İki kitab-bir şiir
Kitabın adı: Sular Kızıl Akacak.
Yazarı: Prof. Dr. Doğan Aydal.
Konusu: İlmi inceleme...
Ankara Üniversitesi öğretim üyesi olan Doğan Aydal hoca: Maden Savaşları-Petrolsüz Dünya ve Enerji Kan Kokuyor isimli kitabların da yazarıdır... 206 sayfa tutan kitabı ilgili fotoğraflarla desteklemiş...
Şöyle başlıyor sayın Aydal:
“Eğer aklınızın söylediklerini, yüreğinizle yazmamışsanız, bir şey yazmış sayılmazsınız...”
14 bölümden teşekkül eden eser, baştan belirttiğim gibi bir ilim adamının göznurudur... Benim tefsir etmeye, yorumlamaya bilgim kâfi gelmez...
Baraj yaparken devlet nasıl soyulur? diyor Aydal hoca...
-Nehir sularımız ve içimizdeki İsrail kuşkusu-nu anlatmaya çalışıyor... İnşallah anlarız...
CİNİUS YAYINLARI-(İnceleme-araştırma-eleştiri)
Babıali Cad. No: 14 Cağaloğlu/İstanbul... Tel: 212 528 33 14 - 527 79 82
¥
Kitabının adı: AĞRI EFSANELERİ
Yazarı: İsmet Alpaslan...
Konusu: Efsaneler, hikâyeler, aşk fırtınaları... Kitaba 175 efsane girmiş... Hepsi de Doğu Anadolu efsaneleri... Kitabın 428 sayfa olduğunu söylersem, daha bir dikkat kesilmeniz lazım...
- Ağrı Kitablar Dizisi- adıyla çıkan eser son yılların belki de en önemli efsaneler hazinesidir... Çünkü o efsanelerde bizler varız, bizim geçmişimiz yaşamaktadır...
Öğretmen kökenli İsmet Alpaslan, efsanelerle terbiye edici metod kullanmıştır...
Okumanızı tavsiye ederim...
Kitab için irtibat: 152/2. Sok. No: 4 Buca/İZMİR Tel: 0232 448 03 56 ve 0555 478 04 56
¥
Gelelim vadettiğimiz şiire: MÜZELİK ŞİİR
Yürüyen heykellerle aynı müzedeyim ben
Konuşan mumyalara kimden söz edeyim ben?
Fikren işkencedeyim, ruhen cezadayım ben
Korkaklığın sükûtu kol geziyor her yerde
Sanki tek başımayım tek kişilik mahşerde.
¥
Putların gölgesinde dans eder akbabalar
Söz sokakta dolaşır, öz zindanda çabalar
Atılan ucuz safra selamlar merhabalar
En temiz topraklara gül eksem mantar biter
Yollar sırat köprüsü, durmak düşmekten beter.
¥
Kaybettim mesafeyi, zamandan uzaklaştım
Sevgi diye sarıldım, isyanla kucaklaştım
Ne kendimden kurtuldum, ne kendime yaklaştım
Toprağın üstü mezar, zevke dalmış ölüler
Can sıkmaya yetiyor canlı kalmış ölüler...
¥
Fuhuş yuvası sanki en görkemli binalar
Çamur evlat doğurur taş yürekli analar
Resmen hak tevzi eder hakkı boğan canavar
Koşanlar, yarışanlar, dehşet ötesi dehşet
Akıl karaya vurdu, kırtlağı geçti vahşet.
¥
Mülkü kazanan ayrı, tasarruf eden ayrı
Hisseler neden farklı, hak hukuk neden ayrı?
Hasta yaşar diyorlar, baş ile beden ayrı
Mantık yürütmek yasak, itiraz eylemek suç
Neşe-eğlence cinnet, yatıp uyumak korkunç...
Güvenmek aldanmaktır, ölçü-tartı izafi
Mert, namert, güzel-çirkin, eksi artı izafi
Çoğunun cebindeki kimlik kartı izafi
Kim kimdir, kim kim değil? Anlamak ve bilmek zor
Oynanan komediye gül diyorlar gülmek zor...
Figüran heykeller var kültablası boyunda
Beşbin göbek atılır dakikalık oyunda
İşlenen her günaha kurt da ortak, koyun da
Kalmışım ara yerde, tozdayım-dumandayım
Kirli bir mekândayım, iğrenç bir zamandayım...
A. Karakoç
===========
İlk önce sabrımızın boyunu fark ettiler
Sonra yüreğimize tankları park ettiler
Tarih akıp giderken robotlar da canlandı
O zaman teker teker geriye çark ettiler...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.