M. Emin Parlaktürk

M. Emin Parlaktürk

Sayın Erbakan Neden Konuşmaz!

Sayın Erbakan Neden Konuşmaz!

28 Şubat.
Türkiye’ye her alanda sayısız kayıplar verediren malum sürecin yıldönümündeyiz.
Bu süreçte yaşananlarla ilgili çok şeyler hâlâ yazılıyor, çiziliyor.
Bazıları bu sürecin artık tarihe gömüldüğünü söylüyor ama öyle değil!
Çünkü 28 Şubat zihniyetinin etkilerini, izlerini, hatta varlığını hâlâ yaşamaya devam ediyoruz.
O dönemde alınan kararların pek çoğunun yürürlükte olması ve “Ergenekon davası”nda yaşamakta olduğumuz olaylar, bunun en büyük kanıtıdır.
***
Bu süreçte yaşananları en iyi bilenler, hiç şüphesiz bu sürecin taraflarıdır.
Yani, bir tarafta bu sürece etki edenler, diğer tarafta bu süreçten etkilenenler.
O dönemde bürokraside görev yapan biri olarak ben de bu ikinci tarafı temsil edenlerdenim yani etkilenenlerden…
Nihayet, devlet hizmetimin noktalanmasına da bu süreç sebep olmuştu.
Benim gibi pek çok insan, ne yazık ki bu süreçten çok olumsuz etkilendi.
Bazılarının hayatları karardı.
İşlerinden oldu, haysiyetleriyle oynandı.
Ruh sağlıkları bozulanlar oldu.
Bunalımlara girdiler, travma geçirdiler.
Hatta, az da olsa intihar olaylarına bile rastlandı.
***
Şimdi herkesin merak ettiği bir husus var.
Bu sürecin başlatıldığı ve yürütüldüğü tarihlerde, ortada bir hükümet var.
Bu hükümetin bir Başbakanı ve bakanları var.
Bu hükümeti oluşturan partilerin ayrıca yönetimleri, yöneticileri var.
Şimdi, 28 Şubat kararları diye bildiğimiz yaptırımların müsebbibi olarak, alenen bu hükümet ve özellikle bu hükümetin büyük ortağı Refah Partisi ilan edilmiş…
Belli ki, bu sürece en çok muhatap olan kişi, bu partinin lideri ve aynı zamanda Başbakan olan sayın Necmeddin Erbakan!
***
Belki yanılıyorum.
Belki de duymamış, okumamışım olabilirim.
Ama bildiğim kadarıyla bu konuda en az konuşan, hatta konuşmayan kişilerin başında sayın Erbakan geliyor.
Oysa, 28 Şubat’ta en çok mağdur olan, sürece bire bir muhatap olan bizzat sayın Erbakan’ın kendisidir.
On yılı aşkın bir süreden bu yana, her yıldönümde bu süreç hakkında herkes bir şeyler konuşuyor, yazıyor, çiziyor.
Ama en çok konuşması gereken kişi olarak gördüğüm, dönemin Başbakanından sadra şifa bir ses çıkmıyor!
“Acaba neden?” diye sormadan kendimi alamıyorum.
Şu aşamada konuşmamayı daha hayırlı mı görüyor, dersiniz?!
Yoksa konuşacak daha çok zaman var olduğunu mu düşünüyor kendileri?!
***
28 Şubat’ı başlatanlar ve taraftarları, bu süreçle alakalı olarak yargıya intikal eden “Ergenekon davası” kapsamında yaşananları bir “rövanş” olarak niteliyorlar!
Üstelik, bu davanın “haksız” ve “hukuksuz” bir şekilde yürütüldüğünü iddia ediyorlar.
Açıkçası, 28 Şubat’ı savunmaya devam ediyorlar!
Böyle kritik bir süreçte, belki de dosyaları alt üst edebilecek, yürütülen davayı bambaşka bir noktaya sürükleyebilecek stratejik bilgilere ve önemli belgelere sahip olduğunu düşündüğüm (en azından tahmin ettiğim) sayın Erbakan’ın susması, hangi sebebe dayanıyor olabilir?
Kendisinin bilgisine başvurulmayı mı bekliyor?
Yoksa “gizli tanık” olarak dinlendi de bizim haberimiz mi yok!
***
Biliyor ve inanıyorum ki, dönemin Başbakanı Sayın Erbakan’ın 28 Şubat’ı deşifre edecek ve “Ergenekon davası”na istikamet verecek açıklamalarını benim gibi bekleyen çok sayıda insan var!

[email protected]

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
M. Emin Parlaktürk Arşivi