Mustafa Özcan

Mustafa Özcan

Madımak'tan Nacihammadi'ye

Madımak'tan Nacihammadi'ye

Türkiye'de Madımak Mısır'da ise Nacihammadi tartışmaları dinmek bilmiyor. Sivas'ta Madımak Oteli'nde gerçekleşen ve bazı yönleriyle karanlıkta kalan faciadan sonra birileri ülke birlik ve bütünlüğünü zedeleyecek bir biçimde konuyu hep sıcak ve canlı tuttu. Meselenin merkezinde Aziz Nesin olmasına ve ardından otel yakmaya kadar varan arbedenin asıl kaynağı bilinmemesine rağmen mesele toplumsal bir cepheleşmeye alet edildi ve onun ötesinde bir Alevi-Sünni meselesine dönüştürüldü. Mısır'da da Nacihammadi'de yaşanılanlar bir benzeri. Bir Kıptinin Müslüman bir kıza tasallut etmesinden sonra bazı Müslümanların meseleyi kişisel değil de toplumsal bir haysiyet meselesi haline getirmesiyle meselenin mahiyeti sapmış ve durduk yerde arbedeye dönüşmüştür. Müslümanlık gayretiyle Hıristiyanlardan rövanş alan kişilerin veya kişiliklerin pek de dindarlıkla alakaları olmadığı ve İslamiyeti temsil edemeyecekleri açık olmasına rağmen Hıristiyan Kıptilerin algılama biçimi nedeniyle Nacihammadi de Mısır'ın Sivas'ı veya Madımak'ı haline gelmiştir. Nacihammadi olaylarının kırkıncı gününde Hıristiyan Kıptiler bir kampanya başlatmışlar ve müfredattan ve özellikle de Arap dili ve edebiyatı gibi maddelerden Kur'an ve hadislerin ayıklanmasını istemişlerdir. Nacihammadi ile birlikte Kefr Davar'da bir resim dersi öğretmeni de talebelerden Kabe'yi çizmelerini istemiş ve bunun üzerine Hıristiyan Kıpti öğrencilerin velileri çocuklarının İslam telkini altında tutulduklarını söyleyerek kazan kaldırmışlardır. Mısır'ı İslam'dan uzaklaştırmak için müthiş bir kampanya yürütülmektedir. Müslümanlara göre bu kampanyanın gerisinde ABD ve Hollanda gibi ülkeler yer almaktadır. Amaçları, Mısır'ı yeni bir Endülüs'e çevirmektir.

Bu kavganın merkezinde Mısır'ın kimliği vardır. İslam kimliğini hazmedemeyen Mısırlı Kıptiler ve onlara destek veren kimi Batılı ülkeler, uydu kanalları ve bazı gazeteler aracılığıyla Mısır'da İslam kimliğini geriletmeye çalışıyorlar. Bu bağlamda, kimi Aleviler kimliklerden veya eski tabirle nüfus kağıtlarından din hanesinin kaldırılmasını isterken ve insan hakları mahkemeleri üzerinden bunu başarırken Mısır'da da özellikle Bahailer kimliklerden din hanesinin kaldırılmasını talep ediyorlar. Böylece Habil ile Kabil'in birbirine karışmasını arzu ediyorlar. Özellikle de Kıpti Hıristiyanlar anayasanın dibacesinde İslam hukukuna atfın kaldırılmasını ve din ve devlet ayrımına yani laikliğe gidilmesini ve bu ilkenin benimsenmesini istiyorlar. Bu bağlamda, özellikle Yahudi ve Hıristiyanlarla alakalı Kur'an ayetlerinin ve hadislerin müfredattan ayıklanmasını istiyorlar. Esasında, Kıptilerden önce aynı talebin 11 Eylül sonrasında Bush yönetimi tarafından bütün Arap ülkelerinden istendiğini biliyoruz. Öyleyse bu talepler sadece Kıptilerin değil aynı zamanda Amerikan yönetiminin de ortak olduğu taleplerdir. Bu bağlamda, facebook savaşları başlatılmış ve Kıpti çevreler, Kur'an'daki Yahudi ve Hıristiyanlarla alakalı ayetlerin ders kitaplarından çıkartılması için bir milyon imzalık bir kampanya başlatmıştır. Buna mukabil, İslami kesimler de bir milyon imzalık karşı bir hamle ile ayetlerin yerli yerinde kalması için seferberlik başlatmışlardır. Türkiye'deki gibi meselenin bir boyutunda da Hıristiyan çocukların Müslümanlarla birlikte aynı dini eğitimi paylaşmaları meselesi de vardır. Bu noktada Kıptilere hak veren eski Milli Eğitim bakanlarından Hüseyin Kamil Bahaeddin de Kıptilerin haklı olduğunu ve çocuklarının bu derslere girmekle İslam propagandasına maruz kalacaklarını savunmuştur. Bahaeddin, masonluk bağlantılarıyla bilinen bir siyasetçidir.

Kıptiler milli birlik için dini birlikten vazgeçilmesini istiyorlar. Bu bağlamda, dini eğitimin yerini ahlâki eğitimin almasını teklif ediyorlar. Kimlik krizi tartışmaları ekseninde Kıptiler Mısır Milli Takımı'na Firavun Karması denmesinde ısrar ediyorlar. Müslümanlar ise Secdeliler Karması şeklinde anılmasını arzu ediyorlar. Bu da bilek güreşine dönüyor. Anlayacağınız, Mısır'da kimlik krizi üzerinden bir dini cepheleşme yaşanıyor. Kıptiler bunun kökenlerinin Sedat'a kadar geri gittiğini düşünüyorlar. Esasında, Kıptileri çoğunluğa karşı kışkırtan ülke ABD'dir. Hatta Kissinger'in planlamalarında, İsrail'in rahat etmesi için İskenderiye veya güneyde bir Kıpti devletinin kurulması düşüncesinin de var olduğu söylenir. Nereden nereye geldik? Madımak Oteli kamulaştırılıyor ve belki de ardından müze yapılacak ve nahoş bir olayın üzerinden yeni ayrılık tohumları ekilecek ve yeni gerginlik mevzileri üretilecektir. Halbuki, biraz sağduyuyla birlikte biz bunları rahatlıkla aşabiliriz. Lakin birileri gerilim faylarının canlı kalmasını arzu ediyor. Birileri de alet oluyor...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Özcan Arşivi