Türkiye’de hakimler var!
Mutlaka, kılı kırk yaranlar var...
Saçını sakalını adalet yolunda ağartanlar var...
Ama Metin Kaplan’ı “ağırlaştırılmış müebbet hapse” mahkum edenler de yok demiyoruz. Bizde hepsinden var...
İsterseniz olayları karşılaştıralım.
Bir tarafta Metin Kaplan, diğer tarafta Ergenekon...
Ergenekon denilen örgütün kirli çamaşırları ortaya döküldüğünde ne gördük?
Ne görmedik!
Suikast planları...
Yer altı cephanelikleri...
Faili meçhul cinayetler.
Demokratik düzeni yıkıp yerine faşist bir düzen kurmak.
Bu saydıklarımızın on katı iddianamelerde var mı?
Var.
Gelelim Kaplan hikayesine...
Ne yaptı bu Kaplan?
Kaplan, “Anadolu İslam Federe Devleti” kuracakmış.
Nasıl kuracakmış?
Piknik tüpünü Anıtkabir’in üzerinden sallayıp aşağıdaki tören zevatını imha ederek!
Veya kafadan!
Tasarılar ele geçmiş, ama henüz ortalıkta elle tutulan bir şey yok.
Ama olmasın, olmasına gerek de yok...
Hatırlayın:
Örgüt üyeleri Habur sınır kapısından yurda girdiklerinde ne dediler?
“Biz PKK denilen örgütün üyesiyiz, liderimiz çağırdı, biz de geldik.”
Mahkeme de o kişileri serbest bıraktı mı?
Dünden bıraktı...
Kaplan’a gelince iş değişiyor...
PKK, silahlı örgüt değil mi?
Silahlı örgüt üyesi olmak suçu beş yıldan başlamıyor mu?
Şimdi soralım.
Kaplan’ın elinde bir kibrit çöpü bile yokken, sırf ‘olacak- edecek’lerle “ağırlaştırılmış müebbet hapse” mahkum ediliyor ama 50 bin insanın canına kıyan silahlı örgütün üyeleri serbest bırakılıyor... Lütuf-izzet-ikramı saymıyorum...
Bu şablonda bir haksızlık yok mu?
Hani Türkiye’de hakimler var dedik ya, meğersem varmış.
Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Kaplan’ın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını silahlı örgüt suçu olarak vasıflandırdığında (TCK 314/1’den- 10 yıldan 15 yıla) yine benim kafam iyice karıştı. Yahu kibrit çöpü ile bu adam silahlı örgütü nasıl kuruyor?
Kurmuşsa silahları, cephaneleri nerede?
Efendim piknik tüpü! Anıtkabir, Fatih Camii...
Hadi öyle de, Kaplan’ın slogandan başka dişe gelen anayasal düzeni yıkmaya yönelik ürkütücü, korkutucu ciddi bir eylemi var mı?
Yok oğlu yok...
Bu ülkede herkes kafasından değişik bir devlet kurar, bazen yıkar, ama bunların hepsi düşünce hürriyeti kapsamında geçer gider...
Eski bir hakim olarak yargılamayı yapan mahkemeye bu aşamada yasal olarak bir şey söyleyemem ama, Yargıtay Ceza Dairesi kararını verdiğine göre sorgulama hakkımız bakidir.
Bana göre daire tarafından suçun vasıflandırılması isabetsizdir.
Bozma tamam, ama daire suç vasfına girmemeliydi...
Yine de hakimler varsa, bu CHP ile MHP muhalefeti neden yırtınıyor?
Kel ilaç bulsa başına sürer hesabı...
İktidar, hakimleri yönlendirme gücüne sahip olsaydı Kaplan bu kadar cezayı alır mıydı?
Aldığına göre, yakıştıranlar külliyen çamur atma...
Asıl tantana bundan sonra kopacak.
Piknik tüpüne silahlı örgüt gözü ile bakanlar, havanlara bakalım ne diyecekler?..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.