Gerçek Alevilik İslâm’ın özüdür
Bana göre gerçek Alevilik, Allah’ın Kitabı’ndan, Resulü’nün Sünnet’inden asla ayrılmamak, Ehl-i Beyt-i Resulullah’ı da aşk derecesinde derin bir muhabbetle sevmektir. Bu görüşümü zaman zaman televizyonlardaki canlı yayınlarda dile getiriyorum. Bir taraftan Aleviliği, Sırat-ı Müstakim’den saptırmak çabası içinde olan sözde Alevi kardeşlerimizle, bazı okuyucu kardeşlerim beni tenkit ediyorlar. Sık sık söylediğim gibi, “Ben hiçbir şey bilmem. Yalnız haddimi bilirim. Bir de Her Şeyi Bilen’i bilirim!” Ancak, Alevilik konusu iman ve itikadımla ilgilidir. Onun için o konuda çok titizim. O meseleyi de çok araştırdım. Çocukluğum Malatya’da Çavuşoğlu Mahallesi’nde geçti. Hemen hemen bütün komşularımız Aleviydi. Hapishane hayatımda da başta İsmail Metin (Timisi) olmak üzere en samimi ve güvenilir arkadaşlarım Aleviydi. Onun için Alevilerin ne kadar dost canlısı, mert, yiğit ve inançlı insanlar olduğunu çok iyi bilirim. Mesela; bizim Malatyalı Hasan Meşeli Dede, namazında niyazında tam bir Müslümandır. Osman Yüksel Serdengeçti ağabeyimin “devrin Yunus Emre’si” dediği Ahmet Er ağabeyim ise tümüyle Alevi olan Sünnetçiler köyü halkını sözde Alevilerin etki alanından uzak tutmuş, Allah’ın ve Resulü’nün yoluna saf bir iman ve itikatla devam etmelerine vesile olmuştur. Onun gibi insanları tanıyıp sevdiğim için Rabbime ne kadar şükretsem azdır. Bu konuda sözü fazla uzatmadan erbabına bırakayım. Alevi kardeşim, ozan Güven Kaymak, bana Amsterdam’dan bir şiir göndermiş. Maksadım onu tanıtmak değil. Onun dilinden hakiki Aleviliğin ne olduğunu, bazı ateistlere (sözde Alevi) göstermektir. Oldukça uzun şiirinin bazı dörtlüklerinde ozan Güven Kaymak kardeşim aynen şunları söylüyor: İnsanları gruplara böldünüz Kardeşi kardeşe düşman kıldınız Huzuru bozmaktır bütün hıncınız Birazcık utanın ayıptır ayıp Dini olmayanın mezhebi varmış Birazcık utanın ayıptır beyler Bizi temsil etmek size mi kalmış Birazcık utanın ayıptır ayıp Rabbimizdir Rahman-ı Rahim Kitabımız Kur’an-ı Kerim Bölücüler Şeytanı Lain Yüzünüz kızarsın ayıptır ayıp Alevilik elbet, İslâm’ın özü Din dışıdır demek münafık sözü Gafletle böldünüz yıllarca bizi Yüzünüz kızarsın ayıptır ayıp Biz sünnete göre abdest alırız Fiili duadır namaz kılarız Hakkın buyruğudur oruç tutarız Birazcık utanın ayıptır ayıp Kâinatın Efendisi Mustafa Allah’ın Aslanı Ali Murtaza Ehl-i Beyt yoluna canımız feda Birazcık utanın ayıptır ayıp Ne ifratı severiz ne de tefriti Ahseni takvimdir insan sureti Takvaya göredir insan kıymeti Birazcık utanın ayıptır ayıp Özümüz ne ise sözümüz odur Cahile, yobaza nazımız yoktur Fırka-i Naciye ne güzel yoldur Rabbim bizi ayırmasın o yoldan!.. Bu gerçek Alevi kardeşimizin mübarek kaleminden nur gibi fışkıran iman, ihlas ve aşk şelalesi işte böyledir. Bu sapasağlam itikada bir diyeceği olan var mı? İşte şair dediğin böyle olur. İslâm ve Kur’an gelmeden önce Arabistan’daki yarışmalarda ödül alan 7 şiir Kâbe’nin duvarına asılır ve ertesi yıla kadar indirilmezdi. Onlara Muallakat-ı Seb’e denirdi. (Bu, Kâbe’nin duvarına asılacak en güzel 7 şiir demekti) Kur’an geldikten sonra, o güzelliklerin pislik olduğu anlaşıldı. Öyleleri bugün de var. Sevgi, saygı ve muhabbetlerimle... NOT: Bugün akşam saat: 23.30’da, FOXTV’de, KadirÇelik’in Objektif programında “Aleviler” konusunu tartışacağız. Arzu eden okuyucularım izleyebilirler.