Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

On yıllık evliliğim bir yıl önce bitti

On yıllık evliliğim bir yıl önce bitti

Geçmişten çıkamıyorum

On yıllık evliliğim bir yıl önce bitti. Kendim eğitimciyim, eşim de eğitimciydi. Ama beni canımdan bezdirdi hayata küstürdü. Onunla aynı okulda çalıştık ve birbirimizi sevdik. Ama evlendikten sonra gerçek yüzünü gördüm ve on yıl boyunca çektiğimi kimselere anlatamadım. Eşim sürekli eleştiren ve kavga eden biriydi. Beni hiçbir zaman anlamadı.... Sırf kızım için bu evliliği sürdürmeyi düşündüm ama yapamadım. Şimdi ayrıyız ama ben geçmişteki acıların izlerini silemiyorum ve adeta tükenmiş bir vaziyetteyim. Ayrılığımızdan hemen sonra bir psikologa gittim. Yaşadığım depresyon ve travmanın etkilerini burada atmaya çalım. Ama hala kötüyüm ve kendimi hiç iyi hissedemiyorum. Tavsiyeleriniz için teşekkür ederim.

Geçmişle geleceğin ortasındayız

Evlilikler çoğu zaman iletişim kopukluğuna ya da kişisel çatışmalara bağlı olarak bitiyor ve bundan en fazla çocuklar yara alıyor. Eşinizin sürekli eleştirdiğini ve sizi hiçbir zaman anlamadığını belirtiyorsunuz. Gerçekten anlaşılmak önemli bir ihtiyaç ve anlaşılmadığımızı hissettiğimizde güven duygumuz sarsılır.

Yaşadığınız evliliğin sizi çok sarstığını ve hala geçmişin etkisinde kaldığınızı ifade ediyorsunuz. Aslında her birimiz geçmişle geleceğin ortasındayızdır. Dolayısıyla geçmişin acılarını hiçbir şekilde silemeyiz, sadece onları kabullenir ve uyum sağlarız. Bu nedenle size, geçmişin içinden çıkarak, yaşadığınız sürece odaklanmanızı ve acılarınızı unutmak için kendinize baskı yapmamanızı tavsiye ederim. Bunun için, Geçmişte olumsuz bir evlilik yaşadım ve şu anda bu evliliği bitirmiş durumdayım. Hayatta her şey istediğimiz gibi gitmeyebilir o dönem ben de çeşitli zorluklar yaşamıştım ama geçmişte kaldı..." türünden olumlu düşünceler geliştirebilirsiniz. Ayrıca kendinizi takdir edin... Bu kadar zorlukların ardından kızınızla birlikte ayakta kalmayı başarıyor ve sorunlarınıza çözüm arıyorsunuz.... Bazı şeyleri zamana bırakın kendinize baskı yapmayın ve yaşadığınız sorunun bir imtihan olduğunu düşünün. Rabbimiz bizlere çeşitli imtihanlar veriyor ve buna göre de çeşitli dereceler elde ediyoruz.

Tükendiğimi hissediyorum
39 yaşında bir bayanım. Yirmi yaşından beri çalışıyorum. Ailemin geçimini sağlamak için evlenmedim ve hayatımı onlara adadım. Patron anlayışsız biri, akşama kadar en ağır işleri dahi bana yaptırıyor. Bir de diğer elamanlarla beni mukayese ediyor. Babam on yıl önce vefat etti ama anneme bakmak zorundayım. Bunun için çalışmalıyım fakat artık tükendiğimi hissediyorum. Bir de evli abim var, sürekli benden para istiyor. Ben bütün gücümle ailenin geçimi için çalışıyorum ve yoruldum... Sanki kendimi yere atsam bir daha kalkamayacağım sanıyorum... Mutsuzum hayattan keyif alamıyorum... Neler yapabilirim. N. N.

Kendinize vakit ayırın

Yaşanan stres ve yorgunluk, hayal kırıklığı, beklentilerin karşılık bulmaması tükenmişlik sendromuna neden olabilir. Bunun sonucunda da, kişi ümitsizliğe kapılabilir, enerji düşüklüğü ve bitkinlik hissedebilir. Ayrıca, kendini desteksiz ve güvensiz hisseder, duygusal dalgalanmalar yaşar, olaylara olumsuz taraflarından bakar. Sosyal desteğin olmaması, hedeflerin yüksek tutulması, ağır iş şartları vb... bu türden sorunları tetikleyebilir. Anladığıma göre hem iş ortamında hem aile ortamında ağır bir sorumluluk üstlenmişsiniz. Bu durum artık sizi yoruyor ve ne yapsanız işin içinden çıkamıyorsunuz.

Burada kendinize yapabileceğiniz en büyük iyilik çevrenizden sosyal destek almanız olacaktır. Bunun için, çevrenizdeki yakınlarınızla, akrabalarınızla arkadaşlarınızla görüşerek onlarla iyi ilişkiler kurmaya ve sorunlarınızı paylaşmaya çalışın. Ayrıca kendinize vakit ayırın ve kendiniz için de bir şeyler yapmaya çalışın. İmkanlarınız varsa biraz tatil yapın... Sosyal aktivitelere katılın ve bu süreci atlatırken bir psikiyatristten yardım alın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi