Tümg. Servet Bilgi / Bekoteknik; Tuğg. Tanju Erdem / Yaşar; Tuğg. Fikri Topsever / AKSA; Tuğg. Sezer Bilgili / Pamukbank; Tuğg. Şahap Ar / Alarko; Tuğg. Sıtkı Sunday / Otomarsan; Tuğg. Orhan Köker / Profilo; Tuğg. Yılmaz Oral / Hema; Tuğg. Kamuran Gümüşsoy / GİMA; Şener Eruygur, Koramiral Turhan Özer, Tümgeneral Armağan Kuloğlu, Tüm.Gen. Rıza Küçükoğlu; Edip Başer, Tuğg. Süleyman Canpolat, Nejat Eslen, Çevik Bir, Korg. Altay Tokat, Kur.Albay Oğuz Kalelioğlu; Oramiral Orhan Karabulut ve Nuri Elibol. Koramiral Atilla Kıyat, Fenerbahçe Kulübü, Tümgeneral Çetin Uğural, Oramiral Halis Burhan ve Korgeneral Hasan Kundakçı; Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı, Haliç Üniversitesi. Tümgeneral Rıza Küçükoğlu Bahçeşehir Üniversitesi. Tuğamiral Mehmet Celayir Koç Üniversitesi, Orgeneral Edip Başer Yeditepe Üniversitesi, Tümgeneral Mehmet Tiryaki Anadolu Bil Meslek Yüksek Okulu ve diğerleri. Bu liste sadece popüler isimlerden oluşan bir özet. Kazakistan’daki üniversiteye Çetin Doğan gitmişti değil mi? Emir subayının anlattıklarını okudunuz mu? Çetin Emeç’in eşi de anlattı bazı şeyler, Teoman da konuşuyor artık, Cemil İpekçi de.. Hadi şimdi siz yeni planları yapmayı bırakın da, Gelibolu’daki esrarengiz kazayı çözün çözebiliyorsanız.. Araştırın bakalım hangi paşa, subay, asker aniden zenginleşmiş. O paraları nereden bulmuşlar? Kimin yakını nerede?. Ve askeriyenin alımlarına kimler aracılık etmiş, kimler mal vermiş?. Hadi araştırın.. Korkuları, öfkeleri, saldırganlıkları bu derin gerçekten kaynaklanıyor.. Sahi bütün bunlar olurken Demirel neredeydi ve ne yapıyordu? Ve aydınlar, halk homurdanırken, o gün siyasetin tepesinde bulunanlar, bugün hâlâ neden susuyorlar...
Hani hak edenlere helal olsun da, hani şu patronları hapse tıkılırken kendileri bu işten sıyrılan, patronlarını o işlere azmettiren, onlara kol-kanat germeye çalışanlara ne demeli!.. Selam ve dua ile..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.