çoktan beri Danıştay 8. Daire'nin aldığı kararlar medyada tartışma konusu oluyor..
Kararlarda imzası bulunanlar haricinde hiç kimse "Normal bir karar" diyemez oldu..
Gazetede yazdığım yazıların durdurulması konusunda "Laikliğe ve de cumhuriyet ilkelerine ters düşmektedir" derlerse, derdimi kime, kimlere anlatabilirim..
Olur mu öyle şey, demeyiniz..
Belki de olur..
Okul dışında, yani "kamusal alan" haricinde bile bir öğretmenin başını açmaya hakkı yok sayılırsa, başka ne istersiniz?
TBMM, Anayasa maddelerinde değişiklik yaptı.. Bu değişikliklere bile müdahale var..
Anayasa Mahkemesi dosya çokluğu sebebiyle aheste aheste yürüyor, fakat Danıştay koşar adım müdahil oluyor, Anayasa ile ilgili karara imza atıyor..
Hakkı var mı?
Ben hukukçu değilim. Amma bilumum hukukçular, (Moğultay ve A. Necdet Sezer'in atadıkları hariç,) Yanlış yapılıyor" demekteler..
Başsavcısına bak, sebebini anla..
Danıştay Başsavcısı sayın Tansel çölaşan ihsası reyde bulunmak ne kelime; sanki iddia hazırlıyor. Hem de 48 sene öncesinin idamlarla neticelenmiş bir darbesine dair..
Tansel hanım "hayır darbe değil" 27 hareketi.. "O bir ihtilaldi" hükmünü veriyor.. Yani Marksist solun mayasında bulunan "Devrim ihtilali" saçmalıklarını hatırlatıyor..
Düşünün bir kere:
T. çölaşan eline düşen aksi görüşteki insanlar hakkında adil karar verebilir mi?
Bence veremez.. Verirse Emin efendi rahatsız olur..
Danıştay Başkanlar kurulu hiç istifini bozmuyor..
"Yanlış yapıyorsun" diyecek bir merci de yok anlaşılan..
Hele bir de İstanbul üniversitesi Rektörü Parlak efendinin parlak görüşlerine bakar mısınız:
"Başörtülüler üniversiteye girerse hakettikleri notları vermeyiz" açıklamasında bulundu ki, ibretlik bir açıklama..
Acaba Danıştay'ımız bu hukuk cellatlığına niye ses çıkarmıyor?
Kazanana hakkı verilmeyecek öyle mi? öyle ise Türkiye hukuk devleti avuntusunu bıraksın..
Diktatörlüklerde bile öğrencinin hakkı yok sayılamaz.
YöK başkanını eski C. Başkanı Sezer atamadı diye farklı muamele yürütmek hukuki midir?
TBMM Anayasa maddelerini değiştirmiş.. Cumhurbaşkanı onaylamış.. Bunun eksiği nedir?
YöK başkanı kendisini ilgilendirdiği için rektörlere mektupla hatırlatmada bulunuyor, Danıştay'ımız yek at, yek mızrak hücuma geçiyor..
Senin hakkın değildir o konuya eğilmek..
Ya kimin hakkıdır?
Danıştay'ın mı? Hadi öyle olsun amma, Türkiye'de her gün benzeri yüzlerce hadise yaşanıyor.. Hepsine yetişebilecek mi Danıştay 8. Daire?
Parlak ve çölaşan'ın beyanatları bence ağır cezalıktır.. çünkü herkesi ilgilendiriyor.. Hukuka saygısı olanları ilgilendirdiği gibi mağdur olanları da ilgilendirmektedir..
Anayasa tarafından mecbur tutulan "Ortaöğretimde din dersleri" Anayasa aidiyetli bir konudur..
Danıştay, "yasaklıyorum, Türk çocukları din dersi görmesinler" demekle, vazgeçilmez herhalde.. çünkü yersiz bir müdahale olduğu hususunda hukukçular fikri birleşim içindeler..
Laikliğe aykırı iddiaları hayale hakikati kurban etmektir..
Peki CEM EVLERİ hakkında nasıl bir düşünce içindedir oybirliği arkadaşları?.. Orası gerçekten ibadethane midir? Saz ile, darbuka ile, dans etmekle ibadetin ilişkisini kim açıklayacak?
Söz gelimi, hükümet tarafından "domuz eti yemek haramdır" mealinde bir karar çıksa da seyreylesek Danıştay'ın vereceği kararı..
İslâm dininin altından girer, üstünden çıkarlar ve zannımca laikliğe aykırı karar olduğuna dair, yürütmeyi durdururlar..
Peki Yahudilerin Kipa'sına, "helal gıda" anlayışlarına, din derslerine, zırt-pırt yaptıkları bayramlara niçin karışan yok?

Derler ya her sefer: 'Sel gider kum kalır'
Sırtlanın yanında kurtlar masum kalır
Deniz dalgaları vurursa kıyıya
Orada ne kandil kalır, ne mum kalır.